Halit Kakınç

Halit Kakınç

Millî İrade

Millî İrade

Genç beyinleri aydınlatmak zorundayız. Türk Medyası’nın bazı duayenleri, Hukuk’un, Millî İrade’nin üstünde olduğunu savunuyorlar. İşin ilginci, bir kısmı hukuk kökenli. Buna rağmen yanlış noktada durmakta ısrarcılar.

Dostlar - gerçek şudur: Hukuk’u, Millî İrade tayin eder. Yanılgıları şuradadır: Hukuk nosyonu, bir üst nosyondur. Yasal düzenlemelerin hepsini hukuk olarak algılamak, yanlıştır. Konuyu saptırmadır. Söylenmesi gereken, Millî İrade’nin istemi doğrultusunda, söz konusu ülkede gelişmiş bir hukuk sisteminin hakim olması gerektiğidir.

Türkiye’deki durum, 1982 Anayasası’nın çizdiği çerçevenin geçerli olmasıdır. Hukukilik ve kanunilik, başka başka şeylerdir. Hâlihazırda mevcut bulunan ve geçerli olan yasa düzeni, hukuk dayatması olarak enjekte edilemez. Kabûl edilmeye zorlanamaz. Olay şudur: Siz kanuniliği dayatırsanız, söz konusu toplum, bunu aştığı zaman, o kanunilik kalmaz. Evrensel hukuk prensipleri, kanunilik arkasına sığınılarak gözardı edilemez.

Bir an için diyelim ki, herhangi bir ülkede, faşist bir idareye yol verildi. Ve başa geçen kimseler, uluslararası hukuk’un eriştiği noktayı görmüyorlar. Millî İrade yok sayılıyor. Kanunilik dayatması ile Yargıçlar Oligarjisi, her şeye hükmediyor. Meydana çıkan rejimin bir tek adı vardır: Dikta.

Ön plandadır

Kendi kendime soruyorum - acaba bu görüşten olanlar, darbe hukuku’nu, kısıtlanmış hakların hüküm sürdüğü özel bir hukuk sistemini mi öngörüyorlar?

Millî İrade, çağın akışına uygun kendi hukuk sistemini oluşturma, o ülkedeki hukuk sisteminin yanlışlarını ve eksiklerini ortadan kaldırarak revize etme hakkına sahiptir. Çağdışı, diktatöryel özlemli tortulara karşı da direnme ve bu direnişini dillendirerek savunma hakkı vardır.

İlginç bir tepkisellik gözlemliyoruz. Millî İrade’yi ikinci planda gören görüş sahipleri, sanki bu bu görüşlerine katılmayanlar hukukdışı bir talepte bulunuyorlarmış gibi, kendilerinde kendi kerametleri bir suçlama hakkı buluyorlar. Tezlerini olmazsa olmaz bir tartışılmaz nokta şeklinde empoze etmeye çalışıyor... Ve farklı düşünen insanlara yönelttikleri suçlamalarını da çağın gerisinde kalmış dayanaklarla süslüyorlar.

Amaç, özgürleştirmek

Sevgili Dostlar... Samimi olalım ve bu sorulara dürüst cevaplar verelim. Türkiye’de inanç hakkını, söz söyleme hakkını ve vicdanî reddi garanti altına alan bir hukuk sistemi var mı? Yok.

Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki, Türkiye’deki sistem, yasakları koruyor. Toplumun bu yasaklara karşı ve demokratik hakları için doğan olağan direnme hakkını peşinen yargılıyor ve mahkûm ediyor.

Hukuk’un üstünlüğü ilkesi, gerçek demokrasilerde savunulması gereken bir ilkedir, tamam. Ama bu ilke; kaba bir buyruk düzeni, tartışılmaz bir zorba düzeni’ni ifade etmez. Hukuk Düzeni, değiştirilemez bir dogma değildir. Bunu değiştirecek olan da Millî İrade’dir.

Millî İrade, bu çarpık hukuk düzenini de değiştirecektir.

Unutulmamalıdır: Hukuk’un amacı, Millî İrade’yi köleleştirmek değil, özgürleştirmektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Kakınç Arşivi