Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bu gidiş nereye!

Bu gidiş nereye!

Batı’nın yeni hedefi Rusya. Kriz Ortadoğu’da patlayacak, Kore’de mi derken yeni krizin adresi belli: Rusya.. Topyekûn saldırıya geçtiler. Kafkaslar’a, Balkanlar’a, Ukrayna’ya dikkat. Ve tabi Suriye’ye de..

Türkiye, Afrin’in güneyinde yer alan Tel Rıfat’ta ilerlemesini sürdürürken eş zamanlı olarak Münbiç, Sincar ve Kandil de  devreye alındı. Yeni operasyonun adı Diriliş!

Önce “PKK Sincar’ı boşalttı” dediler. Yalan çıktı. Sonra Irak “ben giriyorum” dedi, İHA’ların tesbit ettiği görüntülere göre, girip el sıkıştılar! Birileri bizimle oyun oynamaya kalkıyor, ama oyunları ayaklarına dolanıyor. Türkiye de bu gerçeklerden yola çıkarak kendi yoluna, tek başına devam ediyor.

Türkiye’ye ihanet edenlerin hali ortada.

Bu arada; PKK ve PYD’de çözülme devam ediyor. DAEŞ’de de. Selahaddin’in çocuklarını Komünist yapacaklardı, olmadı. Amerikan bayrağı altında Kapitalizm’in paralı askeri yapmaya kalktılar, sonuç ortada.  Haçlı ordusuna asker yapmak istediler, o oyun da bozuldu. Siyonizm’in koçbaşı yapacaklardı o da olmadı. Bu kirli oyun bugün bütün çıplaklığı ile gözler önünde. Artık kimseyi kandıramazlar. Liberaller de artık, demokrasi, insan hakları maskeli aşağılık komployu gördüler.

Artık hemen hiçbir aile çocuğunu dağa göndermiyor. Birileri tehdit, şantaj, para, intikam uğruna zorla, ya da birkaç psikopatı ikna ederek kandırarak dağa çıkartıyorlar.

Terör örgütünün gerçek kaybı açıklanandan çok daha yüksek. Resmi açıklamalar 4000 dese de, bir o kadar yaralıları var nerede ise. Ve çok daha fazlası ile ya çatışma sırasında bir yolunu bulup kaçmış, ya da kamplardan kaçmış. Kamptan ve çatışma alanından kaçan teröristlerin sayısı bilinmiyor. Ama artık terör örgütünün elinin altında değiller. Son gelen bilgilere göre, PKK kamplarında 3 ay önceki terörist sayısının yaklaşık yarısına ulaşılamıyor? Onun için de örgüt içinde yeni bir çatışma konusunda ciddi görüş farklılıkları bulunuyor. Militanların yeniden araziye sürülmesi halinde kaçakların çok daha fazla olmasından endişe ediyorlar. 

PKK ve PYD kampları TSK’nın açık hedefi durumunda. ABD’nin de TSK’yı durdurma gücü yok. Yani karargâhlarına Amerikan bayrağı asmak onları kurtarmaya yetmiyor. Aksine paratoner gibi başlarına daha çok bela yağıyor.. Hele silahlı olarak alana çıktıklarında da başlarına geleceği biliyorlar. 

ABD’den gelen silahlara güveniyorlardı, onlar da bir işe yaramadı.

Zaten Afrin senaryosu suya düşünce Kürt koridoru da artık hayal oldu. Oysa Mısır, İsrail, Suriye, Yunanistan, Kıbrıs Rum kesimi, Akdeniz’de PKK ve PYD’yi bekliyordu..

PKK’lılar oynanan oyunun farkına varmaya başladılar da, şu CHP’liler, İyi Parti, DAEŞ, DHKP-C ve FETÖ hâlâ bu işin farkına varamadı.

Şimdiden başladılar, “TSK Münbiç’e girmez” diye! Oysa ana hedef Afrin’di, Akdeniz’e uzanan koridorun en uç noktası idi. Coğrafi açıdan gizlenmek için daha engebeli, stratejik açıdan çok daha önemli idi.

Bunlar FETÖ’ye iman ediyorlar da, demek ki, ABD ve CIA’ya da bir o kadar iman ediyorlar. Aşk ve öfke gözlerini de kör etmiş. Duymuyor, görmüyor, akletmiyorlar.

Pensilvanya’daki adam, hâlâ mensuplarına moral veriyor, umud vadediyor, güya şifreli mesajlar veriyor.

Tel Rıfat’ta bir direniş hattı oluşturacak deniyordu, daha kuşatma başlamadan mevzilerini terkettiler. Şimdi, bundan sonra ne olacağını bekleyip göreceğiz.. ABD’den, AB ülkelerinden çok farklı sesler geliyor. PKK’nın terör örgütü olduğunu söylemeye başladılar yeniden. Münbiç’ten söz etmiyorlar ama Sincar’ın boşaltılmasını istiyorlar. Kandil ve Sincar’da Hristiyan gerillalar yok, ya da daha az. ABD kendi kontrolündeki bölgeyi korumak ve diğer bölgeleri gözden çıkartmak istiyor. Türkiye oraları vurdukça, onlar daha güvenli gördükleri Münbiç’teki Amerikan askeri kamplarının çevresine sığınacaklar. Ama TSK, Münbiç’i de rahat bırakmayacak..

Bu gidişle yakında PKK-PYD ile ABD arasında kriz çıkar.

ABD, şimdi bölgede PKK, PYD dışında yeni bir oluşum peşinde. Hatta bir de yeni siyasi bir parti kurdurdular. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heathet Nauert geçen gün terör örgütü PYD/YPG paralelinde kurulduğu iddia edilen yeni parti ‘Suriye Gelecek Partisi’ne destek verdiklerini açıkladı.  ABD’li sözcüye göre “Parti çoklu bir etnik yapıdan oluşuyor ve o bölgenin yapısını temsil ediyor.”

Son olarak ABD Suriye’den çekileceğini açıkladı. ABD’li yetkililer hemen ardından Patriot satışı için Ankara’ya mesaj gönderdiler. Eş zamanlı olarak PYD’liler Macron’u ziyaret ettiler. Macron, Suriye’ye asker göndermeyi düşünmediklerini, ama Türkiye ile YPG arasında arabulucu olabileceklerini açıkladı. Tabi Ankara’dan anında tepki gecikmedi.

Bakıyorsunuz bu açıklamaların arkasından tekrar bölgeye kuvvet gönderiyorlar.

Yetmiyor, ABD Fransızları öne sürüyor, Macron PYD’lileri kabul ediyor, arabuluculuk yapabileceklerini söylüyor.

Batılıların aklı karışık. Bir dedikleri ötekini tutmuyor. Birinin dediği ötekinin dediğinin tam tersi. “Kılıçdaroğlu sendromu”na onlar da yakalanmış anlaşılan.

Bu arada bölgede son zamanlarda Fransızların daha fazla görülmeye başladığı konuşuluyor.

ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, Sincar bölgesindeki PKK varlığının Türkiye’yi tehdit ettiğini ifade ederek “PKK’nın Sincar bölgesinden çekildiğini görmek istiyoruz” dedi. 

Sincar Kaymakamı PKK’lılar çekildi diyor ama bu konuda emin olmak için zamana ihtiyaç var. Kaç kişi çekildi, kaç kişiydiler, nereye gittiler..

Türkiye açıklamalardan çok kendi uydu fotoğrafları, İHA görüntüleri ile emin olmak isteyecektir. ABD ve Fransa’nın Türkiye’yi oyalamak için ilk kez yalan söylemiyorlar. Ankara da bu durumda sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek yemeyi tercih edecektir.

Bugün bölgede ilginç şeyler oluyor. ++bir gücünü takviye ediyor. Suudiler, “aman gitme” diyor. Fransızlar giriyor bölgeye. Türkiye, Rusya ve İran ile birlikte bir blok oluşturuyor. S400 konusu tamam. Nükleer santral temeli de atıldı. Bu arada ilginç şeyler oluyor Rusya’da, Türkiye’de. İlişkiler geriliyor, restleşmeler daha açık bir hal aldı. Bu arada birileri aba altından sopa göstermeye başladılar. Düne göre bugün daha gergin. Gelişmelerin yönünü önümüzdeki günlerde göreceğiz. Gelecek günler geçen günleri aratabilir. Her şey mümkün. Selam ve dua ile. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi