Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Birileri ABD’yi ciddiyete davet etmeli

Birileri ABD’yi ciddiyete davet etmeli

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü yaptığı açıklamada, “Rusya açıklamaları ile iki NATO müttefikinin arasını açmaya çalışıyor” demiş. Demiş ama böyle bir açıklamayı ciddi bulacak ve ciddiye alacak bir devlet kaldı mı merak ediyorum. Yıllardan beri tüm uyarılara rağmen Türkiye’nin dostluğuna karşı terör örgütlerinin dostluğunu tercih eden bir ülke sanki ABD değilmiş, Türkiye kendiliğinden Rusya ile yakınlaşmış havası estirmenin bırakın ciddiye alınmasını çocukça bir yaklaşımdan öte bir anlam ifade etmiyor. Çünkü Türkiye’nin ABD’den uzaklaşarak Rusya’ya yakınlaşmasının (aslında yapılan açıklamalara bakıldığında Türkiye’nin ABD’den uzaklaşması da söz konusu değil) tek sorumlusu kendileri değilmiş gibi bu tür açıklamaların yapılaması, çocukları bile kandırmaya yetmeyeceği gibi kendilerinden başkalarının akıllarını hafife almak anlamına gelir.

Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün aklına Türkiye’nin ABD ile NATO üyesi olduğunun gelmesi de dikkat çekicidir. Türk yetkililer yaptıkları her açıklamada Türkiye’nin ABD ile stratejik müttefik olduğunu, aynı zamanda NATO üyesi olduklarını hatırlatarak, ABD’nin terör örgütlerini silahlandırması, onlardan Suriye’de bir ordu kurmaya kalkışmasının kabul edilemez olduğunu vurgulamasına rağmen, tüm bu ikaz ve açıklamalar duyulmazdan gelindi. Bu köşede çeşitli kereler belirttiğimiz gibi Türkiye’nin dost ve müttefikliğini değil de terör örgütü ile işbirliğini tercih edenlerin bugün iki ülkenin NATO üyesi olduğunu hatırlamaları, Rusya’nın Türkiye ile ABD’nin arasını açtığını ileri sürmelerinin akıllı bir izahı yoktur. Bu arada NATO’dan yapılan açıklamalarda Zeytin Dalı Harekâtı’na destek verildiği belirtilirken, bu desteğin sözden öte geçmiyor olması da başka bir tutarsızlıktır. Diyebiliriz ki, Türkiye kendi sınırlarındaki terör unsurlarını temizlerken aynı zamanda NATO’nun güney sınırlarını da tek başına savunuyor. Yani, NATO’nun kuruluş gayesini tek başına yerine getiriyor. Tüm bunlar birlikte düşünüldüğünde bu saatten sonra ABD ve NATO’dan Türkiye’ye yönelik gelen destek mesajları da anlamını ve önemini yitirmiş bulunuyor.

ABD gerçekten Suriye’deki terör örgütleri ile ilgili tavrında bir değişiklik yapmış, terör örgütlerini Türkiye’ye tercih etmesinin yanlış olduğunun farkına varmış ise lafı evirip çevirmesine, inandırıcı olmayan açıklamalar yapmasına hiç gerek yok. Türkiye, başlattığı operasyonu ABD ve NATO’nun samimiyetten uzak açıklamalarına inanarak yarım bırakacak değildir. Bu saatten sonra ABD’li yetkililerin yapması gereken tek iş terör örgütüne verdikleri silahları geri toplamaya başlamalarıdır. Gerçi bunu yapmaları mümkün değildir ama en azından samimiyet göstermesi bakımından önemlidir. Çünkü ABD’nin terör örgütüne verdiği silahlar teröristlerin ellerinde arazide Türk askerine karşı kullanılmaya başlanmış durumda. Kaldı ki, verilen silahlar sadece YPG’li teröristlerin elinde değil, PKK’lı ve DEAŞ’lılar da bize karşı kullanılıyorlar. Bu gerçek ortada dururken Rusya’nın Türkiye’nin ABD ile arasını açtığını söylemenin inandırıcı bir yanı yoktur. Olsa olsa ABD bir takım gönül alıcı açıklamalarla Türkiye’nin operasyonunu kısa kestirmeye çalışıyor, böylece teröristlerin bu operasyondan en az zararla kurtulmasını sağlamaya çalışıyor olabilir. Yani, tavır değişikliğinin sebebi ABD’nin Türkiye’yi düşündüğünden değil, teröristleri düşündüğü için, bu tutarsızlıkları teröristlerin hatırına sergiliyor olabilir. Kısacası, teröristlere desteğini kestiğini kesin olarak gösterecek bir adım atılmadığı sürece ABD’ye güvenilmesi mümkün olmayacağını görmeleri gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi