Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Biz de Trump’ı yargılayalım!..

Biz de Trump’ı yargılayalım!..

ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan eden ve bu yöndeki kararnameyi imzalamasını şova dönüştürmesi, özellikle ülkemizde ciddi tepkiye yol açtı. Trump’ın ilgili kararı imzalamasını devlet adamlığı ciddiyetinden uzak bir şovmen tavrıyla imzalaması, attığı imzayı kameralara göstermesi, sanıyorum oluşan tepkinin daha da artmasına yol açtı. Denebilir ki, işlediği suçu şov yaparak örtmeye çalışırken, suçunu katmerli hale getirdi. Sanıyorum benim gibi pek çok kişi böylesine ciddiyetten uzak şov meraklısı bir kişinin ABD başkanı seçilmiş olmasını yadırgamışlardır. Elbette ABD seçmeninin verdiği oyu sorgulayacak değiliz. Buna hakkımız da yok. Ama dünya jandarmalığına soyunmuş bir ülkenin başına seçilen kişinin en azından BM kararlarına, daha doğrusu altında kendilerinin de imzası bulunan kararına uyması gerekirken, Trump için böyle bir şey söz konusu değil.

Trump’ın aldığı kararı uygulamaya koymadan muhtemel sonuçlarını görmemiş olmayacağına rağmen tüm dünyayı ayağa kaldıran bir karara imza atmış olması sonuçları uzun süre tartışmalara yol açacak. Tepkilerin sonu nereye kadar varır şimdiden kestirmek mümkün olmamakla birlikte, tepkilerin çatışmaya dönüşüp dönüşmemesini Trump ve İsrail’in bundan sonraki tavrının belirleyeceğini söylemek yanlış olmaz. Trump’ın tavrına karşı en sert tepki ülkemizde oluştu. Bu tepki sadece meydanlarda oluşmuyor, sokakta da insanımız öfkeli. Bu karara karşı İslam dünyasının ortak bir tepki koyması isteniyor. Ancak İslam dünyasının ortak tavır koyabileceğine dair bir beklenti de söz konusu değil. Bir bakıma artık Haçlı-Siyonist ittifakının İslam dünyasının bu dağınıklıktan yararlandığı toplumda ortak kanaat haline gelmiş durumda. Elbette bu dağınıklığın sorumluları halklar değil. Halklar her şeye rağmen ortak tavır sergiliyor ama, iş yöneticilerin ortaya koymaları gereken tavra gelince tepkiler laftan öte geçmiyor. Bu da Haçlı-Siyonist ittifakının işini kolaylaştırıyor.

Ancak bu teslimiyet daha uzun süre sürmemeli, sürerse İslam dünyası yöneticilerinden hesap sormaya kalkabilir. Çünkü şu günlerde insanımızda ciddi bir öfke ve tepki var. Sıkça uğradığım bir lokantaya çorba içmeye gittiğimde lokantanın sahibi ile birkaç müşteri arasında hararetli bir tartışma vardı. Her iki taraf da Trump’ın kararına tepkiliydi. Ve İslam dünyasının ortak tepki koyması halinde Haçlı-Siyonist ittifakının dize getirilebileceği hususunda ortak görüş sahibiydi. Tartışma bir süre sonra birinin, “Biz de Trump’ı yargılayalım” cümlesi ile farklı bir boyuta taşındı. Tartışanlardan biri bunun mümkün olmadığını söylerken bir başkası, “Madem onlar bizim Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı’nı yargılıyor, biz de Trump’ı yargılayabiliriz” karşılığını verdi. Tartışma sonunda tartışmacılar Trump’ı yargılamamız gerektiği hususunda birleştiler. Sadece bunun nasıl yapılacağına karar veremediler. Bu Trump’ı yargılamak belki mümkün olmayabilir ama, sözlü tepkilerin ötesine geçilmesi gerektiği konusunda vatandaş kararlı. Bu nasıl olabilir konusunda herkesin farklı görüşleri olabilir ama söz gelimi NATO sorgulanarak çekilme kararı alınabilir. Mademki, İngiltere Avrupa Birliği’nden çıkma kararı alabilmiştir, Türkiye de NATO’ya karşı tavır koyabilir. Bunun ötesinde mademki beş ülkenin kontrolündeki BM sadece Haçlı-Siyonist ittifakına hizmet ediyor, onların çıkarlarını koruyor, o zaman BM’nin sorgulanması İslam dünyasında yaygınlaştırılabilir. Bu sağlandığında ister istemez BM’ye karşılık İslam Birliği oluşturulabilir. Bunlar yapılmadığı sürece sözlü tepkiler ne kadar artarsa artsın, zalimlerin bundan utanması ve etkilenmesi söz konusu olmayacaktır. Kısacası Trump’ı yargılayamasak bile Haçlı-Siyonist ittifakının oluşturduğu yapıları önce zihinlerde ciddi olarak yargılamak gerekiyor..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Abdulkadir Özkan Arşivi