Elif Nisa

Elif Nisa

Çocuk İstismarı

Çocuk İstismarı

Duygusal, fiziksel istismar ve cinsel istismar çeşitleri; taciz, tecavüz, ensest, çocuğun ruhsal dünyasında tamiri çok zor yaralar açıyor, çocuğun gelişimini en üst düzeyde tamamlamasını, potansiyelini gerçekleştirmesini önlüyor.

 

Çocukların suça itilmesinde istismarın etkisi büyük. Maruz kaldıkları çirkin ve yanlış davranışlar çocukları birer suç makinesine dönüştürüyor. İstismar, en önemli çocuk hakkı ihlallerinden biri.

 

Uzmanlar son dönemlerde “Çocuk suç işler mi, suça itilir mi? Çocuk suçu yalnız mı işler yoksa onu o suça sürükleyen biri ya da birileri var mıdır?” sorularına kafa yoruyor. Bu konuya dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Suçlu çocuk yok suça itilmiş çocuk vardır” diyor ve bu konuda aile eğitiminin önemine dikkat çekiyor. Doğası gereği korumasız çocukların günümüzde maalesef suça itildiklerini vurgulayan Tarhan, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde çocuğun korumasının anne ve babaya verilmiş olduğunu, çocuktan birinci derecede anne ve babanın sorumlu olduğunu hatırlatıyor.

 

Çocuğun yaşadığı her türlü istismar kurşun yarası gibidir. Çocukluk döneminde yaşanan istismar, çocukta hayatı boyunca travma etkisine sebep olur.

 

Peki çocuk istismarı sadece en yaygın olarak bilinen taciz, ensest, pedofili ya da çocukların eşcinsel çiftlere evlatlık olarak verilmesi gibi cinsellik konularında mı yaşanıyor? Hayır… Gözden kaçırılan bir durum daha var ki o da yüzlerce çocuğun terör örgütlerince kaçırılması ve birer ölüm makinesi olarak yetiştirilmesi.

 

Geçtiğimiz yıl İçişleri Bakanlığınca hazırlanan "PKK/KCK Terör Örgütünün Çocukları ve Kadınları İstismarı" başlıklı çalışmada, terör örgütünün küçük yaştaki çocukları kaçırarak çatıştırdığı ve güvenlik güçlerine 2013-2016 yıllarında teslim olan 1.949 teröristten yüzde 61'inin 18 yaşın altında olduğu belirtildi.

 

Yayınlanan çalışmada, terör örgütünün kaçırdığı çocukların ailelerinin, örgütün yapacağı misillemeden korktukları için konuya ilişkin açıklama yapmaktan çekindikleri vurgulanarak, çocuklarının bırakılması için direnen ailelerin mücadelesine yer verildi.

 

İnsan Hakları İzleme Örgütünün, terör örgütünün çocuk ve kadınlarla ilgili yaptığı saha araştırmasına ilişkin raporundan bazı bilgiler de çalışmada yer aldı. Buna göre, PKK’nın Irak'ta bazı ilk ve orta dereceli okulları askeri barınak olarak kullandığı ve bu nedenle ailelerin çocuklarını bu okullardan almak zorunda kaldığı anlatıldı.

 

Yapılan görüşmelerde okulların PKK tarafından işletildiğini ifade eden bazı öğretmenlerin, çocukları PKK’ya katılmaları yönünde teşvik ettiği, PKK ideolojisine ilişkin eğitimin ardından, örgüt tarafından militan kadroya dahil edildiği aktarıldı.

 

Yapılan çalışmalar sonucunda, PKK/KCK terör örgütünün, çocukları silahların temizlenmesi ve hazırlanması gibi ‘basit işlerin’ yanı sıra hukuki ehliyetsizliklerinden faydalanarak, şehir merkezlerinde sokak eylemlerinde ön saflara sürme, kundaklama, canlı bomba ve ön safta canlı kalkan olarak, uyuşturucu ticaretinde, keşif ve istihbarat çalışması yapma gibi eylemlerde ve çatışmada kullandığı vurgulandı.

 

Bugünlerde, Zeytin Dalı Operasyonu sırasında bu örgütlerin askeri güçlerinin büyük çoğunluğunun savaş tecrübesi olmayan 16-20 yaşındaki gençlerden oluştuğu ortaya çıktı. Birleşmiş Milletlerin raporlarında, YPG'nin, Afrin ve El Haseke'de 12 yaşındaki erkek ve kız çocuklarını örgüte eleman olarak kazandırdığı, Suriye'de 14 ile 17 yaş arası erkek ve kız çocuklarının Kürt silahlı gruplarına katıldığı bildirildi.

 

YPG’nin, işgal ettiği toprakları savunmak için çok ciddi bir asker açığı var. Bu bölgelerde ABD ve koalisyonun hava desteği olmadan IŞİD ve muhalif tehdidi karşısında tutunması mümkün değil. Bu nedenle aralarında çocuk yaşta kız ve erkeklerin de bulunduğu bölge sakinlerini zorla silah altına alıyor.

 

‘İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW)’ 15 Temmuz 2015 tarihli “Kurdish Forces Violating Child Soldier Ban” başlıklı raporunda, PYD’nin silahlı güçleri YPG ve YPJ’nin uyarılara rağmen çocuk askerleri silah altına almaya devam ettiğini bildiriyor. Gerçekten de daha bir ay öncesine kadar Suriye’den Türkiye’ye gönderilen YPG cenazelerinin büyük çoğunluğunun 16-17 yaşlarındaki kız ve erkek çocuklardan oluştuğu görülüyor.

 

YPG’nin temel gücü askeri ve lojistik yeteneği olmayan çocuklar, tecrübesiz siviller ve Türkiye’den gelip düz ovada savaşmaktan korkan PKK’lı terörist çapulculardan oluşuyor. Bunun yanı sıra, dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş cinayet meraklısı, uyuşturucu bağımlısı katil ruhlu psikopatlar, maceracı Marksist devrimci özentileri gibi marjinal kişi ve gruplar da PYD’ye katılanlar arasında. Ve yüzlerce çocuk, bu sapkınların arasında yaşıyor.

 

Terör örgütü henüz çocuk yaşlarında vermeye başladıkları eğitimde militanlara, evrendeki her olayın "tez-antitez-sentez" şeklinde ve ‘diyalektik’ formüle göre geliştiğini, bunların doğanın, canlıların ve tarihin diyalektiği olarak üçe ayrıldığını anlatıyor.

 

Doğadaki her şeyin evrimleşmesi doğanın diyalektiği, canlıların birbirlerinden türemesi canlıların diyalektiği ve toplumların komünist toplum düzenine doğru gelişmesi de tarihin diyalektiği olarak anlatılıyor. Canlıların diyalektiği kapsamında insanın maymunlarla ortak atadan geldiği, bir tür hayvan olduğu safsataları aşılanıyor. Bir sonraki safha ise gerilla eğitimidir.

 

Allah'a ve ölüm sonrası sorgulanacağına inanmayan insan, her türlü zalimliği rahatça yapabilir. Bu nedenledir ki, Marksist liderler ve onları izleyenler, bebek, çocuk, genç, kadın, yaşlı ayırt etmeden masum insanları rahatlıkla öldürebilmişlerdir. Çünkü Darwinist görüş, karşılarındaki insanların gerçekte birer hayvan olduklarını, onları öldürmenin bir hayvanı öldürmek kadar kolay olduğunu telkin eder.

 

Terör en fazla çocukları etkiliyor. Çocuklarda ruhsal açıdan problemler ortaya çıkarıyor. Şiddete ve saldırgan davranışlara yöneltiyor, kişilikleri üzerinde olumsuz değişikliklere sebep oluyor. İnsanların bu gerçekler konusunda aydınlatılmaları çok gerekli ve önemli. Bu konuda kendilerine sorumluluk düşen kurumlar, gönüllü sivil toplum kuruluşları ve vakıflarla birlikte hareket ederek bu görevi üstlenmeli.

 

Halen pislik, kahpe, kalleş terör örgütlerine karşı mücadele içinde olan ordumuzun seferini mübarek kılsın, zafere kavuştursun. Düşmanların, hainlerin düzenlerini yerle bir etsin. Kahraman askerimizi kahpe kurşunlardan korusun, yollarını açsın. Şehitlerimizi rahmetiyle sarsın.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Elif Nisa Arşivi