Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Emekli, bankalardan lütuf beklemiyor

Emekli, bankalardan lütuf beklemiyor


Emeklilerin aylıklarını aldıkları bankaların her sene belli bir para vermesi uzunca bir sür önce, “Emekliye promosyon verilecek” şeklinde gündeme geldi. Bu arada medyada pek çok haber çıktı. Bazen miktar belli olmadan bir-iki ay içinde bankalarla görüşmelerin tamamlanacağı haberleri yansıdı. Bazen birtaktım rakamlar dile getirildi. Ancak, yapılan haberler hiçbir zaman netlik kazanmadı. Bu arada medyaya yansıyan haberlerde yer alan rakamlar biraz yükselince yeni Çalışma Bakanı Müezzinoğlu verilen rakamların gerçeği yansıtmadığını, bunun bankalar tarafından karşılanmasının mümkün olmadığını, görüşmelerin bir diğer ifadeyle bankalarla pazarlıkların sürdüğünü açıkladı. Elbette, bankalar şimdiye kadar yapmadıkları bir ödeme gündeme gelince vermemek için direnecek, sıkıştıklarında da rakamı mümkün olduğunca düşük tutmaya çalışacaklardır. Çünkü bankalar para ile para kazanan kurumlardır ve bir şey ödemeden kazanmaya da alışmış durumdadırlar. Olayın bir başka boyutu ise, hükümetlerin bankalar karşısında fazlaca bir pazarlık gücünün olmadığı çeşitli vesilelerle ortaya çıkmıştır. Küresel sistem ve ülkemize yansıyan boyutu ile her alanda olduğu gibi küresel sermaye bankalar üzerinde etkili durumda. Yani, bankalara dönük bir karar alınacağında küresel sermayenin tavrını doğru tespit etmek gerekiyor. Bunun ötesinde özellikle dış borca dayanan kalkınmanın olabileceği anlayışının son bulması, sonuç itibariyle dış borcun eritilmemsi, küresel sermayeye bağımlılıktan kurtulmak gerekiyor. Aksi halde bankalara karşı birtakım gürlemeler havada kalmaya mahkûm oluyor.
 
Netice itibariyle emeklilere verilmesi düşünülen promosyonun bunca zamandır ortada kalması, bir türlü pazarlıkta sonuç alınamamasının ana sebebi sistemin bankacılık üzerine inşa edilmiş olmasıdır. Bir bakıma, parayı veren düdüğü çalmaktadır. Özellikle de kürsel sermaye para piyasasında etkili ve belirleyici hale gelmiş ise onların kabul etmeyeceği bir uygulama mümkün olmuyor.
 
Çalışma Bakanı Müezzinoğlu bankalarla sürdürülen görüşmelerde gelinen noktayı şöyle izah ediyor:
 
“Emekliler için promosyonu bir noktaya getirdik. Başbakanımız bir basamak daha yukarı çıkararak emekliye kısıtlı da olsa daha iyi bir koşul oluşturur.”
 
***
Hesap yaptılar (bankalar) 110 lira yıllık olabilir dediler. Bunu 125 kabul edin dedim. Üç yıllık karşılığı 375. Hadi bunu 400 yapın. Geldiğimiz nokta bu.”
 
Özetle Çalışma Bakanı’nın gönlünden geçen üç yıllığına 400 lira promosyon söz konusu. Yıllık 125 liraya geliyor. Bunu aylığa bölerseniz emeklinin aylıklarına 10 lira civarında artı sağlayacak. Bu noktada sormak gerekiyor; büyük çabalardan(!) sonra aylık 10 liralık promosyon için bunca zaman uğraşmanın, pazarlık yapmanın anlamı kalıyor mu
 
Böyle olunca bunca süredir pazarlığın ardından rakamın yıllık yüz lira civarında belirlenmesi, başbakanın devreye girerek bunu biraz olsun artırmaya çalışması üzüntü verici değil mi Bankaların promosyon olarak verebileceği 3 yılda 400 lirayı devlet karşılamış ve bunu da hiçbir pazarlık konusu yapmamış olsaydı daha doğru bir davranış olmaz mıydı Emekliye aylık 10 lira gelir artışı için aylardan beri bekletilmez, bir takım rakamlar fısıldanarak heveslendirilmezdi. Sayın bakanın ifade ettiği rakamların promosyon olarak telaffuz edilmesi onur kırıcıdır. Ayrıca, sözü edilen üç yıllığına 400 lira promosyonun tüm emeklilere verileceğini düşünmek de yanlış olabilir. Çünkü bankalar bunu emeklilerin aldığı aylığa göre oluşturur, düşük emekli aylığı alanların promosyonu ele geçmeden buharlaşıp yok olabilir. Bu bakımdan emekliye bir artış sağlanacaksa bunu hükümet bankalarla pazarlığa girmeden doğrudan kendisi yapabilmesi daha sağlıklı olurdu.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi