Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Hoşgeldin EDP

Hoşgeldin EDP

yanılmıyorsam 99. parti EDP oldu. Elektronik Demokrasi Partisi..

40 kurucusu ile 80 komisyonu ile farklı ve yeni bir parti. Merhaba E-Demokrasi..

İnanın son kurulan yarın düzine partinin seçimde alacakları oy %1 bile etmez.. Evet çeyrek ekmek arası döner ve bir türkücü %7 oy alır ama, bu adamlar %1 bile oy almaz..

CHP’den Emine Tarhan’ın partisinin de ciddiye alınır tarafı yok. Ama EDP’yi ciddiye almak gerek..

Oy alacak, iktidara gelecek parti diye bir iddiam yok. Ama farklı bir mesajları var.. “E-Demokrasi”den söz ediyor..

Yıllardır yazıp söylediğim bir konu bu.. İnternet, sosyal media her şeyi değiştirecek..

Diğer borsaların hacmi belli. FOREX’de günlük dönen para 5.5 trilyon dolar..

Günde kaç milyar insan internete giriyor ve kaç trilyon mesaj dolaşıyor ortalıkta tahmin edebilir misiniz! Kaç milyar SMS gönderiliyor, kaç milyar e–mail gönderiliyor..

Farklı bir dünya kuruluyor. Bit Coin’ler, sanal para yakında işlemde olacak.. Şimdiden başladı, daha kundakta, yakında görürsünüz emeklemeye başladığında.. Her şeyi devirecek bu çocuk. Din, tarih, ahlak, sadeceekonomi ve siyaset değil, her şey değişecek..

Ben kahin değilim.. Görmediği şeye inanmayanlara söyleyecek bir sözüm yok, ama gelecek gelecek ve gelecek geldiğinde bu hayata yön vermek isteyenler hayatın dışına savrulacaklar, hayatı yakalamak için çok geç kalmış olabilirler..

E-Demokrasi hareketinin ilk yapacağı şey, belki National Data Base, dedikleri milli bilgi bankasının bir an önce kurulması için kampanya başlatmak olmalı. Çünki Türkiye’de altyapı yetersiz. Ülkemiz siber güvenliksorunu yaşıyor, HW, SW ve bilgi çöplüğü olma yolunda..

Bizim yazılımcılarımızın dünyaya açılması için bir HW ve SW arşivine, test merkezine ihtiyacımız var, o yok..

Yakında şoförsüz otomobiller gelecek, ama karayollarımız, demiryollarımız henüz fiber optik altyapıya sahip değil.. Büyük hastahaneler yapıyoruz ama fiber altyapısı yok.. Bizim bilgisayar mantığımız eski sistemi digital ortama aktarmak.. Kağıt ve kalem kullanmamaktan ibaret değil ki bu iş.. Eski sistemi digital ortama aktarmak değil asıl sorun..

Nerede bizim futuristler.. Gelecek tasavvuru, geçmiş bilgisi.. Mobil nükleer santraller geliyor.. Gelecek hayalinden söz edenler “hayalcilik”le suçlanıyor.. Akıllı olmakla akılcılık gibi, gelecek hayali ile hayalcilik aynı şey değil! GENOM bilişim gibi dünyayı altüst edecek..

Sosyal metrik system ve izleme, değerlendirme, derecelendirme, asimetrik sorgulama ve geleceğe ilişkin ihtimaller üzerinden kestirimlerde bulunmagibi birçok detay sözkonusu..

2023’e geldiğinizde otomobiller, televizyonlar, bilgisayarların bugünkünden çok farklı bir şekle  büründüğünü görmüş olacağız..

Bilgi gruları, bilgi üreticileri, bilgi aristokrasisi, bilgi işçileri, biyonik robotlar.. farklı bir dünya kuruluyor.. Yarı iletkenden yarı canlı chiplere geçilecek belki de.. Bitki hayvan, insan karışımı, elektronik sistemlerle maniple edilen insanımsı canlıların üretimi aşamasına gelindi neredeyse.. İnsan davranışlarını biyolojik ve elektronik yöntemlerle kontrol etmeyi amaçlayan deneyler nice zamandır yapılıyor.. “Tanrı parçacığı”, “Peygamber geni” gibi tartışmalarla insanın kozmik odasına müdahale etmeye hazırlanan bir Scientologyst grub var.. Bütün bu gelişmeler karşısında toplumun kozmik odası aile; açık ve kaba bir saldırı altında..

Agnostik, hedonist, kalabalıklar içinde yalnız, tekil insanların trajik hikayelerine şimdiden tanık olmaya başladık bile..

Bütün bu devinimler sadece siyaseti, ekonomiyi, toplumu değil bireyleri de etkileyecek. Toplumun çoğul olması değil, insan kendi içinde çoğullaşıyor, aidiyetleri ile.. Din, mezhep, ideoloji, politika, vicdani ve felsefi aidiyetleri. Her biri bir başka konvansiyonun etkisi/güdüsü ve baskısı altında.

İnsan ilk kez bu kadar güçlü bir şekilde kendi içinde, kendi kendine soracak, “ben kimim” ve bu sorunun cevabını bulamadığınızda şeytan intihara bir kapı aralayacak.. Anlamsızlaşan hayata veda edecek insanlar.. Dışa saldırırsa terör, içe saldırırsa intihar ya da uyuşturucuya sarılarak canlı cenazeye dönüşecek.. Bunlar devrimci bir kadroyla bütünleşirse yeni farklı bir savaşla tanışacağız.. Siber savaş.. Genetik savaş, biyolojik savaş.

Yeni yüzyılda hayat da, ölüm de, savaşlar da farklı olacak..

Peki biz bu sürecin neresindeyiz? Bizim din bilginlerimiz neresinde bu işin?.. Eski sistemin günahlarını sanal alemdeki karşılığından ibaret bir tanımlama sanırım onların sorumluluklarını yerine getirme noktasında çok yetersiz kalacak..

Ben bu endişelerimizin ötesinde, korkarak içe kapanmak yerine, bu imkanın iyi insanlar tarafından, iyi maksatlar için, doğru bir şekilde, hatta sistemin kendi içinde oluşturduğu tehditlere karşı kullanılabileceğini düşünüyorum..

Yapacak çok işimiz var.. Bizim iktidara, üniversitelere, STK’lara, ailelere, hocalara düşen birçok görevler var.

Selâm ve dua ile..

……

NOT: MÜSİAD/IBF fuarı CNR’de açıldı.. Pazar günü 6. Holde öğleden sonra YENİ AKİT standında olacağım inşallah..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi