Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Haçlı ittifakı hep yanlış yapıyor

Haçlı ittifakı hep yanlış yapıyor

Afrin operasyonunun başlamasının üzerinden 5 gün geçtikten sonra ABD ve AB’den yapılan birtakım açıklamalar adeta Türkiye’ye yanlış yaptıklarının itirafına dönüştü. İster ülke, ister şahıslar bazında olsun yapılan yanlışın samimi olarak farkına varıp, bundan dönülürse, bir başka ifadeyle kişi ya da kişilerin hatalarını anladıklarını itiraf etmeleri onların affını gündeme getirebilir. Ancak bu hatalar sık sık tekrarlanıyor, hatta hatalar ülkemize büyük maddi ve manevi zarar veriyorsa meselenin “Hata yapıldı” demekle olmamış kabul edilmesi mümkün olmaz. Hata olarak nitelendirilen söz ve eylemler bir dizi tutarsızlığı ve aldatmayı gündeme getiriyorsa o zaman verilen zararların telafisi yönünde adım atılarak yapılan yanlışların telafisi gerekir. Bunun yolu da eylemdir. Bu eylem ise özellikle terör örgütüne verilmiş silahların geri alınmasıdır. Söz gelimi birtakım ABD’li asker ve sivil yetkililerce Suriye’de sınırımıza yakın bölgede ‘sınır güvenlik gücü’ oluşturulacağı açıklanmış, mesele sadece açıklamadan da ibaret kalmayarak 30 bin kişilik bir ordu oluşturulması için harekete geçilmiş, bu ordu da silahlandırılmış, eğitilmiş ve meydana sürülmüş ise tüm bunları ‘Hata yapıldı’ açıklaması ile ortadan kaldırmak ve bununla Türkiye’nin güvenini yeniden kazanmak mümkün olmaz/olmayacaktır.

Kaldı ki, Türkiye’ye karşı yapılan yanlışlar yanlış boyutunu çoktan aşmış, adeta bir ihanet halini almış ise söylenen yalanlar, verilen sözlerin tutulmaması ABD ve AB’de liderler boyutuna ulaşmış ise sanıyorum Türkiye’nin tüm bunları yutacak kadar gafil olmadığını artık anlamaları gerekir. Bu bakımdan Afrin Operasyonu, söylenen sözlerin tutulmaması ve yalanlara artık tahammül kalmadığının bir ifadesidir. Yani, ‘yeter artık’ hamlesidir. Çünkü ABD Başkanı Trump bile gerek telefon, gerek baş başa görüşmelerde verdiği sözü tutmamış, tutamamıştır. Trump’ın YPG terör örgütüne silah desteği yapılmayacağı sözünün ardından binlerce TIR dolusu silah terör örgütüne gönderilmiş ise olanları hata olarak nitelendirmek doğru olmaz. Bu arada AB ülkelerinin de Suriye’de ABD ile aynı koalisyon içinde bulunuyor, ülkelerinde terör örgütü militanlarına serbest hareket imkânı veriyorlarsa Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü Kati Piri’nin, “AB ciddi hatalar yaptı” açıklaması, yapılan hataları ortadan kaldırmıyorsa bir anlam ifade eder mi? ABD basınında “ABD, Türkiye’ye karışık mesaj yolluyor” şeklindeki haberlerin yer alıyor olması da yalana dayalı uygulamaların artık yenilir yutulur bir tarafının kalmadığını gösterir.

Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un, “Türkiye ile karşı karşıya gelmeyi istemeyiz” sözleri de bize göre samimiyetten uzaktır. Çünkü Türkiye, günlerden beri Afrin’de ABD’nin eğitip silahlandırdığı terör örgütü ile mücadele ediyorsa bu durum aynı zamanda ABD ile karşı karşıya geldiğini göstermez mi? ABD, terör örgütünü Türkiye’nin tüm itirazlarına rağmen kime karşı silahlandırmıştı? Tüm bu ikiyüzlü ve yalana dayalı politika ve uygulamaların ardından ABD’nin “Sınır boyunda 30 kilometrelik güvenli hat” teklifine inanmak ve böyle bir teklifi ciddiye almak mümkün olabilir mi? Çünkü Türkiye, bu teklifi 4 yıldır yaptı ve buna ABD yönetimi yanaşmadı, terör örgütünü silahlandırmayı sürdürdü. Kısacası Haçlı ittifakı sadece Türkiye’ye yönelik değil, tüm İslam âlemine karşı ikiyüzlü, yalana dayalı bir politika izliyor. Bu gerçeği görmek önemli ama buna karşılık İslam ittifakının vakit geçirilmeden sağlanması gerekiyor. Bu yapılmadığı sürece atılan adımlar tam olarak istenen sonuçları vermeyecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi