Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Saadet kongresine tepkiler

Saadet kongresine tepkiler

Saadet Partisi'nin pazar günü yapılan Büyük Kongresi'nin ardından farklı kesimlerden kişilerle görüştüm. Taksiciden, market işletmecisine, bürokratından iş adamlarına farklı kişilerin kongreyi değerlendirişi müspetti. Bir defa görüştüğüm kişiler hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun kongrenin kalabalığı ve heyecanı hususunda ortak bir görüşe sahiptiler. Bunu elbette kongre salonuna kadar girmiş ya da hiç olmazsa kongrenin yapıldığı salonun etrafından herhangi bir vesileyle geçmiş olanlar için söylüyorum. Hatta diyebiliriz ki kongreyi televizyondan izleyenlerinde ortak görüşü muhteşem bir kongre olduğuydu. Elbette bir siyasi parti için yaptığı kongrenin toplum üzerinde böyle bir etki oluşturması kongrenin hedefe ulaştığını gösterir.

Çünkü böyle bir kongre sadece taraftarlarını ateşlemekle kalmaz, çevredekilerin de merkeze doğru yönelmesini sağlar. Bu açıdan Saadet kongresi çok başarılı geçmiştir. Öte yandan bu muhteşem kongrenin seçtiği yeni Genel Başkan Numan Kurtulmuş da kendisini ilk defa dinleyenlerden -farklı siyasi görüşe sahip olsalar da- müspet not aldı, beğeni topladı. Üslubundan, kürsüdeki duruşuna, konuşmasının muhtevasına kadar dinleyenleri tatmin etti, güven verdi. Siyasette güven sanıyorum ilk şarttır.. Güvenle bilgi de birleşince sanıyorum ortaya başarılı bir siyaset adamı portresi çıkar. Numan Kurtulmuş sanıyorum bu ilk sınavı kendisi adına da partisi adına da başarıyla geçmiş oldu.

Buna karşılık Saadet Partisi kongresi medyada o güzelliğine ve ihtişamına eş yer almadı. Gazetelerin pek çoğu olayı ya görmezden geldiler ya da o muhteşem tablonun içinde bazı hanımları seçerek kamuoyuna onları takdim etmenin gayretine düştüler... Bunu yaparken de düşünceye ve inanca saygısızlıklarını birkez daha gösterdiler. Olmamış bir takım olayları da olmuş gibi göstermeyi ihmal etmediler... Söz gelimi AKPtemsilcisinin takdim edildiğinde yuhalandığı şeklinde dünkü gazetelerde yer alan haberler tamamen hayal mahsulüydü... Belki muhabirlerin yanlış yorumlaması olmuş diye düşündüm ve o anları yeniden gözümün önünde canlandırmaya çalıştım. AKP'ye yönelik bir yuhalama olduğunu hatırlayamadım. Kongreyi gazeteden 7 arkadaşla takip etmiştik,onlara da sordum bu durumu. Kesinlikle AKP'ye yönelik bir yuhalama olmadığını belirttiler. Her ne ise belli ki bazıları bir takım kavgalara çanak tutmaya çalışıyorlar... Halbuki kavgaya ne gerek var... Siyasi müdacele sandıkta olur ve hakem de millettir.

Milli Görüşçüler diyebilirim ki bu kongrede olgunluk sınavı da verdiler. Bir tek yerde yuhalama oldu, daha doğrusu kahrolsun diye bağrıldı.O da kongreyi izlemeye gelen HAMAStemsilcisinin takdiminin ardından oluştu. Sanki salon coşmuştu... Uzun süre HAMASTemsilcisine yönelik tezahürat devam etti. Bu arada da yükselen tansiyon arasında İsrail'e karşı sloganlar atıldı. Zalimlere ve katillere karşı mücadele veren HAMAS'ın tesilcisine karşı başka ne yapılabilirdi?

Sanıyorum bu Saadet Partisi Kogresi ile ilgili son yazım... Bundan sonra gelişmeleri ve başarıları yazmak istiyor gönlüm... Çünkü, eski muhteşem günlere kongre vesilesiyle döndük, bu dönüşün arazide de yaşanması gerekiyor ki, hedefe ulaşılsın. Bu başarının şartı ise MSPdöneminde olduğu gibi sevgi, saygı ve samimiyetle birbirimizi kucaklamaktır. Kongrede bu kucaklaşmanın en güzel örneği sergilendi. Önümüzdeki mahalli seçimlerden başarı ile çıkmamız buna bağlıdır. Mahalli seçimlerden başarı ile çıkılmalıdır ki ilk genel seçimlerde Milli Görüş iktidar olsun. Gerçi bizim Saadet Partisinde yaşananları, coşkuyu ve kucaklaşmayı her dile getirişimize bazı ev kaçkınları sığındıkları yeni evi korumak adına eleştiriyi aşan bir üslup içinde saldırıyorlarsa da biz bir gerçeği vurgulamaya çalışıyoruz. Yani bu ev kaçkınları isteseler de istemeseler de Milli Görüşçüler silkinmiş, ayağa kalmış ve hedefe doğru yürüyüşe geçmişlerdir.
Dileğimiz bu yürüyüşün ülkemize ve insanlığa hayırlar getirmesidir. Sanıyorum bu dileğimize ev kaçkınlarının da itirazı yoktur. Onların yaşadığı sıkıntı Saadet Kongresinde yaşanan güzellikler karşısında paniğe kapılmış olmaktan ileri geliyor. Ne yapalım onlar tepki gösteriyor diye biz yolumuzdan vaz mı geçeceğiz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi