Batuhan Çolak

Batuhan Çolak

Mehmetçiğin Suçu Neydi?

Mehmetçiğin Suçu Neydi?

İki er ve başlarında bir uzman çavuş, toplam üç kişiydiler. Görev yaptıkları karakoldan izin alarak Hakkari’nin Yüksekova ilçesine alışveriş yapmaya gelmişlerdi. Üçü de sivil giyimliydi. Sokağın en kalabalık olduğu saatte başları önde yürüyorlardı. 

İçlerinden bir tanesi annesine cep telefonu alacak, kargoya verecekti. Uzundur almayı planladığı telefonun parasını biriktirmiş annesine sürpriz yapacaktı. Annesini sevindireceğini düşünerek hızlı adımlarla bir yandan da sohbet ederek yürüyordu. 

Arkalarından yaklaşan PKK’lı teröristleri fark edemediler. Ardı ardına 3 el silah sesi geldi. O masum insanlar ne olduğunu anlayamadan yere düştüler. PKK’lılar, başlarına yakın mesafeden ateş etmişlerdi.

Çevrede olup biteni izleyenler, Mehmetçikleri yerden kaldırmak yerine telefonlarına sarılıp şehitleri o halde çekip, sosyal medyaya servis ediyorlardı.

Planlı saldırı, sosyal medyada yapılan propaganda ile son buluyordu.

Olaydan sonra herhangi bir terör 

operasyonu yapılmadı.

Aslanlar şehit düştüğünde tarihler 25 Ekim 2014’ü gösteriyordu.

***

Kobani’yi bahane edip ortalığı yakıp yıkmışlardı. Bingöl Emniyet Müdürü Atalay Ürker ve beraberindeki polisler, harap olan bir dükkanda incelemede bulunuyordu.

Tam o sırada yanlarına yanaşan araçtan uzun namlulu silahlarla üzerlerine ateş açıldı. Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ile koruma ekibinden Başkomiser Hüseyin Hatipoğlu şehit olurken, Emniyet Müdürü ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Saldırıyı gerçekleştirenlerin yakalandığı iddia edilse de, daha sonradan yakalanamadıkları ortaya çıktı.

Emniyet Müdürü Atalay Ürker aldığı ağır yaraların etkisiyle ancak 2 ay sonra hastaneden taburcu oldu.

Olaydan sonra herhangi bir terör 

operasyonu yapılmadı.

iki polisin şehit edildiği, Emniyet Müdürünün hedef alındığı saldırı yapıldığında tarihler 9 Ekim 2014’ü 

gösteriyordu.

***

Diyarbakır’da, pazarda sivil kıyafetiyle yürüyordu Astsubay Nejdet Aydoğdu… Yanında hamile eşiyle birlikte, ev için alış veriş yapıyorlardı. 

Arkasından sinsice yaklaşan, yüzleri maskeli 2 PKK’lı ensesinden vurarak, eşinin gözleri önünde şehit düşüyordu Nejdet’i, daha 25 yaşındaydı…

Şehidin baba evine giden basın 

mensupları, bir gecekonduya asılmış Türk bayrağını görünce hemen haber yaptılar. Türkiye bu fotoğrafı görünce daha da yaralandı. Gurbetçi bir vatandaşımız “Ben oturmuyorum bari siz oturun” diyerek gözyaş-larıyla kendi evini şehit eşine hediye etti.

Olaydan sonra herhangi bir terör 

operasyonu yapılmadı.

Aydoğdu şehit düştüğünde tarihler 29 Ekim 2014’ü gösteriyordu.

***

Ege Üniversitesi’nde formasyon kağıdını imzalatmak için bölüm birincisi olduğu okula giden Fırat Çakıroğlu, binlerce polisin müdahale etmediği PKK’lılar tarafından okul kapısından girdiği andan itibaren saldırıya uğradı. 

Aylardır laf anlatamadığı okul yönetimi PKK’lılar hakkında herhangi bir önlem almamış, defalarca “can güvenliğimiz yoktur” diye basın açıklaması ve dilekçe vermesine rağmen savcılar harekete geçmemişti, emniyet şikayetleri dikkate almamıştı.

Fırat, kendisine saldıranlardan elinde bıçaklar olmasına rağmen korkmamış ve kaçmamıştı. Üzerine gelen PKK’lılarla son nefesine kadar mücadele etmişti. Ancak bacağına ve karnına gelen bıçak darbeleriyle çok kan kaybetmiş, 5 dakikalık mesafeden 50 dakika boyunca gelmeyen ambulansa alındığında hayatını kaybetmişti.

Saldırı, terör yerine asayiş suçu olarak görülüyor ve sadece 1 tutuklu var.

Olaydan sonra herhangi bir terör 

operasyonu yapılmadı.

Çakıroğlu, şehit düştüğünde tarihler 20 Şubat 2015’i gösteriyordu.

***

Dağda, şehirde, üniversitede, gencecik yaşlarında aslan gibi evlatları teröre kurban verdik. 

“Çözüme zarar gelmesin” diye operas-yonlar yapılmadı. Analar ağlamasın 

denilerek birçok terör yapısına göz yumuldu, yollarda hendekler kazıldı, sokakta asker vuruldu, doyurucu bir açıklama, kapsamlı bir operasyon yapılmadı.

Seçimler yaklaştı milliyetçi oylar arttı, Ağrı’da aniden PKK’ya operasyon başladı.  

***

Dolmabahçe’de bir araya gelen PKK’nın siyasi temsilcisi HDP’liler ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ortak bir açıklama yaptılar. Açıklamada çözüm sürecinin geldiği olumlu nokta övgüyle bahsedildi, iki taraf el sıkışırken tarihler 28 Şubat 2015’i gösteriyordu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Batuhan Çolak Arşivi