Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Savaşa değil seçime gidiliyor

Savaşa değil seçime gidiliyor

Partiler seçim için bir takım görüşmeler yapıyor, ittifak arayışları sürdürüyor. Bu ittifak arayışlarının önünü açan AK Parti ve MHP ise ittifak arayışlarına karşı şiddetli bir kampanya başlatmış durumda. Bu kampanyanın neden yürütüldüğünü anlamak mümkün değil. Mademki, ittifakı hukuki zemine oturtanlar önceden kendi aralarında böyle bir ittifakı gerçekleştirmişlerdir diğer partilerinde böyle bir temas sürdürmelerinin bırakın düşmanlık olarak nitelendirmeyi yadırganacak bir yanı da yoktur. Acaba kendilerini Cumhur İttifakı olarak nitelendirenler kendileri dışında kalanların seçimlere nasıl hazırlanmaları, nasıl bir ittifak oluşturmalarını belirleme hakkını da kendilerinde mi buluyorlar? MHP ve AK Parti sözcüleri sürekli olarak tansiyonu yükseltmeyi siyasi hedeflerine ulaşmanın bir yolu olarak görebilirler ama böyle bir kampanya sonunda ayrışmayı ve kamplaşmayı beraberinde getirir. Bu noktada MHP ve AK Parti sözcülerinin sert üsluplarına CHP Genel Başkanı da ayak uydurmuş durumda. Sanki o da yükselen tansiyondan yarar sağlayacağını sanıyor. Hemen her vesile ile karşılıklı laf yarıştırma, karşı saldırı. Sanırsınız ki ülke seçime değil de bir savaşa hazırlanıyor. Bu yanlış yoldan dönülmezse yapılacak seçimlerin ülkenin sorunlarını çözmeye katkısı olmayacağı gibi, partiler arası ilişkiler onarılması zor yara alacaktır.

Özellikle Cumhur İttifakı’nın karşısında bir ittifak oluşturmaya çalışanların bunun için temasları sürdüren partilerin bu faaliyetlerinin ‘karanlık ittifak’ arayışı olarak nitelendirilmesi sanıyorum eleştiri sınırlarını aşıyor. Karanlık ittifakı tartışmalarının yapıldığı günlerde netleşmiş bir ittifak da oluşmuş değildi. Ayrıca, partilerin tüm temasları gözler önünde sürüyor, liderler arası veya heyetlerin yaptıkları görüşmeler tüm medya ve kamuoyunca takip ediliyor. Yani, ortada karanlıkta göz kırpmak gibi bir durum yok. Sürdürülen temaslar geçmişten bu yana benzer temaslar nasıl sağlanıyor idiyse öyle sürdürülüyor. Yani ortada gizli saklı bir şey yok. Eğer böyle bir durum olduğu ileri sürülüyorsa sürenlerin iddialarını ispatlaması, hatta ülke aleyhine bir görüşmeler zinciri sergileniyorsa bunu da yargının ele alması gerekir.

Bu noktada yapılacak seçimleri kaybetme endişesi ile mi ortam böylesine sertleştiriliyor sorusu akla geliyor. Böyle olsa bile seçimi kazanmak için partilerin kendilerine göre bir takım strateji belirlenmesi gayet doğaldır ama ‘Ben olmazsam ülke batar’ yaklaşımı da yanlışları artırmaz mı?

Bu ülkede partileri vatanseverler ve hainler gibi sınıflandırmak bu ülkeye yapılabilecek en büyük yanlış olur. Kişilere yönelik eleştirileri ‘düşmanlık’ olarak nitelendirirseniz kimsenin kimseyi eleştirmesi mümkün olmaz. O zamanda gücü ellerinde bulunduranların muhataplarını her şekilde eleştirme hatta hakaret hakları olurken karşı tarafın böyle bir hakkı olmadığı gibi bir yaklaşım ortaya çıkar ki, bunun sonu ülke açısında yararlı olmaz.

İttifak partileri olarak yapılan anayasa değişikliğine uygun olarak uyum yasaları bile çıkartılmamışken baskın seçim kararı alacaksınız, partilerin bir kısmının iki ayağını bir pabuca sokacaksınız, ardından da, “Aylardan beri seçim konuşuluyordu hazırlığınızı yapsaydınız” diyerek kendinizi haklı göstermeye çalışacaksınız. Bu tavır samimi olmaktan uzaktır. Son dakika Meclis’ten geçirilen bir düzenleme ile ikili bir baraj sistemi getirecek, zorunlu olarak partileri  ittifaka iteceksiniz ondan sonra da oluşturulmaya çalışılan ittifaka daha hangi partilerin gireceği belli değilken “karanlık ittifak” diyerek  karalama kampanyası yürüteceksiniz. Bu yaklaşım doğru değildir. Çünkü bu ülke hiçbir partinin mülkü değildir. Ortada ortak bir vatan vardır ve burada yasalar dâhilinde hareket eden herkes eşittir. Partiler de böyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi