Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Fitne Bacayı Sararken

Fitne Bacayı Sararken

Takiye denilen şeytanın pabucunu ters giymek için parende atmak gereğini duyanları mı ararsın. Şu bizim zücaciye dükkanında ne ararsan var…

Ayran da var, katran da var…

Gümrükleri aşarak gelen kutsanmış talimat öyle imiş.

“Siz de diğer tarikatlara girin, veya iktidar yanlısı gibi görünün…”

Vay canına, demek ki ne kadar da ödlekmişiz… “Aha ben geldim, asacaksanız asın, keseceksiniz kesin. Şehadetse talibim” demek yerine kaçmak, saklanmak niye?!.

Hz. Mevlana’mız öyle buyurmuyor mu?

“Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.”

Bakarsın cami cemaatini İslam düşmanlarına dua ettiriyor.

Ondan öyle bir görev bekleyen yok.

Maksat kemik yalamak, yağcılık, ikiyüzlülük…

O yüzden bu topraklarda beş çocuktan ikinci bir Mehmet Akif çıkmıyor.

Serdengeçti’ler de Necip Fazıl’lar da çıkmıyor…

Takiye araya girince gözenekler de kapandı…

Fitne ahir zaman alametidir… Beşinci kol dediğimiz Siyonist odaklar tüm şiddetiyle faaliyette. Bakıyorlar, bir yerde üç kişiden fazla bir topluluk varsa hemen oradalar.

Ne yaparlar ne ederler?

Bu beyinsizler, bizim işimize ne kadar yarar?

Hareket gelişir, büyür sonra da bir bakmışsın ki akıl üst akıl olmuş. Önceleri İslam derken, şimdi de yüzü kızarmadan Kürdistan diyor…

Allah (cc) seni yerin dibine soksun. Ne sandınız ya, İslam alemi neden bu kadar yıkık, perişan, kan gölü? Müslüman Müslüman’la savaşıyor, Salip seyrediyor…

Savaş, yıkım hepsi bir arada.

Allah Resulü’ne iman etmeyenler de cennete girecekmiş ya. İçimizde öylesi akıl yürüten ilahiyatçılar (teologlar)türedi. Demek istiyor ki o da din bu da din.

Hangisine uysan Haydarpaşa tren garında inersin.

Fitne dedik, cennete bile fitne soktular.

Bu vatan uğruna  Mehmetçikler canlarını verirken kanlı ellerin savunucuları, barışçıları her gün  ya Samanyolu, veya CNN ekranlarında…

Hallerini görünce kahroluyorum.

Sen ben olamadık ama Sözcü, Zaman medyası kardeş oldular…

O kesimden bir Allah’ın kulu çıkıp da  “yahu bu sizin yaptığınız PKK denilen eli kanlı ve de bölücü örgüte yardım ve yataklıktır” diyemiyor.

Madem üst akıl öyle buyurdu, doğrudur efendim…

O üst aklın bence yapması gereken, bir Mümin gibi ortaya çıkıp tövbe etmek, af dilemek. Bu kadar insanın işinin bozulmasına sebebiyet verdiği için helallik istemek.

Değilse, ömür çok kısa, hesap günü yakın…

Geçenlerde şirketleri aranan Akın İpek’in annesi Elif İpek’in açıklamasını can kulağı ile dinledim. Onun üslubu farklı geldi bana.

“İşin en acısı o. İki kardeş kavga ediyor gibi geliyor bana ve ben üzgünüm.” sözünü o ateşli hali ile ancak bir Müslüman söyleyebilir.

Kendisini tanımam ama tebrik ediyorum…

Keşke her el bu şekilde fitne ateşine bir damla su serpse... Keşke hiddetimiz, nefsimiz, çıkarlarımız ölçümüz olmasa.

Diğer taraftan,  “Özgür basın susturulamaz” pankartları ile meydanları dolduran muhteremlerin başlıca hedefi o iki kardeşten birisini tahrik edip diğerinin üzerine salmaktan ibaret olunca, sormadan edemiyorum:

Ey gafiller, hani sizler kolayına sokaklara çıkmazdınız.

Madem çıktınız bırakın özgür basını da şu eli kanlı PKK’ya karşı birlikte yürüyelim, haykıralım, karşı duralım… Öyle ya, Erdoğan’a haykırıyoruz, giydiriyoruz.

Biraz da PKK’ya haykıralım, giydirelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi