Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Zeytin Dalı dersi

Zeytin Dalı dersi

Bu süreç son derece öğretici ve açıklayıcı. BÇG’den FETÖ’ye, PYD’den PKK’ya, DHKP-C’den DEAŞ’a kadar her şey, bazı “derin gerçekler”in ortaya çıkması için son derece önemli bir süreç.

Bu süreçte hafızalar tazeleniyor, tecrübeler aktarılıyor, saflar sıklaştırılıyor. İçerideki dışarıdaki güç odaklarının kim oldukları, nerede durdukları gözler önüne seriliyor.

Bakın, yarın PKK ve PYD’liler için işler böyle giderse, onlar şöyle bir komplo teorisi üretecekler: ABD ile Türkiye anlaştı, PKK ve PYD’lileri, Afrin’e, Münbiç’e savaş tarlalarına sürdü, bunları ölüm tarlalarında TSK’ya, ÖSO’ya kırdırdı.

Dilin kemiği yok ki, uydur uydur söyle. PKK’lılar, PYD’liler, HDP’liler kendi içlerinde hain aramaya koyulacaklar ve içlerinden birilerini günah keçisi ilan edip, bütün suçu-günahı onun üzerine yıkacaklar.

Bu işler böyledir. Görünen gerçek ile hakikat her zaman aynı olmayabilir.. Çatışma dönemlerinde hainler ve kahramanlardan ibaret bir dünya vardır. Birinin kahramanı ötekinin hainidir bazen..

ABD, DEAŞ bahanesi ile geldi Suriye’ye yerleşti. DEAŞ’ı bir terör fenomeni haline getirmek için “kelle kesme seansları” düzenlediler. Güç olmak için para ve silah gerekli idi. Saddam’ın FETÖ’sü Kesdizaniler eliyle Arap aşiretlerinin çocuklarının yardımı ile Saddam’ın Cumhuriyet ordusunun gizli ordusu ile Musul’a girdiler.

Hatırlayın Saddam’ı Kuveyt’e kışkırtanlar da kendileri, Saddam’ın ipini çekenler de.. Saddam ABD’ye karşı direnen bir kahraman mı, ABD’nin kullanıp sonra attığı bir kukla mı? Saddam’ın muhafız alayı komutanı Irak’ın FETÖ’sü değil mi idi!?

Türkiye’nin bölgeye müdahalesini önlemek için TIR şoförleri operasyonu vardı bir. Ardından konsolosluk baskını ve rehine olayı. Oradan Halk Bankasına kadar gider bu iş. Yani Sarraf olayına kadar.

DEAŞ’ın kriptoları ve lejyonları ayrıldı, ötekiler “itlaf” edildi. Ya hu, Müslümanın biraz feraset sahibi olması gerekmez mi! “Şeytan sizi Allah’la aldatmasın” diye bir ayet yok mu idi. Hani şu İngilizlerin Afganistan’da Emanullah Han’a karşı kullandığı “Topal Mola”lardan ne zaman kurtulacağız! Laden de bir başka Topal Molla’ya dönüştürülmedi mi? El Kaide’den DEAŞ’a uzanan bir yol var.

Bizdeki FETÖ ya da Kalkancı hareketi neyin nesi idi sanki!

DEAŞ’ın militanları, PYD’nin desteğinde ABD’nin sağladığı imkanlarla ve onların gözetiminde sıkıştıkları yerden çıkartılıp, kimi Sina’ya gönderildi, kimi Kafkasya’ya.. Kimi de Afrin’e gönderilmiş.

“Soğuk savaş bitti” diyorlar ya, bitmedi. Savaşın rengi artık kırmızı değil, yeşil! BOP bunun için dizayn edilmişti. FETÖ bunun için örgütlendi. İslamofobia bunun için icat edildi. Sağ-sol bitti, şimdi Kürt-Türk, Alevi-Sünni devam ediyor. 28 Şubat öncesi-sonrası moda laik-İslamcı çatışması idi.

ABD ve batılıların çıkarları için feda etmeyecekleri hiç kimse yok.

Yahudileri Filistin topraklarında göçe zorlamak için Hitler’i örgütleyen de kendileri değil mi idi!

Çıkarları öyle gerektiriyorsa, müttefikleri Türkiye’ye kaşı bir terör örgütü ile işbirliği yapıp müttefiklerinin başını yemeyi deneyebilirler. İşler tersine döndüğü gün, Türkiye ile birlik olup o eski işbirlikçilerinin kellesini kopartırlar.

PYD’liler de yakında anlayacaklar acı gerçeği ama o zaman iş işten geçmiş olacak. Şimdilik bir kazan/kazan projesi olarak görüyorlar bu işbirliğini ama yakında onlar da anlayacaklar bu işbirliğinin iki tarafa da hizmet etmediğini.. 

Marksist olduğunu iddia eden bir örgütün karargâhına ABD bayrağı diktiler ya! Dünyanın jandarmalığına soyunan bir devletin askerinin yakasına Marksist olduğunu söyleyen bir terör örgütünün armasını taktılar ya, bu utanç onlara yeter.

Bir de FETÖ ile işbirliği yapıp, “DEAŞ’a yardım ediyor” diye Türkiye’yi suçlayacaklardı. Planları geri tepti, kazdıkları kuyuya düştüler. Tuzak kurdular, ama o tuzağa kendileri düştüler. Bombaları ellerinde patladı. Deşifre oldular, suçüstü oldular..

ABD bunun hesabını hem bize verecek, hem NATO’ya, hem de kendi kurumlarına vermek zorunda.

ABD kendini Lahey’de sanık sandalyesinde bulabilir. Türkiye’deki askeri üslerini kaybedebilir..

Son gelen haberleri biliyorsunuzdur: Akdeniz’e açılacak terör koridoru planında ABD’nin, Fırat Kalkanı sonrası değişikliğe gittiğini belirten askeri bir kaynak, “O hat Lazkiye’den değil, İskenderun’dan geçecekti. Hendek benzeri bir provokasyonla içinde teröristler bulunan onbinlerce kişi Hatay’a yığılacaktı” dedi. Artık ABD ile ilişkileri yeniden gözden geçirme zamanı geldi. Adam herkese rüşvet dağıtarak kendi ahlaksızlıklarını gizlemeye çalışan bir “sapık”. Kifayetsiz muhteris!?. Fincancı dükkânına giren fil gibi bir şapşal, patavatsız herifin biri. Ama bütün bu suçları bu adama yıkmak da doğru olmaz. CIA, Pentagon, FED, NATO, Kraliçe, Merkel, MOSSAD, Papa niye bu haksızlıklar karşısında böylesine sessiz. Çipras’ı saymaya gerek yok zaten.

Evet, Afrin’e hızlı ilerlemiyoruz. Yaygılar yanında engeller var. Müthiş bir kanal, türe ve kule çalışması yapmışlar. Bir “üst akıl” inanılmaz tahkimat hazırlamış. Adamlar Hatay’a doğu ve güneyden saldıracak, denizden de destek alacaklar ve İskenderun’a kadar, Amanos’ların güneyini ele geçirecekler.

Hızlı ilerlersek, bizim kendi zayiatımız artabilir ve içeride siviller de büyük zarar görebilir.. Şimdi şöyle bir durum var, yavaş yavaş ilerliyoruz, onları üzerimize çekiyoruz ve orada işleri bitiriliyor. 1500’ün üzerinde kayıpları var, onun yarısı kadar da canlı ele geçirilen terörist var. Ölü ele geçirilen kadar yaralı da var, ama onların gerçek sayısı bilinmiyor..

Biz doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden sıkıştırıyoruz, onlar bütün cephelerde savunma yapmak zorundalar. Ve yapamıyorlar. ABD’nin “30.000 kişilik ordu”sunun önemli bir kısmı, zorla, tehditle, şantajlar ailelerinden kopartılmış ya da kandırılmış zavallı gençlerden oluşuyor.

Zeytin Dalı herkes için önemli bir ders olacak.. Bizim almamız gereken dersler de var bu işten, Amerikalıların, batının, BM’nin, NATO’nun, AB’nin ve tabi en başta Esed’in, FETÖ’nün ve CHP ile birlikte HDP ve PKK’nın, PYD’nin ders alması gerek.

Merak ediyorum, Amerikalılar mı bunları kandırdı, yoksa bunlar mı Amerikalıları. Kim kimi kandırırsa kandırsın, sonunda tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş.. Topunun canı cehenneme. Belaları TSK’nın elinden olacakmış demek ki! Azrail’le randevuları buradaymış. Herkes sevdikleri ile birlikte haşrolsun!

Bütün bu şer cephesi yokuş aşağı koşar gibi, kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar. Durmak yok, yola devam. Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi