Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

ABD’yi kim yönetiyor?

ABD’yi kim yönetiyor?

Herkes sanıyor ki, ABD dünyayı yönetiyor! Değil. Gerçek şu ki, dünyayı kim yönetiyorsa ABD’yi de onlar yönetiyor. Ha! Şimdi bu “yönetenler”in çoğu zamanlarının çoğunu ABD’de geçiriyorlar. Yoksa İngiltere’de de varlar, Almanya’da da, Fransa’da da, Rusya’da, Hindistan’da, Çin’de, Japonya’da, her yerde varlar. Ve bunların çoğu bir şekilde İsrail’le ilgilidir.

İsrail dünyayı yönetmiyor, İsrail’i de bunlar yönetiyor. Bunlar artık Yahudi, Musevi filan da değiller. Hatta Siyonist bile değiller. İlahlık ve Rablik taslayan modern Firavunlardır. Şeytan’ın yeryüzündeki iktidarının temsilcileridir.

15 Temmuz’da FETÖ başarsaydı, onların planına göre, Türkiye ilk etapta enerji koridorundaki 22 ülkenin sınır, rejim ve iktidar yapılarının yeniden şekillendirilmesi ile, BOP ile bağlantılı olarak Türkiye üzerinden yönetilecekti. Yani bu şeytani tuzağın en önemli merkezlerinden biri de biz olacaktık. Aynı zamanda İsrail’in koruyucu ülkesi olacaktık.

Geçen gün Kemal Öztürk, Amerika’nın önde gelen gazetecilerinden Stephen Kinzer’in, “ABD’yi Trump değil, 3 Türkiye düşmanı general yönetiyor” dediğini aktardı. İddiaya göre; “ABD’yi yöneten cunta 3 generalden oluşuyor. Bunlardan biri Savunma Bakanı James Mattis, diğeri Trump’ın güvenlik danışmanı, üçüncüsü ise Beyaz Saray’ın Genel Sekreteri. Ve bu üç ismin üçü de Türkiye’ye, AK Parti’ye ve Erdoğan’a karşı.”

Deniliyor ki; “Pentagon kesinlikle Trump’a bir adım attırmıyor. Çünkü koltuğu sallantıda. Pentagon dışında da Trump’ın bir destekleyeni kalmadığı için istediğini yaptırıyor.”

ABD aslında 11 Eylülden beri böyle. FED mi yönetiyor, Beyaz Saray mı, CIA mı, Pentagon mu belli değil. Mesela FETÖ bir CIA projesi. ABD’nin kasasından yüz milyarlarca dolar harcanıyor, peki kongrenin haberi var mı? Türkiye Trump’ın “DEAŞ’ı Obama kurdu” itirafını BM’ye taşıması durumunda bunun bir karşılığı olmayacak mı?

ABD gelecek Irak hazinesini soyacak, petrolüne el koyacak, adam öldürecek, toprak işgal edecek, tarihi eserleri çalacak, sivil insanları hapishanelere doldurup işkence yapacak, darbe yapacak, terör örgütü kuracak, terör ordusu kuracak, faili meçhuller örgütleyecek, işkence evleri kuracak, infazla yapacak hiç kimse ABD’den bunun hesabını sormayacak, ama ABD Türkiye’den İran’la ticaretin hesabını soracak! Bir de demokrasi ve insan hakları havarisi kesilecek başımıza, bunun bir mantığı var mı? Bir gün bunların hesabı sorulur. Bu devran böyle gitmez. Zulm ile abad olunmaz. Bu gerçekler gün gelir ABD’nin başını yakar.

ABD herkesi birbirine kırdıra kırdıra, darbe, terör ve savaşla dünyayı sömürmeye devam ediyor.

DAEŞ’i kendileri kurdu, PKK’nın arkasında da kendileri var. FETÖ’yü, DHKP-C’yi kim himaye ediyor biliyoruz artık. Bunlar dün de böyle idi. Kızılderilileri kim katletti, kara derilileri kim köleleştirdi, sarı ırkı kim sömürdü. Zulmetmedik ahali kalmadı. 1. Dünya Savaşı’nı kim çıkarttı. 2. Dünya Savaşı’nı kim çıkarttı. Nagazaki ve Hiroşima’ya atomu kim attı, soğuk savaş kimin eseri idi. Bugün dünyada içinde ABD ve batılıların burnunu sokmadıkları bir savaş var mı?

Irak ve Suriye’deki çözümsüzlüğün sebebi oradaki iktidarlar kadar, ABD, İngiltere, İsrail ve aynı zamanda Vatikan’dır.

Daha doğrusu hepsinin de işin içinde olduğu dünya derin devletidir. Ve bunlar da artık kendi içinde bölündüler ve hatta birbiri ile bizim yüzümüzden savaşıyorlar. Demokratlar, Cumhuriyetçiler ve Globalistler. Kimi “Pentagon üzerinden gidelim, güç kullanalım” diyor, kimi “Bankaların üzerinden gidelim, parayı kullanalım” diyor, kimi “Demokrasi-memokrasi, medya, sivil toplum” diye gitmekten yana. İslam’a karşı havuç mu, sopa mı, bir türlü anlaşamıyorlar. Tıpkı bizim BÇG’liler ile FETÖ’cülerin anlaşamamaları gibi.

ABD’deki FED’in sahibi 7 ailedir. Bu ailelerden dördü ABD’de, dördü ise ABD dışında yaşamaktadır. ABD’de yaşayan 4 aile şunlardır; Rockefeller, Goldman Sachs, Lehman Brothers ve Kuhn Loebs ailesi. ABD dışında yaşayan 4 aile ise Rothschild (The Rothschilds of Paris and London), Warburg ailesi (Warburgs Bank of Hamburg), Lazard ailesi (The Lazards Brothers of Paris) ve bunlara bir de 8. Olacak, Moses Seifs (The Israil Mosses Seifs of Rome) ailesini de eklemek gerekir).

Bunlardan Rotshchild 1 numaradır, 2 numara Rockefeller, 3 numara Warburg ailesi. Ve sisteme hakim olan sacayağı bu ilk 3’üdür. Aslında FED’de de, Pentagon’da da, CIA’de de, en genel anlamda Kongre ya da Temsilciler Meclisi fark etmez, yasama, yürütme, yargıda bunların borusu öter. “Beyaz Saray’ın sakini” bunların siyasi işler sekreteri gibidir adeta.

Şimdi en büyük dertleri Türkiye. Çin, Rusya ondan sonra gelir. FETÖ’nün de, PKK’nın da asıl patronları bunlar. Bu son oyunları da tutmayınca, şimdi, öyle anlaşılıyor ki, Esed’i Türkiye’nin üstüne saldırtmaya çalışacaklar. Ama Esed’in Rusya’ya rağmen, İran’a rağmen böyle bir karar alması imkansız olmasa da zor. Fransa’nın gözüne bakacak, İngiltere’nin gözüne bakacak.. NATO bile ABD’nin PYD desteğini açıkça desteklemezken Esed’in Türkiye’ye karşı harekete geçmesi çılgınca bir karar olur ve PYD’nin başına gelen Esed’in de başına gelir.. Türkiye’nin tavrı son derece açık ve net: Güvenliğine yönelik tehdit karşısında, tehdit kimden gelirse gelsin, karşılığını görecektir. O gölge Türkiye’nin güvenlik bölgesi olduğu gibi, Ankara anlaşmasından doğan bir vesayet bölgesidir.

Şunu da görelim; 20 OCAK  -  26 OCAK 2018 tarihleri arasında MAK Danışmanlık, TSK SINIR ÖTESİ “ZEYTİNDALI OPERASYONU” TOPLUMSAL ALGI ARAŞTIRMASI konulu bir araştırma yaptı. Sonuç şöyle: Türkiye’nin kendi güvenliğine tehdit oluşturan sınır ötesi AFRİN, MENBİÇ’de yuvalanan PKK / PYD vb. yapılara yönelik SINIR ÖTESİ OPERASYONU destekliyor musunuz? % 85 evet, Hayır % 11; CHP, FETÖ, HDP, hepsi bu! PYD’nin arkasında ABD mi var? ABD ile birlikte NATO, ESED, İRAN ve İSRAİL›in birlik olarak PYD/ PKK’yı desteklediğine inanıyor musunuz? % 90 evet, hayır % 10. “İhtiyaç olursa Afrin ya da Menbiç’de TSK’ya yardım için gönüllü olur musunuz?” diye sormuşlar, % 68 tereddütsüz giderim, % 14 o günün şartlarına bağlı, kararsız % 6, gitmek istemem diyen % 12. “TSK başarılı olacak mı?” diye sormuşlar. % 82 evet, % 7 hayır, % 11 kararsız. Toplamda, CHP, FETÖ ve HDP içindeki muhalif % 11’in % 4’ü yani nerede ise üçte biri girdikleri bu mücadeleden başarılı çıkacaklarından umutsuz gözüküyor. Umutlu gözükenler ise daha çok ABD’ye ve örgütlerin kripto ilişkilerine güveniyor olsalar gerek.

ABD’yi kim yönetiyorsa, ya da kim ABD’ye sırtını dayamışsa, onların da bu gerçeği görmeleri gerek. 

Gelinen noktada öyle anlaşılıyor ki, ABD’yi kimse yönet(e)miyor. Serseri mayın gibi dolaşıp duruyor.. ABD tüm esbabı cefa olan işbirlikçileri ile birlikte, İncil’de anlatılan içine cin girmiş domuz sürülerinin intiharı gibi, kendi cehennemlerine doğru koşmaya devam ediyorlar, ila cehennemüzzümera! Selam ve dua ile.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi