Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

MÜSİAD Festivali

MÜSİAD Festivali

Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir kriz, kara kara düşünüp; oflayarak, puflayarak, kendiliğinden geçmez. Hele hele kişiler, firmalarını kurtarmak için, iş ilişkisinde olduğu veya olmadığı karşı kişi ve firmaları görmezden gelerek; “Benden sonra tufan” dememelidir.
Amerika’da veya Avrupa’nın herhangi bir yerinde ekonomik kriz sözcüğü duyulur duyulmaz, Türkiye’de bütün haber kanalları ve ekonomi çevreleri, sanki yarım saat sonra kıyamet kopacak ve dünyada her şey altüst olacakmış gibi hareket ederek, iş çevrelerini bu çevrelerden ekmeklerini kazanan insanları karanlığa ve belirsizliğe sürüklememelidir.
Hükümet bağırıyor, yırtınıyor; “Biz bu krizi ufak tefek sıyrıklarla atlatırız” diyor ama felaket habercileri ve bu habercilerin bire on katan götürücü, getiricileri, toplumu germeye devam ediyor. Çünkü toplum ne kadar gerilirse, “ekonomik kriz” yerine “psikolojik kriz” büyür ki, böylece Ergenekon ve destekçilerinin ekmeğine yağ sürülmüş olur.
İşte bütün bu olumsuzluklardan kurtulmak için MÜSİAD’ın 12. Uluslararası Fuarı’nın izlenilmesini ve gezilmesini tavsiye ederim. MÜSİAD fuarındaki manzara ve insan ilişkileri, küresel kriz ağından etkilenen herkesin yüzünü güldürüp, insanlara güven vermekte. Bu bakımdan belki de zamanında yapılmış en güzel fuar demeliyiz.
MÜSİAD fuarında görülen şu fotoğraf çok önemli. İşine “samimiyetle” sahip çıkmak. Bu samimiyeti “güler yüzle” devam ettirmek. Her ikisini de başarabilmek için “çalışmak.” Bu üç ana ilke, MÜSİAD fuarında iyi niyetli olan herkese yansıyan güzel karelerdi.
Dünyanın çeşitli coğrafya ve iklimlerinden Türkiye’ye gelen binlerce yabancı işadamını, ailesinin bir ferdi gibi karşılayan ve kabul eden MÜSİAD üyelerinin; önce “kardeşlik,” sonra “yardımlaşma,” sonra da “dayanışmayı” sergiledikleri fuardan yansıyan diğer kareler de fuarı gezip görenlere güven ve azim vermekte.
Fuar alanı, makineden tekstile, otomotivden beyaz eşyaya, gıdadan mobilyaya kadar bir insanın ihtiyaç duyabileceği ne varsa; yerlisiyle, yabancısıyla tam bir festival havasında. Bir diğer önemli özelliği de birbirlerini aylardır veya yıllardır göremeyen dostların buluşma noktası olmakta ki, bu özelliği asla yabana atılmamalı.
Fuarda nelerin olduğunu zikretmeye çalıştım ama MÜSİAD meseleye sadece ekonomik yönden yaklaşmamış, ekonominin kültürel ve sosyal boyutunu da düşünerek, yelpazeyi çok geniş tutmuş. Bu da ayrıca fuara ciddi bir zenginlik katmış.
Bizim gazete Vakit’in de yer aldığı fuarda, Yeni Şafak ve Milli Gazete de var. Fuarda gezip yorulanların; bizim gazeteye uğrayarak; “dinlenmek,” “dinlenilmek,” “dinlemek” ve sonunda da “damaktan düşünceye” giden yolda, “damak tatlandırıcı” ile “düşünce oluşturucu” hediyelerden aboneliklerle birlikte almak mümkün.
Fuarın güzel süslerinden biri de kitaplardı. Timaş Yayınları ve Nesil Yayınları da eserleriyle göz kamaştıracak güzellikte festivale iştirak etmişler. Hele birinci holde hat sanatı sergisi var ki, gözlerini ve beyinlerini dinlendirmek, büyük huzurlar elde etmek isteyenler için önemli bir fırsat. Müzehhibe ve Sanat Tarihçisi Dr. Hatice Aksu’nun eserlerini görmelisiniz. Ayrıca sivil toplum kuruluşları da fuarda yer alarak festivale başka bir renk katmış.
Bu arada Aktif Isı’nın ilginç bir buluşundan söz edeyim. Malum susuzluk, küresel krizden daha önemli. Aktif Isı bu krize; “Gri su geri kazanım sistemleriyle kaybettiğiniz suyu kazanın” diyerek farklı bir çözüm getirmiş. Ve bu çözümü de şöyle izah ediyorlar.
“Fosseptik atığı içermeyen, duştan küvetten ve lavabodan gelen evsel atık suya gri su denilmektedir. Gri su dönüşümünden kazanılan su, AB yönetmeliklerine göre hijyen şartlarını sağlamakta olup, yıkanma suyu niteliğindedir.” Özellikle iş yerleri için ilginç bir buluş.
Malatya’dan gelen bir vitamin deposuna rastladım. Kuru Kayısı, Gün Kuru Kayısı, Kesme Kayısı ve Kara Dut konusunda Malatya’da marka isim olan “Sımeks” firması da fuardaydı. Öte yandan Ziya Şark Lokantalarının sahibi Ziya Bingöl, “Lahmacunu” dondurulmuş gıda ürünleri arasına katmış ve fuarda görücüye çıkarmış.
İşte MÜSİAD fuarı böylesine rengarenk bir festival içerisinde. Tamamını gezemediğim için daha kim bilir neler var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi