Ahmet Türk

Ahmet Türk

Ha­kan Fi­dan Pa­ra­dig­ma­sı­nın İf­la­sı!

Ha­kan Fi­dan Pa­ra­dig­ma­sı­nın İf­la­sı!

11 Şu­ba­t’­ta ka­le­me al­dı­ğım “Ha­kan Fi­dan Fe­no­me­ni!” baş­lık­lı ya­zı­mı “… ki­şi­ler ve ku­rum­lar hak­kın­da­ki en mah­rem bil­gi­le­re ve za­rar ver­me ka­pa­si­te­si­ne sa­hip bi­ri­nin, he­le he­le pa­ça­la­rın­dan sağ­lam bir şe­kil­de sil­ke­len­di­ğin­de ete­ğin­den han­gi taş­la­rın dö­kü­le­bi­le­ce­ği bi­lin­me­yen bi­ri­nin; ik­ti­dar par­ti­si­ni yek­pâ­re tut­mak adı­na ya­pa­bi­le­cek­le­ri­nin ya­hut ‘Pu­tin-vâ­ri­’ bir şe­kil­de Baş­ba­kan­lı­ğa nam­zet gös­te­ril­me­si­nin si­ya­si ede­rin­den en­di­şe eden­le­rin sa­yı­sı o ka­dar çok ki..!” şek­lin­de­ki de­ğer­len­dir­mem­le bi­tir­miş­ti­m… Âci­za­ne, Ha­kan Fi­dan mer­kez­li bu son ge­liş­me­le­ri de hâ­lâ bu min­val­de de­ğer­len­di­ri­yo­rum.

Va­zi­fe yap­tı­ğı ku­ru­mun “çok önün­de­” bir ko­num­lan­dır­may­la ka­mu­oyu al­gı­sı­na ser­vis edi­len Ha­kan Fi­da­n’­ı bir bü­rok­rat ola­rak ba­şa­rı­lı bul­ma­yan­lar­da­nım. Bu tes­pi­ti­mi, ken­di ka­ri­ye­riy­le ala­ka­lı ta­sar­ru­fun­da bir ay ile­ri­si­ni da­hi ön gö­re­me­di­ği or­ta­ya çı­kan son ka­rar­la­rın­dan ötü­rü yap­mı­yo­rum! Ha­kan Fi­dan mo­de­ra­tör­lü­ğün­de­ki ku­ru­mun “o­pe­ra­tif dev­let mo­du­” stra­te­ji­le­rin­de­ki ba­şa­rı­sız­lı­ğı ya­nın­da en cid­di ba­şa­rı­sız­lı­ğı­nın Öca­lan üze­rin­den yü­rüt­tü­ğü “Çö­züm Sü­re­ci­” ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum. Bu sü­re­cin yo­ru­cu ve bık­tı­rı­cı ol­du­ğu ka­dar, “el­de var sı­fı­r”­dan öte ka­yıp­la­rı ile ver­di­ği ağır ha­sar­la­rı iti­ba­riy­le Fi­da­n’­ı bu “git­me­le­re ve 

gel­me­le­re­” it­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum! 

Şu an­da Çö­züm Sü­re­ci­’n­de tüm kon­tro­lü ve bek­len­ti­le­ri­ni kay­bet­miş olan Ha­kan Fi­dan, bu sü­re­cin ge­le­ce­ği­ni par­lak gör­sey­di ke­sin­lik­le is­ti­fa et­mez­di! Ak­si­ne, ken­di hak­kın­da­ki her tür­lü olum­suz ta­sar­ru­fa di­re­nir ku­ru­mun ba­şın­da ka­lır, önü­ne ge­le­cek bir tep­si bak­la­va­yı da kim­sey­le pay­laş­maz­dı! 

Öte yan­dan Ha­kan Fi­dan, Er­do­ğa­n’­ı ıs­rar­la­rı­na esas teş­kil ede­cek baş­ka nok­ta­lar­da sık­ça to­pa gi­ri­yor­du: Ma­lu­mu­nuz si­ya­si ik­ti­dar ço­ğu ken­din­den ve yö­ne­ti­şim ha­ta­la­rın­dan kay­nak­la­nan ha­ta­la­rın ne­ti­ce­sin­de ge­li­şen men­fi olay­la­rı der­hal “o­la­ğanüs­tü şart­la­r” kı­va­mı­na so­ku­yo­r… Bu is­ti­ka­me­te hem yö­net­ti­ği ku­rum­lar­da­ki ça­tış­ma­la­ra ta­raf olu­yor, hem de çok tar­tış­ma­lı ve ana­ya­sa­nın ru­hu­na uy­gun ol­ma­ya­cak şe­kil­de oto­ri­te ve güç kay­bı­nı ön­le­mek amaç­lı tüm ko­ru­ma ref­leks­le­ri­ni bir­den ha­re­ke­te ge­çi­ri­yor. Yö­net­me­ye ça­lış­tı­ğı dev­le­ti bu ref­leks­ler­le ta­sar­lı­yor. İş­te bu ko­nu­lar­da da cid­di eme­ği ve mo­de­ras­yo­nu olan Ha­kan Fi­dan iyi­ce yıp­ran­mış­tı! ­Ben­ce Ha­kan Fi­dan git­me­le­ri ve gel­me­le­riy­le iti­ba­rı­nı kay­bet­se de, ge­ri dö­nüş şar­tı ola­rak da­ha faz­la ser­bes­tî­yi ko­par­mış ve yet­ki­si­ni art­tır­mış­tır! En azın­dan ön pla­na çı­ka­rı­lan bir fi­gür ola­rak ile­ri­de “i­ha­le­nin tek ba­şı­na ken­di­si­ne yı­kıl­ma­sı­” ve “bal­dı­ran ze­hi­ri­ni tek ba­şı­na ken­di­si­nin iç­me­si­” gi­bi kay­gı­la­rı­nın önü­nü ke­se­cek cid­di te­mi­nat­lar al­mış­tır di­ye dü­şü­nü­yo­rum! 

Öte yan­dan, yüz­de yüz ta­raf­sız­lı­ğın müm­kün ol­ma­dı­ğı tes­pi­ti­ne ka­tı­lı­yo­rum. La­kin bir ku­ru­mun ba­şın­da­ki bü­rok­ra­tın “ta­raf­sız­mış gi­bi­” dav­ran­ma ri­ya­kâr­lık­la­rın­dan çok, o ku­ru­mun “a­da­let­le­” ve 

“e­şit me­sa­fe­de­” sevk ve ida­re et­me il­ke­le­ri­ne ze­val ve­rip ver­me­me­si nok­ta­sın­da­ki uy­gu­la­ma­la­rı­nın önem­li ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum. MİT göz­be­be­ği­miz gi­bi has­sas ve mü­him bir ku­rum­dur. Bu ku­rum çev­re­sin­de ge­li­şen son olay­lar ku­ru­mu yıp­rat­mış­tır. Ku­rum­lar, ki­şi­le­rin ön­ce­lik ve üs­tün­lük­le­ri­ne bağ­lı ve ba­ğım­lı de­ğil­dir! ­Ay­rı­ca bir ül­ke­de sa­de­ce va­tan­daş­lar de­ğil, ül­ke­yi yö­ne­ten­ler­de hu­ku­ka uy­mak zo­run­da­dır!

Hü­la­sa

Eşi ile kav­ga edip ba­ba evi­ne dö­nen, son­ra­sın­da ba­ba­sı­nın tel­kin­le­ri ile tek­rar eşi ile ba­rı­şıp yu­va­sı­na ge­ri dö­nen ör­ne­ği akıl­la­ra ge­ti­ren bu ge­ri dö­nüş; salt ola­rak Cum­hur­baş­ka­nı Er­do­ğa­n’­a rağ­men bir “gi­di­ş” ve o kı­rıl­dı di­ye ger­çek­le­şen bir ge­ri “dö­nü­ş” sığ­lı­ğın­da izah edi­le­cek bir ge­liş­me de­ği­l… Ama çok faz­la al­go­rit­mik dü­şün­me­yi ge­rek­ti­re­cek bir ge­liş­me ol­du­ğu­na da inan­mı­yo­rum! ­Hak­kın­da şa­şır­tı­cı bir şe­kil­de nes­nel ol­ma­yan on­ca me­zi­yet yük­le­nen, ne üze­rin­de it­ti­fak edi­len “so­mu­t” bir ba­şa­rı hi­kâ­ye­si, ne de skor­bo­ar­da yan­sı­yan “so­mu­t“ bir sko­r’­u ol­ma­dı­ğı hal­de fe­no­men ha­li­ne ge­ti­ri­len Ha­kan Fi­da­n’­ın, ken­di­si­ne iza­fe edi­len maz­ha­ri­yet­le­ri ve pa­ra­dig­ma­sı bu son olay­dan son­ra if­las et­miş­tir! 

Bir­kaç yıl­dır “Ka­nun dev­le­ti mi? Hu­kuk dev­le­ti mi?” yol ay­rı­mın­da, ka­ra­rı­nı il­kin­den ya­na kul­la­nan ül­ke yö­ne­ti­ci­le­ri­nin ne­den ol­du­ğu Ha­kan Fi­dan mer­kez­li son ge­liş­me­ler; hem etik de­ğil­dir, hem de ‘has­bi dev­let tec­rü­be­si­’ne uy­ma­mak­ta­dır!

Ay­rı­ca “ya­nık odun­dan ta­şı­yı­cı 

di­rek ol­maz!” 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Ahmet Türk Arşivi