Elif Nisa

Elif Nisa

Şehadet Nimettir

Şehadet Nimettir

"... Dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz. (Nisa, 74)

Türkiye bugün Ahir Zaman’daki zor imtihanların kilit noktası. Sıklıkla acıların yaşandığı, zorlukların yaşandığı, gerilimin yaşandığı yer ülkemiz. Zorluklarla, problemlerle boğuşuyoruz ancak toplum olarak olgunlaşmamız için, her şeyin daha iyi olması için gerekli tümü, başka türlü olmuyor.

Kötülükleri plânlayıp örgütleyen İngiliz derin devleti, emrindeki diğer derin ‘güç’ler ve ülkemizdeki yancıları olan virüsler böylece deşifre oluyor. Böylelikle şuurumuz açılıyor, asıl düşmanımızı tanıyoruz.

İyi tanımalıyız, gerekli savunma tedbirlerini almalıyız ki kötülerin plânlarına düğüm atıp, oyunları bozabilelim.

Mehdiyetin önündeki engeller ancak bu şekilde kalkıyor. Deccalle mücadele edilecek ki İslam’ın sevgi dolu ruhu hâkim olsun.

İnsanlık tarihi boyunca şeytanın ordusuyla mücadele, Allah'ın 'devrettirip durduğu' sünnetidir. Sebebi de;

"Allah'ın iman edenleri belirtip-ayırması ve sizden şahidler (veya şehidler) edinmesi içindir..." (Al-i İmran Suresi, 140)

Gerçek yaşamın, ‘içinde temelli kalınacak ahiret yurdu olduğunun bilincindeki müminler, "hiçbir kuşkuya kapılmadan Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla mücadele ederler.

Allah'ın hoşnutluğunu hedefleyen mümin, seve seve malından canından geçer; bedenini ve ruhunu Allah'a emanet eder. O'nun rızasını hiçbir dünyevi nimete değişmemek, bu uğurda her şeyi feda edebilmek; işte bu şehit olmaktır. Bu, dünya hayatındaki en büyük erdemdir.

Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah'tan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların bütün toplamakta olduklarından daha hayırlıdır. (Al-i İmran Suresi, 157)

Şehadet Müslüman için güzelliktir, büyük nimettir. Vatan için, bayrak için, namus ve şeref için Allah yolunda şehit olanlar hep şereflendirildiler.

İslam’ın şartı beş ancak İslam’ın dünya hâkimiyeti için uğraşmak, bunun için cesaret göstermek de bir farz, Allah için şehit olmayı istemek de bir ibadet. “Aman başıma bir iftira gelmesin, çoluğuma- çocuğuma bir şey olmasın” düşüncesiyle mücadeleden kaçınmak, korkaklık, pasiflik münafık özelliğidir.

“Korkak Müslümanlar yüzünden İslam dünyaya hakim olmadı şu ana kadar. Olmamasının sebebi de bu, Müslümanların zillet içinde böyle perişan olmasının sebebi de bu. Osmanlı’nın yıkılmasının sebebi de bu; korkaklık ve kendi çıkarlarını düşünmek, keyfini düşünmek, ailesini düşünmek, çocuğunu düşünmek. Halbuki ahirette Cenab-ı Allah bunları sorguladığında; “Ya Rabbi” diyor “ben çocuklarımı fidye olarak vermek istiyorum diyor, eşimi de fidye olarak vermek istiyorum, hepsini

Cehenneme at ama benim canımı kurtar diyor. Beni kurtar” diyor. İşte egoistlikleri, asıl çıkarcılıkları ahirette ortaya çıkıyor.” (http://a9.com.tr)

Allah, yolunda mücadele eden kullarını yeryüzüne mirasçı kılacağını Kur’an'da haber veriyor. İslam ahlâkının yeryüzü hakimiyeti, Allah’ın müjdesi ve vaadidir. Bu müjdeye dair umudu değil kesmek azaltmak bile hata olur. Olumsuz gibi görünen sebeplere takılmamalı. Müjdelenenlerden olmak için güzelliklere vesile olmalı, gerçekleşmesi yönünde çaba göstermeli, içten dua etmeli. Allah görüntüyü niyetimize binaen yaratıyor. Bütün güç Allah’ın, her şey O’na ait. Samimi isteyelim ki istediğimizi yaratsın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Elif Nisa Arşivi