Batuhan Çolak

Batuhan Çolak

‘Hasankeyf’ tezgahı!

‘Hasankeyf’ tezgahı!

Hasankeyf sular altında kalmasın, Hasankeyf’teki yıkıma son…” diyenler, Ilısu Baraj Projesi’nin hayata geçmesi durumunda kültürel mirasın sular altında kalacağını iddia ediyorlardı.
Aralarında çok sayıda ünlü isim de vardı… Tarkan, Sezen Aksu, Yıldız Kenter, Kibariye, Ajda Pekkan, Şivan Perver ve daha birçokları…

“Ilısu Baraj Projesi durdurulsun” kampanyalarına ilk destek verenlerden Tarkan, kampanya için hazırlanan ilanlarda “Müzikle doğdum. Hasankeyf'le uyandım” derken, Sezen Aksu “İzmirliyim, Hasankeyf’te doğdum”, Yıldız Kenter ise “15 bin yıldır Hasankeyf sahnesindeyim” diyordu. 
PKK’nın sevdiği sanatçıların başında gelen Şivan Perwer “Tüm dünyada özgürlüğü aradım. Hasankeyf'te özgürleşeceğim” diyerek Ilısu Baraj Projesi’nin durdurulmasını istiyordu. 
Kısacası ünlü isimler “doğa” için “kültürel miras” için seferber olmuşlardı!

Peki ünlülerin, siyasetçilerin ve bazı STK’ların “Hasankeyf sular altında kalmasın” bahanesiyle karşı çıktıkları, Ilısu Baraj Projesi’nin özelliği neydi, neden bu kadar önemliydi?

Cevabı açıktı.
Tamamlanması durumunda GAP’ın en önemli ayağı gerçekleştirilmiş olacak, gövde büyüklüğü açısından ülkemizin ikinci büyük, kurulu güç ve yıllık enerji üretim ka-pasitesi bakımından da dördüncü büyük barajı olma özelliği kazanacaktı.

PROJEYE NEDEN KARŞI ÇIKILIYOR?

Ilısu Baraj Projesi gerçekleşmesi durumunda Dicle Vadisi’nde yer alan yaklaşık 10 bin hektar alan ve 200 mağara sular altında kalacak. Güvenlik güçleri bu bölgeyi bölücü terör örgütüne mensup teröristlerin çok yoğun olarak barındığı bir bölge olarak tanımlıyorlar. Bölgedeki mağaraların tespitinin güç olması, yapılacak askeri operasyonları da büyük ölçüde engellemekte. Böylece PKK’lılar yıllardır buralarda keyif çatıyorlar!

Kısacası PKK yanlısı STK’ların, belediyelerin Ilısu Baraj Projesi’ni durdurma taleplerinin arkasında örgüt çıkarları yatmaktadır.

Bazı sanatçılar da projeye karşı çıkarak, (muhtemelen) istemeden örgüt çıkarlarına hizmet ediyorlar. 

Baraj projesi sonrasında Hasankeyf’in tamamının sular altında kalacağı iddia edilse de gerçekler daha farklıdır. Barajın, bölgenin su ihtiyacını ve tarım ekonomisine yapacağı katkılardan korkulmaktadır.

PKK TEHDİTLERİ BAŞLIYOR

DSİ’nin 5 aylık durdurma kararından sonra yeniden baraj inşaatına başlaması bütün bu kampanyaların boşa gitmesi anlamına geliyordu. Geçtiğimiz yıllarda ormanları yakan, yüzlerce hektarlık alanı kundaklayan terör örgütü yandaşları tabi ki durmayacaklardı.
Hemen mayınlamalar, kundaklamalar, bombalamalar başladı.
Gündeme getirilmese de proje çok güç şartlar altında sürdürülüyor. 

“Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi” isimli platformun yaklaşık 3 ay önce yaptığı açıklamanın ise tekrar tekrar okunması gerekiyor. 

“Barajlar gibi büyük su yapılarının çelişki ve çatışmaları körükleyebileceğini son aylarda Irak'taki savaşta yaşadık. Biz özellikle Türkiye, Irak, Ortadoğu ve Avrupa'daki sivil toplum kuruluşlarını ve diğer siyasi karar temsilcilerini Ilısu Barajı ve HES Projesi'ne karşı harekete geçmeye çağırıyoruz.”

Baraj projesinin durdurabilmek için Avrupa ve Ortadoğu’ya çağrıda bulunan ‘Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi’ ekliyor: 
“Proje devam ederse Abdullah Öcalan ile yapılan barış görüşmeleri riske atılır”.

MÜHENDİS KAÇIRDILAR, ÇALIŞANLARI TEHDİT ETTİLER

STK görünümlü “girişim”in açıklamalarından kısa bir süre sonra PKK’dan çalışanlara bir mektup gidiyor:
“5 Ocak 2015 tarihine kadar her kim o barajda çalışmayı bırakmaz ise can kaybı için sorumlu değiliz”.

Ve dün göz göre göre gelen, hunharca işlenmiş bir cinayet…

Ilısu Baraj Projesi’nde 4 yıldır tüm tehditlere inat çalışan ve devletini savunan, 4 çocuk babası 56 yaşındaki Kürşat Metin evinde PKK’lılar tarafından saldırıya uğradı. Önce bıçakla sonra silahla… Bedeni hainlerin kanlı saldırısına dayanamadı ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Merkez medyanın görmediği, siyasilerin dile getirmediği bu olayla ilgili sormak gerekiyor.
“Ilısu Baraj Projesi dursun” diye seferberlik ilan edenler, konserler düzenleyip, bölgeye gidenler neredesiniz?

Hiçbir kültür sular altında kalmadı ama 1 can gitti hem de göz göre göre, haince, huncarca…
Failler belli, yapanlar belli, ama örgüte herhangi bir operasyon yok!
 Bunun hesabını kim verecek, kim soracak?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Batuhan Çolak Arşivi