Seyfi Şahin

Seyfi Şahin

Ruhlar Alemimiz

Ruhlar Alemimiz

Ruh insanın bir parçasıdır.

Manevi bir varlıktır.

Bu öyle bir güçtür ki, öyle bir enerjidir ki,

İnsan potansiyelini ifade eder. 

Ruh bedenden ayrılınca da bu potansiyel asla kaybolmaz. 

Varlığı aynen devam eder. 

Kıyamette tekrar kendi bedenine kavuşuncaya kadar, 

Her şeyin farkındadır. Görür, bilir hisseder.

Çünkü şuurlu bir varlıktır.

Ruh kişiye özel kodlanmıştır.

Bir kişinin ruhu başka bir kişide tezahür etmez.

Yaradılışından sonra ilanihaye devam eder.   

HHH

Ruhların yaradılış sebebi, Cenabı hakkın varlığını bilmek ona kulluk etmektir. 

Galu Belada Cenabı Allah (CC): “Ben Yaradan’ınız mıyım” dediğinde; 

Bütün ruhlar “evet” dedi..

Yani Sen Rabsin, biz kuluz dediler. Kulluk yapacağız dediler.

Yasaklarından sakınacağız, emrini tutacağız.. 

Bu bir akit idi. Bir anlaşma…

***

Bedenler yaratıldıktan sonra, onlara, nefis verildi. 

Nefis, beynimizdeki, maddi ve manevi istekler topluluğudur.

 Nefis, bizim doktor olarak bildiğimiz merkezlerdir. 

Yeme, içme. üreme, düşünme, davranma, hükmetme, para kazanma gibi… 

Nefis, her şey benim olsun diyen bir nesnedir.

Nefis hayvanlarda da vardır. Kontrolsüzdür. 

Çünkü onların şuurlu ve mükellef bir ruhları yoktur. 

Sorumlu değillerdir. Nefis, ruhların denetimindedir.  

*** 

Ruhlar bedenle birleştiğinde iradeli bir varlık oluşmuştur, insan…

Bu irade, Alemlerin Rabbi tarafından bir miktar azat edilmiştir.

Kendi kendine karar verebilir. 

Bundan dolayı da sorumludur (imam maturidi itikadı).

Bu sorumluluk, irade-i cüziyedir. İnsanları imanlı, riyakar (münafık) ve kafir olma haline koydu.

Çünkü insanların bu serbestliği ve tercihi kendi elindedir.

Yani Galü Belada yaptığı akti tutma veya tutmama hakkı vardır.

Sonucuna da razı olmak zorundadır. 

***

Ruhların varlığı, 

Bizim beş duyumuzla ve beynimizin değerlendirme kapasitesi ile ölçülemeyeceği için, 

Hakkında insanlar yanılmışlardır.

Adem oğlunun aldığı eğitim, nefsinin istek ve terbiyesindeki yetersizlik,

Onu sıkça şaşırtır. 

Çoğunlukla ya kafir veya münafık olmuştur. 

Çünkü, nefsin yüksek ve yenilmez gücü, ruhların engellemesini dinlememiştir. 

Kafir bile olsa ruhlar daima,

“İyiye, güzele doğruya, hak ve adalete” uymaya yöneliktir.  

Gönül arzu ederdi ki,

Rahman ve Rahim olan Allah(CC)’ın gönderdiği kitaplar ve elçilere,

İnsanlar uysa ve kurtulsa idi… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Seyfi Şahin Arşivi