Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Üç Öküz ve Aslan

Üç Öküz ve Aslan

Bugün için size bir masal     anlatmak istiyorum.          Bir ülkede üç tane öküz varmış. Alaca öküz, kara öküz, sarı öküz… Bunlar üç akım, üç siyasi parti, üç tarzı siyaset de olabilir; Ortadoğu’da yaşayan üç kardeş halk da... Aslanın da varın siz kim olduğunu tayin edin…

Bir memleket varmış ki, devri vaktin birinde

Otlakları genişmiş, bağı bahçesi bolmuş

Dağları hep ormanmış, bütün canlılar zinde

Köylünün, şehirlinin ambarları tüm dolmuş

Koca merada envay çeşit otlar boy atmış

Sağmallar öyle ki her biri soya soy katmış

Çiftlikler neşeliymiş; düğün, dernek, toy çatmış

Otlakları genişmiş, bağı bahçesi bolmuş

Köylünün şehirlinin ambarları tüm dolmuş

Asıl mevzu bu yurtta, soylu üç öküz varmış

Yaratan üçüne de çok özel boynuz vermiş 

Bir araya gelende her düşmanı ezermiş

Üç öküz de iyiymiş, kalplerinde yok fesat

Dostlukları kaviymiş işler gitse de kesat

Hep birlikte gezerler, otlarlarmış beraber

Allah’ın hiçbir günü olmamışlar derbeder

Gıpta edermiş ülke bu dostluğa ser a ser

Üç öküzün birliği her zorluğu yenermiş

Fil saldırsa sürüye onu yere serermiş

Birinin rengi sarı, diğerinin alaca

Birininki karaymış fakat derisi pakça

Birbirine her şeyi verirlermiş rahatça

Üçü de can yoldaşı, birbirine emanet

Bu birlikle sürecek bu otlakta selamet

*  *   *

Ormanların kralı Aslan bir gün sıkılmış

Yenecek her bir şeyin nesli çoktan tükenmiş

Oturdukça esnemiş, esnedikçe acıkmış

Bakmış böyle süremez, çıkmak gerek ormandan

Çayırda av bulmalı düşmeden tüm dermandan

Vardığında çayıra ağzının suyu akmış

Gözü olmuş fal taşı, beyninde şimşek çakmış

Eti zengin sofraya gayet rikkatli bakmış

Yaklaşmış itinayla, ürkütmeden etrafı

Hayvanlar padişahı fıtrat güçlü tarafı

Üç ahbap öküz rahat, sakin, emin, huzurlu

Gezerlermiş otlakta yüzü, gözü hep nurlu

Üçünün de ufacık yanı yoktur kusurlu

Derken Aslan yavaşça öküzlere yaklaşmış

Önce “ya sabır” demiş, sonra kendini aşmış

Karnı kazınan aslan artık dayanamamış

“Midem bayram edecek” der demez duramamış

Adet üzre kükremiş, kendini tutamamış

O üstüne yürürken besili öküzlerin

Bilmemiş ki geçemez ardına boynuzların

Aslan kral değil mi, bakmış nazik vaziyet

Hemen geliştirmeli pek ince bir siyaset

Onda Tanrı vergisi üstündeki riyaset

Gözleri üç öküzün o dev boynuzlarında

Sözün yükünü duydu Aslan omuzlarında

“Günaydın can dostlarım” diyerek adım adım

Yaklaşmış öküzlere, “sizi epey aradım”

Günlerdir çok gezindim ve lâkin bulamadım”

“Tanrım bu ne saadet, işte karşımdasınız

Ben hep sizle yaşarım, siz hep aşımdasınız”

“Ne aşı” demiş öküz, aslan bakmış sarısı

Siyasetin özü söz başarının yarısı

“Soframıza davet et” demiş meğer karısı

“Sizinle değil miyiz stratejik ittifak

Bir daha aramızda oluşmasın hiç nifak”

Kral demiş “günaydın, nasılsınız bakalım”

Hatır soran bir kral, düşünmüşler “N’apalım”

Elbet cevap vermişler: “hürmet bizden kralım”

Ne demek ormanların kralı konuk gelmiş

Üçlünün Öküz psikolojisi düzelmiş

“Siz sağ olun efendim, gerçekten çok iyiyiz

Sayenizde otlakta güvendeyiz, diriyiz

Biz gariban, otlayan sürülerden biriyiz”

Aslan tekrar seslenmiş “değerli arkadaşlar!”

“Beni yanlış bilmeyin, dostluklar böyle başlar”

“Asla yoktur niyetim, yemek gibi sizleri

Yanlış bir adım da düşman etmesin bizleri

Aldatmasın kötünün riyâkâr, kem sözleri”

“Ağzı torba değil ki, büzesin elâlemin

Benim karnım pek toktur, sofradan kalktım demin”

“Yiyecek bulmak kolay, ama dost bulmak güçtür

Sizi ben nasıl yerim, iddiası gülünçtür

Sizinle arkadaşlık, hem kıvanç, hem güvençtir”

Bu güzel söz ve latife öküzleri şımarttı

Gururla böğürdüler, fiyakaları arttı

Böylece derin bir pakt, stratejik ittifak

Kurdu mutlu üç öküz aslanla ufak ufak

Şafak artık daha nur, merayla kaplı afak 

Üç öküzü gözüne kestirmiş avcı aslan

Üç öküzü bölmeye azmetmiş avcı aslan

*  *  *

Haylice yani üç gün arkadaşça gezmişler

Öküzler de merayı aslan gibi süzmüşler

Aslan gibi yatmışlar, aslan gibi ezmişler

Aslan kimin yanına yattıysa fısıldamış

Üç öküz de kendini bu dostluğa adamış:

“İnanmazsan çokbilmiş uzun kulağa var git

Güzel gözlü, akıllı, kara öküz sor beni

Benim sana ne gibi bir garazım olacak

Böylesi surat asman bin bir derde kor beni

Benimle dost olmaman üzer beni, yer beni

    …

İsterim ki ebedî dost kalalım seninle

Dilediğin otlağa post atalım seninle

Nice yeşil vadiye rast gelelim seninle

Benimle dost olmaman bin bir derde kor beni

Böylesi surat asman üzer beni, yer beni

Sarı öküz, ya rabbim bu ne güzellik böyle

Sen onlardan ayrısın sen bambaşka bir varlık

Öncekilerde bu renk söyle var mıydı söyle

Sen nadide öküzsün, sen nadide bir varlık

Sen benim can öküzüm, güzel sana yoldaşlık

Bırak, unut karayı, şımarık alacayı

Birlikte yazmalıyız yeni anayasayı

Koyalım bir kenara elemi ve tasayı

Sen nadide öküzsün, sen bambaşka bir varlık

Sen benim can öküzüm, güzel sana yoldaşlık”

Bir gün alaca öküz su içerken derede 

Aslan iki öküze demiş: “Allah vere de

Düşman bizi fark eder bir anda, bir kerede

Dostlarım tehlike var, dikkatli olmalıyız

Yaşamak istiyorsak ondan kurtulmalıyız”

Kara ve sarı öküz inanmaya hazırmış

Zaten bekledikleri şu andaki huzurmuş

Emir ve görüşüne ikisi de nazırmış

“Münasiptir efendim” deyip onlar oyladı

Alaca da aslanın midesini boyladı

Alacayı kolayca hazmetmiş avcı aslan

Sonra diğerlerine ahdetmiş avcı aslan

Bu usul ve yöntemi gözetmiş avcı aslan

Aynı masal ve düzen ne yazık ki hep tutmuş

Öküz aklı işte bu! Her birinde unutmuş

Sarı öküz kalınca avcı öyle kükremiş:

“Ey öküz oğlu öküz! Düşünmedin mi?” demiş

“Sıra sana gelecek” sarıyı yere sermiş

Son öküzü daha bir keyifle yiyivermiş

Bu masaldan bizlere acep ne kalıvermiş

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi