Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Fatih Terim’den İnciler

Fatih Terim’den İnciler

Bugünkü maçı inşallah kazanırız.

Kazansak da kaybetsek de İmparator’un Letonya maçı sonrası yaptığı konuşmaya değinmek istiyorum.

Maçın sonucunu bekleyip yorum yapan gazeteciler gibi olmak istemem.

Ben zaten takımın iyi olduğunu biliyorum; kazanırsak, oyuncular geçen maçlarda yaptıkları hataları yapmamış ve kazanmış olacaklar. Kazanırsak Fatih Terim büyük direktör olduğu için kazanmış olmayacağız yani. Letonya maçındaki beraberlikte eksik olan tek şey vardı: Teknik Direktörsüzlük…

‘Um’parator

Fatih Terim şüphesiz Türk futbolunun gelmiş geçmiş en şanslı kişisi…

Ama sürekli takımın şanssız olduğundan dem vuruyor.

“Şansın bize borcu var” gibi laflar onun.

“Bir dahaki sefere şans yüzümüze gülmek zorunda” demek istiyor.

Sürekli böyle diyor ama…

Hep bir bahaneye sarılıyor.

Eğer şans faktörü kamuoyunda işlemezse o zaman da hakemlere bahane buluyor.

Başlık şu bütün gazetelerde:

“İmparator faturayı hakemlere kesti: BİZİ DOĞRADILAR!”

Okuyan da hakemlerin her fırsatta aleyhimize düdük çaldığını, bayrak kaldırdığını sanır.

Futboldan anlamayan seyirciye ve okuyucuya inandırıcı gelebilir bu.

Bir de fanatik taraftarlara…

Eee… Millî maç olacak da fanatik olmayacaksınız, kolay mı bu?

“Pazara kadar oyuncularımıza dokunmayalım” diyor Hoca… Çok profesyonel…

“Benim için ne yazarsanız yazın” diye de ekliyor. Bu kadar fedakâr hoca hakkında artık kim kalem oynatır, bunu biliyor tecrübeli hoca elbette…

Fakat laf arasında da bütün kabahati okuyuculara yüklüyor. Zaten cümlenin akışından ne geleceği belli aslında…

“Çerçeveyi bulacaksın. Bunun için vuruş tekniği, durduğun yer, konsantrasyon bir çok şeyi sayabiliriz. Öyle bir gol pozisyonu oldu ki hafif yağmur çiseleme değil, sağanak.. İkiyi bulsan üçü beşi düşünebilirsiniz. Letonya’nın bizim levelımızda olmadığı çok açık.”

Levelımız diye yazıyor basın ama okunuşunu doğru telaffuz ediyor: levılımız diyor.

“Ne kadar çok biliyor” diyorsunuz ister istemez.

“Seviyemizde değil” demek seviyesizlik olur elbette.

Gol atamayışlarını da tahlil etmiş oyuncuların:

“Bana göre bunun nedeni gol vuruşuna hazır olmamaktır, doğru yerde durmamaktır, konsantre olmamaktır. Vurdum, şanssızdım; böyle bir şey yok. Gidemezsek akılda bunlar kalır. Oyuncularımın idrak edemediği konu budur.”

Baştan aşağıya sorumsuz bir teknik yönetici ile karşı karşıyayız anlaşılan.

İdrak ettirecek olan başka biri mi idi?

Tayyip Erdoğan mı gelip idrak ettirecekti?

Konsantre etmek, gol vuruşunu yaptırmak kimin görevi?

Bir kere oyuncularımız dünya çapında oyuncular ve Letonya maçında eksik olan taktik çalıştırılmamış olmalarıydı.

Oyuncular kendi kendilerine oynadılar.

Kazansaydık haksız bir övünce daha gerdan bükecekti teknik yöneticimiz.

İmparatorumuz.

O imparator ya…

Almanya da Polonya karşısında tutunamıyordu ama Alman teknik direktör Türk asıllı Alman millî takım oyuncusu İlkay’ı devreye soktu ve oyun birden bire hızlandı.

Mesut Özil, Emre Can, İlkay Gündoğan üç Türk oyuncusu Almanya’nın.

Joachim Löv, ne yaptığını bilen bir teknik direktör olarak Türkleri nasıl da birbirleriyle dar alanda kısa paslaşmalarla kaçınılmaz gole götürdü? Polonya’nın o geçilmez defansı nasıl da hallaç pamuğu gibi savruldu?

 

Sürdürülebilir karizma mı, göklerde savrulan karizma mı?

Kolay mı zafer kazanmak?

Oturduğun yerden olmaz hoca…

Sen otur kenarda seyret, ondan sonra da maçı kazanamayınca oyunculara at suçu…

İmparator elbette Galatasaray’da bir şeyler yapmış zamanında…

Bazı belediye başkanlarımız da zamanında bir şeyler yapmıştı ve biz çok sevmiştik.

Ama karizma öyle, üstüne oturulan ve ilanihaye taşınan bir şey değil…

Sonuna kadar inancınızı taze tutacak ve sonuna kadar öğreneceksiniz.

Sürdürülebilir bir karizma göklerde başıboş gezen karizmalardan iyidir.

Fatih Terim futbolumuz açısından büyük karizma sahibi, buna kimin itirazı olabilir. Ama kendini yenileyemiyor ve mirasın üstüne oturuyor. Maçı baştan sona izledim ve benim gibi seyirci olduğunu gördüm imparatorun. Ben golün geleceğini gördüm, o görmedi.

Son dakika için sürüsüne taktik vardı, onları bile aklına getiremedi.

Topu şansa, hakemlere, taca atmanın âlemi var mı hoca?

Artık tükeniyorsun, bunu bil.

Karizman çok evvelce çizilmişti ama Cumhurbaşkanımız kurtardı seni.

Adına stadyumlar açtık.

Saraylarda ağırladık.

Lütfen biraz dersine çalış.

Bilenle bilmeyen bir olur mu?

Ayrıca emanet ehline verilmeli değil mi?

Kızım sana söylüyorum, gelinim sen de anla!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi