Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

ABD’de senaryo bol

ABD’de senaryo bol

ABD’de senaryo bitmez.. Roman yazar gibi senaryo üretirler. F. Gülen’e hilafet sözü vermişlerdi. Devlet sözü vermişlerdi, ne oldu.

Eğer planları tutsaydı, şimdiye kadar Erdoğan’ı buhar etmiş olmaları gerekirdi. Türkiye çoktan onların kontrolüne girmiş olacaktı! BOP ne oldu! Boşverin bunları. Allah’ın dediği olur! Bizi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi, kadir-i mutlak, mutlak iktidar sahibi, “ol” diyince olduran “öl” diyince öldüren, kadere, rızga ve ecele hükmeden, alemlerin Rabbi bir Allah’ımız var bizim!

 Şimdi de PYD’ye 6 ayda Kuzey Suriye’de devlet sözü vermişler. Babasının bağından arsa bağışlıyorlar sanki! Barzani’ye de devlet sözü vermişlerdi, DAEŞ’e de hilafet sözü.

Geçti Bor’un pazarı. Böyle geldi, böyle gider sanıyorlar. Bugünkü dünya devletlerinin 3’te ikisinden fazlasının sınır, rejim ve iktidarlarını bu sömürgeci, işgalci ülke yöneticileri tayin ettiler. 22 Arap ülkesi böyle çıktı. Din, dil, coğrafya, kan birliği olan bu halklar neden ve nasıl 22 ayrı devlet oldular? İşte böyle!

Hayalleri büyük şimdi de Suudi Arabistan’ı 3’e, 5’e bölmek istiyorlar. Irak’ı Kürt, Arap, Şii diye bölecekler güçleri yeterse, Suriye’yi de 3’e bölecekler, Türkiye’yi 5’e! FETÖ’sü, PKK’sı, Gezi cemaati, laikçileri bunun için sokaklarda.

Yapabilseler zaten şimdiye kadar yapacaklardı. Şimdi Şeytani planlarını “Selahaddin’in çocukları” üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Şeytan meydan okuyor: “Sen misin Kudüs’ü fetheden, ben senin çocuklarını böyle yaparım işte!”. “Selahaddin’in çocukları” buna izin vermez göreceksiniz. “Selahaddin’in çocukları”nı “Haçlı ordusuna asker” yapamazlar! “Kudüs işgalcisi Siyonistlerin muhafızı” yapamazlar “Selahaddi’nin torunları”nı! Birileri kendi cehennemine sırtında odun taşımak istiyorsa, buyursun, yol açık! İla cehennemüzzümera!

Batının siyasi tarihi kan ve gözyaşı ile doludur. Bakmayın insan hakları nutukları atmalarına, Dünyada yaşayan dört ırktan birini yok ettiler, birini köleleştirdiler, birini sömürdüler. Dünyaya 2 sıcak, bir soğuk dünya savaşı “armağan” ettiler. Kendi kendilerine de zulmettiler. Zulmetmedik ahali kalmadı.

Faşizm de onların aklının ürünü idi, komünizm de kapitalizm de Siyonizm de..

Kutsala savaş açanlar da onlardı. Ahlaka savaş açanlar da kendileri. Kara derililer insanlaşma aşamasını tamamlamamış maymunlardı değil mi?

Medeniyetleri sömürü, gasb ve yağma üzerine kurulu, bilimleri, sanatları, felsefeleri, tarihleri, sanayileri, ekonomileri hepsi!

Demokrasileri makyaj malzemesi idi. Mısır’da gördük onların cici demokrasilerini, Irak’ta, Guantanamo’da, Gazze’de gördük! Aynı ülkelerin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet ürettiler asırlarca. Şeytan’ın hayalinin tecellisinin vesilesi oldular.

Bu Amerikalılar, dünyada ne kadar komplo üreten fütürist denilen adam, kahin, Stratejik derinliğe ve öngörüye sahip, kanaat önderi, istihraçda bulunan, durugörüye sahip adam varsa hepsini izlerler ve bunların hepsi ile bir şekilde temas kurup, onlara bilgi aktarırlar. Yani bu damarı hem maniple ederler, hem de bu kaynaktan beslenirler..

Komplo üretmek, pahalı ve zor bir iştir..

Mesela son günlerde ortalıkta Türkiye’nin kuşatılmışlığına ilişkin birtakım iddialar dolaşıyor. Tamam bu var, ama komplo okumak, mitoloji okumak gibidir. Doğru okumaz, mesajı çözümlemezseniz komplocuların kurdukları ağa takılır kalırsınız.

Rusya Ermenistan’la askeri işbirliğine gidiyor, ABD de Ermenistan’a asker gönderiyor. Bu sonuç üzerine 40 tane komplo uydurabilirsiniz. Suriye rejimi nasıl oluyor da, hem Esed rejimi ile hem de Ankara ile iyi ilişkiler kurabiliyor?

Bakın tüm dünyadaki anti semitik hareketlerin çok büyük bölümü semitiklerin kontrolündedir. Bu adamlar kendi düşmanlarını da kendileri üretirler. Mesela F. Gülen gibi adamlar, şeyhler, ideolojik ve politik önderler üretirler, onları desteklerler.

Mesela ABD’nin PYD ile ilişkisi de böyle bir ilişkidir. 1975 yapımı bir film var; “Akbabanın 3 günü”, aslında o film bunu anlatır.. Akbabanın Üç Günü ABD yapımı politik gerilim filmidir. Özgün adı Three Days of the Condor. Akbaba CIA’de çalışan Turner isimli bir memurun kod adıdır. Turner’ın bürosunun görevi, tüm dünyada yayımlanan gelecek tasavvuru içeren, tahmin ve öngörüde bulunan kitap, gazete ve dergileri okumak, stratejik araştırma kuruluşları, hükümetlerin kalkınma planlarından kısa, orta ve uzun vadeli planları ve bunların dayandığı akademik yayınları ve düşünce kuruluşlarının yayınlarını izlemek ve CIA için yeni düşünceler bulmak, aynı zamanda, bu yönde düşünce üreten kişi ve kuruluşları etkilemektir. Turner bir gün öğle yemeği sonrası iş yerine geldiğinde tüm büro personelini öldürülmüş şekilde bulur. Üst düzey birisiyle temas kurar. Duydukları karşısında neye uğradığını şaşırır. Kendisinin de öldürüleceğinden endişe duymaya başlar. Giderek kendini de kurban olarak görür ve saklanmaya başlar. “Derin gerçek” karşısında bildiğini sandığı her şey altüst olur. Bildiğini sandığı gerçekler politik bir illüzyondan başka bir şey değildir artık onun için. Aksiyon dolu bir film aslında gerçek hayattaki karanlık senaryoların ipuçlarını vermektredir. Casusluk, dram, gizem, macera dolu polisiye bir film ve romantik detaylar sadece gerçeği gizlemek daha gizemli hale getirmek için kullanılan bir ayrıntıdan ibaret.

Film Şubat 1977’de Türkiye’de gösterime girmiş. Yönetmen: Sydney Pollack. Hikaye: James Grady, Senaryo: Lorenzo Semple Jr., David Rayfiel. Ve tabii, böyle bir filmin bir yerinde bir Yahudi olmaması sürpriz olur.

Bu konu burada bitmeyecek. Yarın da devam edelim buna ama, yarınki konumuz, “batının dünyayı kontrol etmek için nüfus politikası”na bir göz atalım. Bu iş bir nüfus konusu olduğu kadar aynı zamanda bir coğrafya konusu. Senaryolarını hayata geçirebilmek için nasıl bir yol izleyeceklerine bakalım bir.. Nagazaki-Hiroşima yöntemi mi, Kızılderililere yaptıkları gibi mi? İnsanları çocuk yapmama konusunda ikna ederek mi, yoksa kısırlaştırarak mı?

Ah Malthus ah! İnsanların aklına neler soktun. Gittiğin yerde ateşin bol olsun! Dün dostlarınızla birlikte cehennemi dünyaya taşıdınız, yarın dünya hayatınız cehenneminiz olacak.

Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi