Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Ölenlere Rahmet, Teröre Lanet!...

Ölenlere Rahmet, Teröre Lanet!...

10 Ekim Cumartesi günü saat 10.04’te arka arkaya 2 patlama oldu ve 95 kişinin öldüğü anlaşıldı.

Her terör olayı, her ölüm bazı ocaklara ateş düşürür... 

Anaların babaların yürekleri dağlanır… 

Ülke sarsılmaya çalışılır…

Fakat terörden daha acı, daha uzun süre etkili bir şey daha vardır: Her terör olayının ardından, bazı siyasilerin terörü bırakıp iktidarla kavgaya tutuşması. 

Patlama saat 10.04’te gerçekleşti; Selo yarım saat sonra “Katil iktidar. Kan her taraflarına sıçramıştır.” diye açıklama yaptı… Her terör olayında, terörün tarafında ve Türkiye’nin karşısında olan Selo’ya seçimlerde hesap sormak şart oldu artık!..

Aynı saatlerde DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu “Saldırıyı polis yaptı.” diye demeç veriyor.

95 can için yürekler yanarken, soL TV “Polis saldırdı” diye bir video yayınlıyor ama saldıran polis falan yok. Tam tersi; göstericiler polise saldırıyor; polis sabırla karşılık vermeden duruyor.

Sosyal medyada “Barış için toplandılar… İktidar da saldırdı; öldürdü. Gördünüz mü ne kadar kötü bir iktidar var.” havasında romantik haberler pompalanarak PKK’ya sempatizan devşiriliyor. 

Önceki iktidarlar zamanında, yani 1984-2002 arası, bütün Türkiye terör karşısında yekvücut olurdu; şimdi terörden beslenenler, iktidar üzerinden Türkiye’ye yekten saldırıyor. En masumları “Bunca olaya rağmen, istifa etmiyorlar.” diyor. Bu mantıkla bakılırsa, 1984’ten beri Türkiye’ye hükûmet dayanmazdı.  Teröristin de istediği tam budur işte: İstikrarın kaybolması. 

Suruç saldırısından sonra da yazmıştık. Terörün amacı, sadece insanları öldürmek değil; insan öldürmek üzerinden silahlı propaganda yapmak, toplumsal yapıyı sarsmaya çalışmaktır.

Terör üzerinden birbirimize ithamlarda bulunmayalım. Terörün hedefi şu veya bu parti, grup, ideoloji değil, Türkiye’dir. 

Türkiye’yi hedef alan terörün bildiği bir şey var: Her saldırıdan sonra siyasiler, terörün çaresini bulmakla değil, birbirlerini suçlamakla vakit geçirip birbirlerini yerler.  Terörist ve destekçileri de karşıdan ellerini ovuşturarak keyifle seyrederler.

Son zamanlarda CHP’nin, terörün önlenmesi konusunda görüşmeyi kabul etmesi ve iktidara destek olma sözü, yerinde bir tavırdır. Benzerini MHP’den de bekliyorduk ama Bahçeli bildiği tek kelimeyi kullandı gene: Hayır!.. Böylece Türkiye terör konusunda tarafını belli etmiş oldu: Ak Parti ve CHP, terörün bitirilmesi konusunda bir araya geliyor: öbür taraftan MHP ve HDP, terör konusunda yan yana kalmış oluyor. 

Elinde silah olan hangi terör örgütü olursa olsun (PKK, El-Kaide, El-Nusra, IŞİD, PYD…) hedef Türkiye’dir. Her örgütün saldırısı bu ülkeyedir… Gönlünüzde bu ülke sevdası varsa, bu örgütlerden birine taraftar olur, diğerine karşı olamazsınız.  Ankara’da olanla Suruç’ta olan aynıdır. Üst akıl bir grubunu masum görünüşle (Suruç’ta kitap ve oyuncak; Ankara’da barış) toplatır, diğer grubunu da saldırtır. Alın size kaos!..  Bu olaylarda insanları oralarda toplayanlarla, bombayı patlatanlar, düşman görünüşlü kardeşlerdir. 

Gösteri esnasında yapılan bir kayıtta, bir grup genç tam da “Bu meydan kanlı meydan” diye halay çekerken arkada bomba patlıyor. Ve böylece orada halay çekenler de amaçlarına ulaşmış oluyor. Suçlulardan biri de o meydanı kanlı meydan olarak adlandıranlardır.

Lütfen teröre karşı çıkalım; terör üzerinden birbirimizi dövmeyelim.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi