Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

“Kıyametin Şifre”si İzmir’de mi?

“Kıyametin Şifre”si İzmir’de mi?

Size  esoterik bir kehanetten değil, bir inançtan söz edeceğim.. Sonuç Hristiyan dünyasının zihin haritası İncil’e göre şekillenir ve  bugünkü Yuhanna İncil’inde Kıyamet konusu son bölümü oluşturur. Sonunda Mesih geri dönecek dağılan kuzuları toplayıp, onları esenliğe çıkaracaktır.

İncil’deki “Vahiy” bölümü bu konuya ayrılmıştır. Konu 7 ana başlıkta ele alınır. Bu sır 7 mektupla özetlenir. Kıyametin şifresi tamamı bizim Ege bölgesindeki 7 kilisede gizlidir. Bunlar, İzmir, Efes, Meryemana, Filedelfiya, Bergama, Tiyatira, Sart, Leodikya..

1.mühür, Fatihleri; 2.mühür, savaşları; 3.mühür, kıtlıkları; 4.mühür, ölümü ve 5.mühür de, inananların zaferini yani onlara göre İsa’nın Kiliseyi yanına almasını simgeliyor. 6.mühür ise, henüz açılmamış olan bu mühür yedi yıllık büyük felaketler ve sıkıntılı bir döneme geçişi gösteriyor. Ve /. Mühür, son dönemi mühürleyerek zimmet altına almıştır.

Aslında mühürler, daha önce gelen 7’li bir sistemin 2. Bölümü.Bu bölümün ilki, yani  1.si 7 Kandil (bölüm 1-3), 2.si 7 Mühür (bölüm 4-7), 3. Bölümde  7 Borazanvar. 7 uyarıyı simgeleyen. (bölüm 8-11), Ardından alametlerin ortaya çıkması : 4. 7 Alamet (bölüm 12-14),  Felaketlerin gün yüzüne çıkması: 5. 7 Gazap Tası(bölüm 15-16), Ve felaketler dönemi: Vay ki vay! 6. 7 “Vay!” (bölüm 17-19) ve final: 7. 7 Yenilik (bölüm 20-22). Yeni dünya düzeninin inşası. 7 bölümde 7’şer alametten 49 “olay” bekleniyor. Burada taht, canavarlar, depremler, göksel olaylar, atlılar, borazan, kuzu, felaketler, mühürlerden söz ediliyor. 7 kilisede 7 melek vardır ve “Rab İsa” onlara mektuplar yazdıracaktır. “Tanrısal plan” burada bütün detayları ile anlatılır. “Kötülüğün ruhsal güçleri”, “kötülüğün orduları” yeryüzünü istila edecekler. Deccal, Gog-Magog ve Armagedon.

Bugünkü İncil’de şöyle bir buyruk var: “İmparatorluklar neyin gücüyle ayakta duruyorlar, güzelliğin, sevginin ve adaletiyle mi ayakta duruyorlar? Hayır, silahla, kılıçla ayakta duruyorlar. Zaten bu yüzden yıkılıyorlar. Çünkü İsa, Matta 26:52’de şöyle diyor: «Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.»

Burada 7’li bir sistem var. Dünyanın en zengin 62 ailesinin ilk 7’si asıl gücü elinde bulunduruyor. Hatırlarsanız, Hz. Yusuf zamanında da 7 yıl bolluk, 7 yıl kıtlık olmuştu. Haftanın 7 günü vardı. Bu yapıda  her şey yedili sisteme göre dizayn edilmiş..

Yukarıdaki kelimeler ne iade ediyor derseniz, Mesela 1. Gazab tası yeryüzüne dökülünce ne olacak? 1)-Birinci Tas : İğrenç ve ıstırap verici yaralar oluşacak, salgın hastalıklar dünyayı kasıp kavuracak. AIDS ve kanser olabilir mi bu? Birileri böyle yorumluyor. (16:2). 2)-İkinci Tas : Denizi ölü kanına benzer bir kana dönüştürüyor (16:3). Kanlı bir deniz savaşı ya da sahil şehirlerinden ya da adalardan birinde çıkacak kanlı bir savaş olabilir mi? 3)-Üçüncü Tas : Irmakları ve su pınarlarını kana çeviriyor (16:4-7). 4)-Dördüncü Tas : Güneşin üzerine dökülüyor ve güneşe insanları yakma gücü veriliyor ve korkunç bir sıcaklık oluyor (16:8-9). Bu küresel ısınmaya işaret ediyor olabilir mi? 5)-Beşinci Tas : Canavarın tahtına dökülüyor ve canavarın hükümdarlığını sana erdiriyor. Bu madde Türkiye’yi, Güneydoğu Anadolu’yu ilgilendiriyor. 6)-Altıncı Tas : Fırat nehri üzerine boşaltılıyor ve dünyada son savaş başlıyor. Nehir kuruyor. Dünya egemenlerinin aklını çelen Şeytani unsurlar kıyamet savaşını başlatıyorlar.  7)-Yedinci Tas : Büyük sıkıntının sonuna yaklaşılmıştır. Gök gürlemeleri, şimşekler ve uğultular felaketler azalarak da olsa devam ediyor. Ve bu 7 Vay’ın ardından Mesih’in gelişi.. Gözler, Şam ve Kudüs’te!

Konu uzun, isteyen Yuhanna İnciline bakabilir. Bu arada Borazanlar çalıyor. Ruhani bir uyarı sözkonusu. 1. Vay, son 3 borazan çalınmadan önce gelir. 1)-Birinci Vay : (8:13), azgın toplulukların başına gelecek felaketlerin başlangıcına işaret eder. 2)-İkinci Vay : Kötü güçlerin çözülmesiyle oluşan Armagedon Savaşı’nda bu facia karşısında çaresizlik içinde kalan insanların durumunu anlatır. 3)-Üçüncü Vay : Mesih geldikten sonra ona karşı direnenlerin üzerine gelen İlahi yargının hükmünü anlatır. 4)-Dördüncü Vay : Dünya üzerine gelecek olan dünya ölçekli felaketler hakkındadır. 5)-Beşinci Vay : “Babil” yani mevcut seküler dünyasal sistemin yalancı cazibesini ve bunun sonuçlarını hikaye eder. 6)-Altıncı Vay : Dünyasal sistemin çöküşüyle çaresizlik içinde ülkelerin ve halkların durumunu konu edinir. Ve 7)-Yedinci Vay : Son yargı. Tanrısal hüküm ve beklenen son!

1. Mesih ile kilisesi arasında tarih boyunca süren ilişki gönderilen 7 mektupla özetlenir (Rab 7 şamdan ortasında). Bu dönem kilisenin bulutlara, Rab’bin yanına alınmasıyla sonuçlanmaktadır (Bölüm 1-3). 2. Göksel taht ve tapınma. Tanrı›nın devletler üstü yönetimini ifade eden 7 mühür, Mesih’in kefaleti ile açılmıştır. Tarihin akışı artık Mesih’in kontrolündedir. (Bölüm 4-7). 7. mühür açılınca 7 borazan çalınacaktı.. O 7 uyarıcı, yedi işaret/uyarıdır. (Bölüm 8-11). Felaket öncesi Şeytan (Ejderha) İnsan kılığında bir otorite olarak servet ve iktidara hükmeden bir ejderhaya dönüşecektir. (Bölüm 12-14) Gazap Tasları İlahi bir uyarından sonra  haber verilen felaketlerin, canavarın (Şeytanın) peşinden giden halklar üzerine dökülmektedir. Hesaplaşma günü gelmiştir (Bölüm 15-16). 6. Sonunda fahişe (sapkın dinler ve ideolojiler) ve Babil (güç ve servete, kadına tapan dünyasal sistem) Mesih’in gelişiyle yenilir. İşte o zaman Mesih 1000 yıl sürecek Altın çağı başlatacak, doğruluk krallığı yeryüzünde kurulacaktır (Bölüm 17-19). Evengalişler, FETÖ’cüler bu beklentinin gerçekleşmesi için Tanrıyı kıyamete zorluyorlar. Son: 7. Şeytanın son bir isyanından sonra son yargı günü gelir ve sonsuz yaşama kavuşanlar, yeni gök ve yeni yerde (cennette) Rab ile birlikte sonsuza dek süren bir mutluluğa kavuşurlar (Bölüm 20-22).

Burada ilginç bir uyarı da var: Vahiy 17. bölümde Babil “fahişelerin anası” olarak tanımlanıyor. Fahişe neyi simgeliyordu? Sahte dinleri, Babil ise Dünyasal sistemi simgeliyor.18. bölümde Babil tamamen yıkılır. Babil aynı zamanda coğrafya olarak Bağdat’ı işaret eder. Babil sürgününe bir gönderme vardır burada.. Vahiy 18:4-8’de ve İncil’de diğer bazı bölümlerde tekrar tekrar Babil’den çıkmaya çağırılır. “Ey halkım çıkın oradan” denir.

Hristiyanlara göre Hz. İsa merhamet, şefkat ve tevazu ile geldi. Manevi bir ihtişamla göklere yükseldi. Yeniden dönüşünde bir elinde kılıç taşıyan bir komutan ve öteki elinde terazi taşıyan adil bir yargıç olarak gelecek. Ve 1000 yıllık ruhani bir krallık dönemi başlayacak. Bu süreçte yaşanacaklar ise İncil’de şöyle anlatılır: 1- Mesih’in bin yıllık krallığında, kurtların kuzularla birlikte yaşayacakları yeni dünya düzeni kurulur. (Vahiy 20:1-6, Matta 19:28, Elç. İşl. 3:21). 2. Yeni bir jeolojik evreye geçilir,  gök ve yeryüzü  yeniden yaratılır (Vahiy 21:1, Yeşaya 65:17, 66:22, 2.Petrus 3:13). 3. Cennet bu yeni yeryüzünden gerçekleşir. (Vahiy 21:2-9,21, Yeşaya 54:11-12, Hezekiel 48:30-35). 4. Kurtulanlar Tanrı›nın yüceliğine erişip sonsuz mirasa kavuşurlar (Vahiy 21:3-7, Romalılar 5:2 ve 8:17-18). 5. Önceki düzen ortadan kalkar ölüm ve günah yok olur (Vahiy 21:4, Yeşaya 25:8 ve 1.Korintliler 15:54-55). 6. Tapınak yok, güneş yok, gece yok, ama Tanrı var ve o hayatın tam merkezinde. Burada İncil’in mistik yorumlarında vahdeti vücuda benzer bir yorumdan söz edilmektedir. (Vahiy 21:22-27 ve Yeşaya 60:19-20). 7. Hayat bu şekilde sonsuzluklar boyunca daima yenileniyor ve tazeleniyor (Vahiy 22:1-5, Tekvin 2:9 ve Yeşaya 60:19).

Afrin’i, El Bab’ı, Irak’ı, İdlib’i konuşurken, batılıların bu coğrafyaya bakışlarını anlamak için bunları bilmek gerekiyor. Onun için genel bir özetleme yapmaya çalıştım.

Bu arada İncil’de “Kıyamet savaşı” olarak tanımlanan Armagedon’un (Bizdeki Melheme-i Kübra’nın batıdaki karşılığı olan)  3 aks’ var, biri Horasan’dan Hazar’ın alt yakasından İran, Irak Suriye üzerinden el Bab’la, Hatay’a Amik ovasına ulaşır. Bu Melheme-i Kübra veya batılıların ifadesi ile Armagedon kuşağı olarak adlandırılabilir. Bunun merkezinde Babil (Bağdat) Halep ve Şam var. Diğeri İstanbul, Kıbrıs, Kudüs ve Mekke hattı. Bunun merkezinde Kudüs var. Bir diğer kuşak İzmir’den Toroslar üzerinden Tarsus’tan İskenderun tariki ile Hatay’a uzanır. Bu kuşak da “Pavlus kuşağı” olarak adlandırılabilir. Bugünlük de bu kadar. Selâm ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi