İbrahim Kahveci

İbrahim Kahveci

Denk bütçe maliyeti!

Denk bütçe maliyeti!

Türkiye yaşlı, yatırımları bitmiş, verimliliği düşmüş gelişmiş ülke statüsünde değildir. Tam tersine Türkiye genç, dinamik, yatırım ihtiyacı çok yüksek, yatırım verimliliği oldukça iyi bir ülkedir. İşte böyle bir ülkede “sağlam bütçe inanışı” ekonominin önünde bir başarı hikayesi değil, tersine en büyük engel olarak duruyor.

Sakın bu cümleden 90’lı yıllardaki gibi har vurup harman savurur nitelikte, delik deşik bütçe anlamını çıkarmayın.

Bizler bütçede artık “Yatırım Dışı Fazla-YDF” kavramını oluşturmamız gerekiyor. Nasıl ki 90’lı yıllarda borç batağına saplanıp, ülkeyi faize esir etmenin sonucu“Faiz Dışı Fazla-FDF” kavramı ile çalıştıysak, artık “yatırım dışı fazla” yöntemine geçmemiz gerekiyor.

Eğer korkmadan, hızlı kalkınma ve ekonomik gelişme modelini arzuluyorsak, bütçe modelimizi de yeni programa göre şekillendirmeliyiz.

Büyük buhran örneği

Dünya, 29 buhranına nasıl gitti? Veya 29 buhranı nasıl derinleşti? Gelin bu çıkmaz sokak olayını bir örnekle açıklayalım:

1900’lü yılların başında Dünya’da klasik ekonomi teorisi hakimdi. Devlet ekonomide etkin olmamalı ve denk bütçe politikası gütmeliydi. 1929’da aniden piyasalar çöküp talep azalınca, devletlerin vergi gelirleri de hızla düştü. Denk bütçe inanışına göre devletler de harcamalarını hızla düşürdü. Devletlerin harcamalarını kısması sonucu ekonomiler daha da hızlı daraldı ve büyük ekonomik buhran kaçınılmaz olarak derinleşti.

Denk bütçe krizi nasıl ekonomiyi çıkmaza sokuyor anlatabildim mi?

Köprüler neden pahalı?

Türkiye, 2001 krizinden bu yana tabiri caiz ise denk bütçe modeline yakın klasik iktisat politikası izliyor. Hala bütçe verileri “Faiz Dışı Fazla” felsefesine göre yayınlanıyor. Oysa bu program 2006-07’de çoktan miadını doldurdu.

Bugün, kamu altyapı yatırımlarına o kadar ihtiyacımız var ki? Devletin ekonomide yol açıcı, kolaylaştırıcı, maliyet düşürücü yatırımlarına o kadar muhtacız ki...

Denk bütçe belası yüzünden Yap İllet Devret Modeli (YID) ile köprüler yaptık, otobanlar yaptık ama toplumsal maliyet azalmadı... tersine o kadar fazla arttı ki.

Bu Millet Süleyman Demirel’in yapımına imza attığı15 Temmuz Şehitler Köprüsünü; Turgut Özal’ın imzasını koyduğu Fatih Sultan Mehmet Köprüsünü ucuza geçiyor. Ama Osman Gazi Köprüsü ile Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlantı yolları ateş pahası. Fiyat farkı 3-4 hatta otoban kullanılıyorsa 6-7 kata çıkıyor.

Gıda neden pahalı?

Denk bütçe belasından bir örnekte taşımacılıktan vereyim. Karayolu ile mal taşımak ve bu taşınan malı ucuza Türk Milletinin hizmetine sunmak nerede ise imkansızlaştı. Taşıma vergileri o kadar yükseldi ki; tarladan markete fiyat farkı 7-8 kat artıyor. Akaryakıt vergisi ve şimdi bir de karayolu+köprü kullanım ücreti hayatımızı daha da pahalılaştırıyor.

Doğu illerinde tarladan bedava ürün alsanız bile, bu ürünleri Batı illerinde ucuza tüketmek  artık imkansız.

Pahalı doğalgaz sorunu

Denk bütçe belası yüzünden Dünya piyasalarında 11,0 dolardan 4,0 dolara düşen doğalgazı da Türk Halkına ucuza sunamıyoruz. En az yüzde 30-35 indirim yapılma imkanı olmasına rağmen sadece yüzde 10 indirim ile yetinmek zorunda kaldık.

Oysa bu Millet bunca sıkıntı sonrası UCUZLUĞU hak ediyor. Pahalı bir hayat yaşamak zorunda değiliz. İmkanımız da var.

Şimdi size sağlam bütçe sıkıntısı üzerine son gelişmeleri aktaracağım. 15 Temmuz sonrası bütçe verilerine bakıyor musunuz? Temmuz ayında 129 milyon lira olan bütçe fazlası, Ağustos ayında ise 3 milyar 592 milyon lira oldu.

Ocak-Ağustos arası ‘Genel Bütçe Dengesi’ ise 5 milyar 588 milyon lira fazla vermiş durumda. Devlet 8 ayda 357milyar lira para topladı. Geçen yıl 8 ayda toplanan para 310 milyar liraydı. Kısaca, Devlet her yıl gelirini yüzde 15 civarı artırıyor.

Ama, 15 Temmuz’dan sonra yine en başta devlet ödemelerini kesti. Mal alımında, yatırımda, ticarette en başta tutucu davranan da yine devlet oldu.

Devlet bizim ekonomide önemlidir. 2015 yılında GSYH’mız 1 trilyon 952 milyar liradır. Ama Devlet her türlü gelir olarak (SGK-Belediyeler dahil) tam 798 milyar 628 milyon lira para toplamıştı. 2016 yılında da Devlet 903 milyar 813 milyon lira toplamayı hedefliyor. Ama aynı devlet bir çok hizmetin bedelini ödemekten imtina ediyor.

Sağlam bütçe ve finansal istikrar adına ekonomide kilitlenmeye doğru gidiyoruz. Devlet para topluyor ama para ödemiyor... Bu iş nereye varır bilmiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Kahveci Arşivi