Düşmanlar hâlâ belli olmadı mı?
BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş yaptığı açıklamada, “İstanbul’daki saldırıdan sonra kim dost, kim düşman görmek isteriz. PKK’nın Avrupa’daki faaliyetlerini kısıtlayacak bir yaklaşımı görmek isteriz” diyerek ABD dışarıda tutulmuş olsa da teröre destek veren ülkelerin düşmanlıklarına son vermelerini istemiş. Böylece Türkiye’nin düşmanlarının belli olduğunu vurgulamış. Aslında ABD’nin de Türkiye’nin düşmanları arasında başı çektiğini söylemek için özel bilgilere sahip olmak gerekmiyor. Medyaya intikal eden haberler bile aslında dostları görmeye yetmese de düşmanları görmeye yeterli. Hemen her gün gazetelere intikal eden, “ABD’den PKK’ya Stınger füzesi”, “ABD’den YPG’ye silah teslimatı”, “PKK’nın silahları ABD’den gidiyor”, “Türk tankları ABD füzeleriyle vuruldu”, “Avrupa terörün ev sahibi” gibi haberler eğer doğruysa ki doğru olduğunda şüphe yok, dost ve düşman konusunda Türkiye’yi yönetenlerin bir tereddüdü olmaması gerekir. Yok eğer benzer haberler gerçek değilse o zaman da yetkililer bu tür haberler medyada yer aldığında yanlış olduğunu açıklamaları lazım gelir. Kaldı ki, benzer haberlerin doğruluğu konusunda kimsenin bir tereddüdü yok.
Yaşanan bunca terör saldırısına rağmen AB ülkeleri PKK’nın faaliyetlerini yasaklamıyor, hatta teşvik ve destek veriyor, başta Almanya olmak üzere Fransa, İngiltere, Belçika, Hollanda, Avusturya, Danimarka ve İsveç gibi ülkeler PKK-PYD teröristlerine ev sahipliği yapmayı sürdürüyorlarsa bu ülkelerin düşmanlıklarını göstermek için başka bir şey yapmalarına gerek kalmaz. Hangi bahane ve gerekçe ile olursa olsun teröristler söz konusu AB ülkelerinin himayesini almaya devam ediyorlarsa bu ülkelerin Türkiye’ye düşman olduklarına şüphe yoktur. Irak ve Suriye’de ülkemize ve silahlı kuvvetlerimize yönelik olarak teröristler ABD’nin verdiği silahları kullanıyor, askerimiz bu silahlarla öldürülüyorsa ABD’nin Türkiye’ye dost olmadığını görmek için başka gerekçe aramaya ihtiyaç yoktur. Kısacası, artık adı geçen ülkelerin yapacakları açıklamalardan çok yapacakları önem kazanıyor. Çünkü her terör saldırısının ardından, “Tasvip etmiyoruz. Üzüntümüz büyük” gibi açıklamalar yapmanın hiçbir değeri yok. Eğer, terör saldırılarından gerçekten üzüntü duyuyorlarsa bunun gereğini yapmaları, teröristlerin ülkelerinde barınmalarına son vermeleri, bunun için de sınır dışı etmeleri şarttır. Yani terör örgütleri militanlarına desteklerini lafla değil, fiilen kesmedikleri sürece yapacakları açıklamaların, hatta dökecekleri gözyaşının samimiyetine bu milletin inanması mümkün değildir.
Artık terör örgütlerine destek verenlerle dost olunamayacağını net bir şekilde tespit etmek, ilişkilerimizi ona göre yeniden belirlemek gerekiyor. Söz gelimi bundan sonraki açıklamalarda yalandan da olsa ABD ile ilgili olarak “dost ve müttefik” tabirinin kullanılmaması, AB’nin Türkiye için vazgeçilmez bir hedef olduğu söyleminden vazgeçilmesi, kısacası söz konusu ülkelerin tutumundan rahatsız olduğumuzun sadece söz planında değil, fiilen ortaya konulması gerekiyor. Bunca açıklamadan sıkılmayan, utanmayanların sergilenecek bazı tavırlardan da etkilenmeyeceğini söylemek mümkündür. Öyle de olsa belli ki artık gerek ABD ve gerek bazı AB ülkelerinin söylenenlerden etkilenmediği görüldüğüne göre atacağımız adımların sözün ötesine geçmesi şart görünüyor. Çünkü adeta adrese teslim açıklamalara rağmen teröre destek veren ülkeler hiç tınmıyorlar. Yüzlerine tükürseniz bile aldırış etmiyorlar. Ama bu durum giderek toplumu geriyor. Toplumun tahammülü son bulmak üzere. Toplumun patlamasını beklemeden yöneticiler olarak atılabilecek adımların hayata geçirilmesi şart. Çünkü terörün iç ve dış destekçileri açık bir şekilde biliniyor. Gerçi bunlara karşı nelerin yapılabileceği ilgili kademelerde görüşülüyor, tartışılıyordur. Bundan şüphem yok. Ancak, ya bu dış desteklere rağmen terörün ve terör örgütlerinin kökünü kazıyacak topyekûn hareket sergilenmeli ya da bu dış destekler kesilmeden terörün önlenmesi zor ise o zaman dış desteklerle teröristlerin bağını koparacak adımın atılmasından başka çare kalmıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.