Elif Nisa

Elif Nisa

Güzel Söz

Güzel Söz

İnsan her zaman huzur ve güven içinde bulunduğu, dostluğun ve sevginin yaşandığı ortamlarda bulunmak ister. Yaşadığı yerlerde sevgi ve mutluluk yaşanmıyorsa da özlemini duyar. Ancak birçok insan özlediği bu ortamların oluşması yönünde bir gayret göstermez, hatta aksine huzursuzluğun ve mutsuzluğun kaynağı kendisi olur. Dostluğu, güler yüzü, güzel sözü hep karşısındaki kişilerden bekler.

Güzellikler, dostluklar, huzur ve güven özveri ister. Eğer herkes kendi çıkarlarını düşünerek konuşur ve çıkarlarına göre davranışlarda bulunursa, yalnızca  kendi rahatını düşünürse, toplumda çatışma ve huzursuzluk olması kaçınılmazdır. Kur’an ahlakını yaşayan insanlar Allah’ın emri gereği bağışlayıcı ve özverilidirler. Haksızlıkla karşı karşıya kaldıklarında dahi, insanların huzurunu sağlamak için “…insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir…” (Al-i imran Suresi, 134) ayetiyle haber verildiği üzere en güzel tavrı sergilerler.

En güzel tavırla kötülüğü uzaklaştırmak, Allah'ın beğendiği üstün bir ahlâk özelliğidir;

“İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir...” (Fussilet Suresi, 34–35)

 Yaşanılan ortamlarda Rabbimizin emrettiği gibi güzel konuşmak, insanlara hem dünyada hem de ahirette eşsiz güzellikler kazandırır. Kur’an ayetlerinde güzel söz söylemenin hikmeti ve kötü söz söylemenin karşılığı şöyle haber verilir:

Görmedin mi ki, Allah nasıl bir örnek vermiştir: Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir. Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. Allah insanlar için örnekler verir; umulur ki onlar öğüt alır-düşünürler. Kötü (murdar) söz ise, kötü bir ağaç gibidir. Onun kökü yerin üstünden koparılmış, kararı (yerinde durma, tutunma imkanı) kalmamıştır. Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp-saptırır; Allah dilediğini yapar. (İbrahim Suresi, 24-27)

Güzel sözlü insan, sonsuz ahiret hayatında ‘eni göklerle yer kadar olan’ barınma yerinde nimetler içinde ağırlanarak karşılık bulur. Kötü sözün karşılığı ise sonu azap olan karanlık bir yoldur.

Güzel ahlâka uyanlar, kötülüğe de iyilikle cevap verir, “Rabbin için sabret.” (Müddessir Suresi, 7) ayeti gereğince Allah’ın hoşnutluğu için sabreder, hoşgörülü olur, öfkeden ve incitici sözlerden sakınırlar. İnanan insanların anlatımlarındaki ve davranışlarındaki kararlılık insanlara güven verir. Koşullar ne olursa olsun güler yüzlü olmak da son derece önemli bir mümin özelliğidir:

Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eziyet gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah hiç bir şeye ihtiyacı olmayandır, yumuşak davranandır. (Bakara Suresi, 263)

Çoğu insanı güzel söz söylemekten alıkoyan şeytandır. Şeytan, insanları güzel söz söylemekten uzaklaştırarak aralarını bozmaya çalışır:

Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır. (İsra Suresi, 53)

Mümin, kötü söze sevgiyle, ayetle cevap verir. Aynısıyla; bağırarak, çağırarak, kafa göz yararak değil. Karşısındaki insan bu olgunluğu örnek alır. Sevecen ve affedici olmak çok önemli Rahmanî bir uygulamadır. “Ve buna, büyük bir pay sahibi olandan başkası da kavuşturulamaz.” (Fussilet Suresi, 35) Ki bu ‘büyük bir pay’ da Allah’ın rahmeti, rızası ve cennetidir.

Güzel söz, insanların kalplerini birbirine ısındırır ve aralarında dostluk ve güven oluşmasına neden olur. Kalbinde Allah aşkını taşıyan insan, etrafına da Allah aşkıyla bakar. Sözleriyle Allah'a olan yakınlığını ve sevgisini gösteren kişiye, çevresindekiler de sevgi ve saygı duyarlar. Bu durum müminlerin arasındaki sevgi ve bağlılığı pekiştirir. Rabbimiz, müminlerin bu güzel davranışlarına karşılık olarak, onlara düşmanca bakanları dahi ‘sıcak bir dost’a çevirir. Kalpleri çeviren Allah, dilediği kişinin kalbini değiştirebilir.

İnanan insanın, kardeşine güzel söz söylemesi gerekir; insanın buna ihtiyacı vardır. Aksi halde o kendine söyler, bu da nefsanidir ve kibirlenmesine neden olur. Sözün güzel olanını seçmek lazım, en güzel sözü seçmek lazım. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır.

İnsanın sevgiye, şefkate, muhabbete müthiş ihtiyacı vardır. Güzel sözü de çok özenli söylemek gerekir. İltifat bile canı gönülden, son derece samimi olmalı. Ufacık samimiyetsizlik bile insan ruhunda çok olumsuz etki yapabilir.

Güzel söz söylemekten çekinen kişiler, kalplerinde Allah sevgisini ve Allah korkusunu taşımazlar. Dünya hayatında Kur’an ahlâkına uyarak güzel söz söylemeleri ve Yüce Allah'ın ismini anıp yüceltmeleri için davet edilmiş, ama onlar hep isyan ederek bile bile yüz çevirmişlerdir. Kendisinde şüphe olmayan o gün, artık isteseler de bu imkânı bulamayacaklardır. Allah'ın hoşnutluğunu kazanabilecekleri tek bir söz bile söyleyemeyeceklerdir. Nutku verip konuşturan Rabbimiz, o gün onlara bu izni vermeyecektir:

O gün, yalanlayanların vay haline. Bu, onların konuşamayacakları bir gündür. Ve onlara özür beyan etmeleri için izin verilmez. O gün, yalanlayanların vay haline. (Mürselat Suresi, 34-37)

"Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve: "Gerçekten ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir?" (Fussilet Suresi, 33) ayetiyle haber verildiği üzere, güzel söz söyleyen kişi, Allah'ın bildirdiği ahlâkı yaşamaya davet eden insandır. İman eden insanların, Rabbimizin her söze şahit olduğunu bilerek ve O’ndan korkup sakınarak yaptıkları konuşmalar -Allah’ın dilemesiyle- birçok insanın imana yaklaşmasına vesile olur. Müminler Allah’ın buyruğuna uyarak güzel ve hayırlı söz söyler, bu konuda ömürlerinin sonuna kadar kararlılık gösterirler. Kur’an’ın ışığında bilirler ki, güzel sözler Allah’a yükselir:

Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah'ındır. Güzel söz O'na yükselir, salih amel de onu yükseltir... (Fatır Suresi, 10)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Elif Nisa Arşivi