Hasan Aksay

Hasan Aksay

Kavga ve barışın paradigmaları ve...

Kavga ve barışın paradigmaları ve...

 

Kavgayı deliler de çıkarır. Kavga, hakkından fazlasını elde etme, başkalarının sırtından geçinme gayretinden doğan ikiyüzlülük, çeteleşme, fitne, kin, hasetle kirlenmiş manevi iklim hastalığıdır. Hastalık için bu kirli atmosfer yeter. Vatan müdafaası, insani yüceliği koruma, zilleti ret gibi mücadeleler kavga değildir. Savunmadır veya barışa ulaşma gayretidir; yani cihattır.

Başarılması gereken, zor olan barışa ulaşma gayreti ve barıştır. Barış, sağlıktır, hastalık gibi kendiliğinden gelip insanı bulmaz. Barışın iki yolu vardır:

1) Kökten dindar olmak. Yani düşünce ve değerler ufkunu, ölümlü dünyadan ölümsüz dünyaya taşımak, dünyevi çıkarları, değerler kavgasının çok gerisinde bırakmak, barışa liyakat kazanmak. Barış İslâm’dır. İslâm, barışın gerektirdiği inanç, ahlak ve erdem değerlerini içinde taşır. Hazreti Ömer’i, Mevlana’yı, zulüm ve çıkar kavgasında düşünmek imkânı yoktur. Müslüman için barış tabii haldir.

2) Ahret inancı olmayan, ufkunu ölüm ötesine taşıyamayanlar için barış, tabii bir hal değil, ciddi bir gayret konusudur. Bu gayret için makam, yetki, imkân yetmez; akıl, bilgi, dikkat ve gayret gerekir. Hayat tünelinin ucunda ölümü gören yetkili, güçlü, ölüm gelmeden sahip olduğundan daha fazlasını isteyerek, hırs ve zulüm kapısına dalıyor. Bu hırs, sahibini, gücü yetse, Hitler ve Bush’tan beter yapıp, gizli örgütler gibi fitne körükçüsü, Siyonist gibi dünyayı ateşe verebilirler. Ölümle sınırlı dünya hapishanesinde kalmış materyalist görüşün, haksızlık, çıkar kaygısı ve zulümden uzak durabilmesi, barışçı olabilmesi için, güç ve imkânları nispetinde akıllı, bilgili ve dikkatli olmaları mutlak zarurettir. Biraz güç sahibi olunca, cinayet işler, soygun yapar, darbeci dahi olabilirler.

Ufkunu genişletmiş, ölüm sınırını aşmış, mantığını ölümsüzlük paradigmaları üzerine kurmuş kökten barışçıları ayırmak için, “Natura Carty” Rabbani Yahudi gruba bakmak bir imkândır. Aharon Kohen, İsrael Dovid Weis, Dovid Sholomo Fidelman gibi ünlü hahamlar, Siyonizm’i ağır bir şekilde tenkitle, cinayetlerden vazgeçirmeye çağırıyor. “Biz bir cemaatiz. Allah’ın birliği akidesinde diğer milletler arasında yaşamalı, erimemeye çalışmalıyız” diyorlar.

Kavganın talibi çoktur. Çünkü giriş kapısı geniştir. Kuvvet sarhoşunda, çıkış kapısının olmadığını görecek göz yoktur. Gizli örgüt, tetikçilik, kin, haset, iftira, cinayet ve zulümlerin kısa vadeli kazanımları, piyango parası gibi caziptir. Oysa “astarı yüzünden pahalıdır.” Aklı imkânlarıyla boy ölçüşemez duruma gelenler, kimseyi beğenmez, kendilerinde sırlı bir güç vehmederler. Mesela her zenginde bin kusur bulur, kendi zengin olunca bambaşka olacağını zanneder.

İnsani değerlerin, barış doğuran erdemlerin kazanılması, alın teriyle kazanılan kazançlar gibidir. Güzeldir, ömürlüdür. Sahibine ve toplumuna yarar sağlar. Bir tarafta barış, huzur ve saadet getiren Mevlana, Fatih; karşıda, insanı hayvanlaştırmaya çalışan Darwin ve Hitler’i düşünelim.

Bütün darbeler ve küçük türevleri durumundaki gizli örgütler, iftira, provokasyon, soygun ve vurgunlarla köşe kapma ucuzculuğudur. Piyango, makam ve imkân ile lüks yaşanır ama insan olmanın gerekleri başkadır.

“Uğrunda hayatını da verecek, hayattan da üstün değeri olmayan kimsenin hayatının da değeri yoktur.”

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi