Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Kılıçdaroğlu “Özerklik Şart” Diyor

Kılıçdaroğlu “Özerklik Şart” Diyor

Eskilerin “komşun gübre yerse bahçen gübresiz kalır” demelerine hangi anlamı yükleseniz de altından vefasızlık, hatta puştluk bile çıkar...

Kimden yanasın? diye sorarlar.

Öyle ya, dağlar yanıyor, şehirler çetelerin işgalinde kıran kırana, aileler çulunu çaputunu toplayaraktan evlerini terk ediyor, her gün bir pusu, her an şehit haberleri gelirken Ana Muhalefet Lideri çıkmış özerklikten bahsediyor.

“Yapılması gereken orada AB’nin yerel yönetim özerklik şartını kabul etmektir. 

Bakanlar Kurulu bunu uygulayabilmelidir. 

Çünkü yerel yönetimler özerklik şartı sadece Doğu için değil bütün Türkiye için, bütün yerel yönetimler için geçerli olacak.”

Bu nasıl devlet adamlığı sorumluluğu ise?

Anlaşılıyor ki “Benim adım Kemal” diyenin sakin ve de her şeyi kabullenir tavrına bakmayın, şuur altında sakladığı gizli bir gündemi var...

İşte o gündem...

Es kaza bu halk CHP’yi iktidara getirse, yerel yönetim kılıfından girecek özerklikten çıkacak. Yani verip kurtulacak...

Verir de...

Tarihe bakın, Batum ile Musul’u İngilizlere kimin verdiğini görürsünüz. Hele de 12 adaların İtalyanlara verilmesi aynı zihniyetin Lozan’ı zafer diye yutturması iledir.

Yani Kılıçdaroğlu, demek istiyor ki Tunceli özerk olsun da kapılarını devlete kapatsın. “Bana karışamazsın, ben özerk oldum” desin çıksın işin içinden....

Sade bu kadar olsa iyi.

Kendisine kalsa, terörü hemen halledecekmiş.

Hollanda’da düzenlenen halkla buluşma toplantısına katılan Kılıçdaroğlu, Hollanda İşçi Partisi (PvdA) Genel Başkanı Hans Spekman’ın hoşuna gidecek şekilde, hem de “kızım sana söylüyorum gelinim sen işit”  ayaklarında döktüklerine hele bir bakın: 

. “Hangi gerekçeyle çözülmez 30 yıldır bir sorun? “

Çünkü siyasiler görevini yapmıyor. İşi askere havale ediyorlar ‘çöz’ diye. E bu sorun da silahla çözülmüyor. Neyle çözülecek? Toplumsal uzlaşmayla çözülecek. 

Neyle çözülecek? Akılla, mantıkla çözülecek. 

Neyle çözülecek? Ortak dayanışmayla çözülecek. 

Neyle çözülecek? İnsan sevgisini ruhunda hisseden anlayışla çözülecek. 

Neyle çözülecek? Birlik, beraberlik, kardeşlikle çözülecek.”

Bunun anlamı, aba altından “operasyonları kesin de PKK yeniden ayakları üzerine kalksın dikilsin”  mesajı değil de nedir? Uzlaşma ile çözecekmiş!

Hani tadı damaklarında kalan şu süreç...

CHP’nin eski ağır toplarından Fikri Sağlar da “Çatışmasızlık” hali deyip duruyor.

O kafaya göre, çatışmasızlık Türkiye’yi sevindirmiş, barışın kokusu topluma bahar coşkusu getirmişti!.. Ya gördünüz mü?

Sizler süreci gaflet görüyordunuz, HDP ile CHP kesimi ise terörün şehir gerillasında örgütlenmesine tam da bir düşeş sağlıyor. Adı da bahar havası!

“Sen şimdi bahar havasına karşı mısın kardeşim?.”

Evet, bahar havasına karşıyız da fırtınalara bayılırız!

Ortalığı böyle bulandırıyorlar, “toplumsal uzlaşma” diyor Kılıçdaroğlu ile Fikri Sağlar şürekâsı. Ya olayın vahametini kavrayamadılar, veya tecahülü ariflik yapıyorlar. 

Edebiyatta tecahülü arifin zahiri anlamı, yalancılıktan eşek olmaktır. 

Yani, bilip de bilmezlikten gelme.

Uzlaşma kiminle yapılır?

Devletin karşısında toplum olsa hadi bir derece, terörle uzlaşma olur mu? Terörle uzlaşma anladığı dilden olur. Devlet şu anda onu yapıyor...

Benim aslanım, ancak gidersin, dersine biraz daha çalış...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi