Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Neyi Kutladığımızın Farkında mıyız?

Neyi Kutladığımızın Farkında mıyız?

Ülkeyi işgal ettikten sonra, kendisine bağlı bir yönetim kurarak çekip giden ABD ile müttefiklerinin, geride bıraktıkları Irak yönetimine bağımsız diyebilir miyiz? Irak, ABD’nin çekilmesini belki de halkına zafer olarak yutturuyordur.

Bağımsızlık(!) diyordur...

Askeri törenler düzenliyor, tankları yürütüyor, uçakları uçuyor...

Ama hepsi hikaye ve de gösterişten ibaret.

Gerçekte Irak hala da bağımsız değil...

Keza Libya, keza Mısır, keza Suriye için de aynıdır.

Bize gelince, içimizdeki hainlerin işbirliği ile koskocaman Osmanlı İmparatorluğu’nu yıktıktan sonra yerine kurulana bağımsız dedik...

Dedik de neremiz bağımsızdı?

İttihatçıların derdi, toprak bütünlüğünden ziyade İslâm’ı kaldırıp yerine Batı emperyalizmine bağlı yeni bir düzen kurmaktı. Bu gayeye varmak için toprak da gitse, canlar da gitse önemli değil, önemli olan Avrupalı gibi olmak...

Türkçe’si asimile edilmek, gavurlaşmak...

O yüzden her şeyimizi kaldırıp attılar...

Yazısı elinden alınan bu millet bir gecede cahil cühelâ kaldı.

Tarihi kimseler açıp okuyamıyordu, hala da öyle.

Osmanlı alfabesini bilen içimizde kaç kişi var?

Tarih kitapları, arşivler Bulgarlara kese kağıdı niyetine kamyonlarla satıldı.

Şanlı ve şerefli bir milletten bir illet!

Yeşil çamı ortasından keserseniz, o çam bir daha gelişir mi? Yeşilliklerimize, çamlarımıza kıydılar. İşte hala da dikiş tutturamamamızın nedeni budur.

Vatandaş yıllarca adliye kapılarında sürünürken “benim günahım nedir?” diye soruyor.

Günah şurada...

Bu hukuku büyüklerimiz Faşist İtalya’dan, giyotinle insanların başlarını kesen Fransa’dan alıp getirdikleri için bu toprakların hem kanına, hem kültürüne uymuyor...

O yüzden sen de adliye kapılarında sürünüyorsun.

Milli eğitimin de öyle.

Bin yıllık eğitim tarihimizi kaldırdılar, gavurunkini getirdiler.

O da uymadı, uyduramadılar.

O yüzden bu topraklar alim, bilgin, sanatkar yetiştiremiyor.

İşte kutlamakta olduğumuz Cumhuriyetin içeriğinde bunlar var.

Unutma ki, cumhurun tabi olduğu cumhuriyet değil de ittihatçıların başımıza sardıkları sahipli ve de güdümlü cumhuriyet için bayrak asıyoruz. 

Çilelerimize alkış tutuyoruz, deli çığlıkları atıyoruz...

“Cumhuriyet düşmanları” diyorlar...

Hayır, hiç kimse cumhuriyet düşmanı değil, düşman olunan senin kurduğun sahipli ve de emperyalizme bağlı sözde cumhuriyettir. 

Bu cumhuriyet bizi dışa bağımlı kıldı, hiçbir zaman bağımsızlığımız olmadı, sloganlarla, boş laflarla övündük, sayıkladık, hindiler gibi havalandık...

Yedi düvelin üzerine çöreklendiği Japonya sanayide diklenirken bizler de kurşun kalemini bile dışarıdan ithal ederek oturup “cumhuriyet” ve “bağımsızlık” şarkıları söyledik.

Marşlar çaldık, göbek havaları attık...

Doğrusu bu saate kadar uyuttular bizi.

Şimdi harp sanayii gelişiyor, hava alanları aldı başına gitti.

Hızlandırılmış yollar, trenler...

Dev yatırımlar, sosyal ve insani yardımlar...

Cumhuriyetin aslına doğru hareketler başladı.

Peşinden, Türkiye gerçek bağımsızlığına kavuşacak.

Ha gayret, dişimizi biraz daha sıkalım... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi