Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Anayasa Mahkemesi ve yüzde 10 seçim barajı

Anayasa Mahkemesi ve yüzde 10 seçim barajı

Yüzde 10 seçim barajının temel haklara aykırı olduğu gerekçesi ile bireysel olarak Anayasa Mahkemesi’ne müracaat edilerek Milletvekili Seçimi Kanunu’ndaki bu hükmün iptali talebinde bulunulması ülkemizde baraj konusunu ve Anayasa Mahkemesi’ni yeniden tartışma gündemine taşıdı. Ortada bir Anayasa Mahkemesi kararı bile yokken tartışmanın böylesine şiddetlenmesinin sebebi seçimlere çok kısa bir süre kalmış olmasıdır. Mahkemeden yüzde 10 barajının iptali ile ilgili bir karar çıkar mı, çıkarsa bu kararın önümüzdeki seçimlerde uygulanması gerekir mi? Ya da Anayasa Mahkemesi’nin yüzde 10 seçim barajının iptali ile TBMM’nin yeni bir düzenleme yapması gerekmez mi? sorularına farklı cevaplar veriliyor. Ancak Anayasa Mahkemesi yasa koyucu olmayıp, TBMM’nin çıkardığı yasaların müracaat üzerine Anayasa’ya uygunluk yönünden inceleme görevi olduğu düşünülürse TBMM’nin yeni bir düzenleme yapması gerekir.
Bu tespitlerin ardından bazı hatırlatmalara ihtiyaç var.
Anayasa Mahkemesi 1960 darbesinin bir ürünüdür. Darbecilerin hazırlattığı 196’de halkoyuna sunulan Anayasa ile getirilmiştir. Amacı ise Anayasa’da yazılı temel hak ve özgürlükleri korumak ve TBMM tarafından çıkartılan yasaların başvuru üzerine anayasaya uygun olup olmadığını denetlemektir. Yani, darbeciler TBMM’ye güvenmedikleri(!) için böyle bir mekanizmayı hayata geçirmişlerdir. Kısacası Anayasa Mahkemesi çok iyi niyetlerle de oluşturulmuş olsa darbe döneminin ürünüdür. Anayasa Mahkemesi bazı değişikliklerle yine bir darbe döneminin ürünü olan 1982 Anayasası’nda da korunmuştur.
AK Parti iktidarı döneminde anayasada yapılan bazı değişiklikler 12 Eylül 2010’da referanduma sunularak kabul edilmiştir. Bu değişiklikte sadece mahkemenin üye sayısı artırılmış ve mahkemeye bireysel müracaat hakkı getirilmiştir,
Kısacası 1961 Anayasası ile hayatımıza giren Anayasa Mahkemesi aradan geçen bunca zamana rağmen muhafaza edilmiştir. Geçen zaman içinde Anayasa Mahkemesi bazı kararları ile yasa koyucu gibi hareket etmiş, bu ise tartışmalara sebep olmuştur.
Bugün, yine bir darbe dönemi ürünü olan 10 Haziran 1983 tarihli Milletvekili Seçimi Yasası’ndaki yüzde 10 seçim barajının iptali isteği ile yapılmış Anayasa Mahkemesi’ne bireysel bir müracaat söz konusudur. Darbeciler temsilde adalet yerine istikrarı tercih ederek yüzde 10 barajını getirmişlerdir. Hâlbuki istikrar adına adaletsizliğin benimsenmesi temel hak ve özgürlüklere aykırıdır. Bu bakımdan yapılması gereken düzenlemenin hem istikrarı hem de temsilde adaleti sağlaması gerekir. Ne var ki, siyasi iktidarlar çıkarlarını düşündüklerinden temsilde adaleti fazlaca dikkate almamışlardır. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi’nden nasıl bir karar çıkarsa çıksın yeni bir düzenlemeye ihtiyaç vardır ve bu yeni düzenlemenin hem temsilde adaleti sağlaması hem de istikrarı koruması gerekir. Siyasiler bu noktada birleştikleri takdirde meselinin çözümü kolaydır. Ancak, böyle bir düzenlemenin seçimlere 6 ay gibi kısa bir zaman kalmışken yapılması da pek mümkün görünmüyor.
Yarın ki yazımda temsilde adalet ve yönetimde istikrarın nasıl sağlanabileceğine temas etmek istiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi