Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

ABD için harekat kabul edilemezmiş!

ABD için harekat kabul edilemezmiş!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fırat’ın doğusuna bir harekatın başlatılacağını açıklaması ardından bölgeye yönelik askeri hareketlilik ABD’yi rahatsız etmiş. Pentagon’dan yapılan açıklama bunu açıkça gösteriyor. Çünkü Pentagon’dan yapılan harekat ile ilgili açıklamada, “Suriye’nin kuzeyinde tek taraflı bir askeri operasyon ‘endişe verici’ ve ‘kabul edilmez’ bulunduğu” belirtiliyor. Anlaşılan o ki, sınırımızın hemen ötesinde ortaya çıkan oluşumları tehdit olarak gören Türkiye’nin tek taraflı hareket etmesi kabul edilmez oluyordu,10 bin kilometre uzaktan gelerek Irak’ı işgal eden, Suriye’yi parçalayarak kukla yeni oluşumu hayata geçirmek için ABD tek taraflı hareket etme hakkını kendinde görüyor. Böyle bir yaklaşımın normal bir mantık ile kabulü mümkün değil. Zaten ABD de yaptıklarında bir mantık bulunmasının peşinde değil. Sahip oldukları güce güvenerek, ‘Biz istediğimizi yaparız’ mantığı ile hareket ediyorlar. Bu noktada özellikle bölgemize yönelik ABD uygulamalarında kendini serbest hissetmesinde sahip olduğu askeri ve ekonomik güç etkili olsa da, sanıyorum ana sebep bölge ülkelerinin yöneticilerinin bir takım çıkarlar uğruna ABD’ye maşalık etmeyi marifet sayıyor olmaları çok daha önemli.

Bu arada yine Pentagon’dan yapılan açıklamada operasyonun ortak çıkarı zedeleyeceği ileri sürülmüş. Bu sözden bölgede Türkiye ile ABD’nin ortak çıkarları olduğu akla geliyor. Halbuki bölgede ABD’nin ulaşmak istediği hedefe ulaşmak için Türkiye’nin aleyhine bir zemin hazırlanıyor. Kısacası, ABD’nin çıkarları ile Türkiye’nin çıkarları kesinlikle ortak değildir. Olsa olsa Türkiye’nin harekatını ABD, çıkarlarına zarar vereceği düşüncesiyle ‘harekat kabul edilemez’ açıklaması yapılmaktadır. Hemen belirtelim ki, giderek ABD küstahlıkta sınır tanımaz hale geldi... Tüm dünyanın emrine amade olmasını istiyor. Ne yazık ki karşısına dikilen de pek çıkmıyor. Böyle olunca da, ülkelere ne yapıp ne yapmamaları gerektiğini söyleme küstahlığını kendinde buluyor.

Diğer ülkeler kendi kararlarını kendileri verirler ama ABD ile çıkarlarımızın ortak olduğu yaklaşımını terk etmemiz gerekiyor. Yani, olaylara hep kendi çıkarları açısından bakıyorlar. Böyle olmasaydı, Irak ve Suriye’de Türkiye’nin tüm karşı çıkmalarına rağmen terör örgütlerine alan açar, bu alanlarda kalıcı olmalarını sağmak adına silahlandırmayı sürdürürler miydi? Artık sadece Türkiye değil tüm İslam dünyasının ABD ile bir ortak çıkara sahip olmadıkları, böyle bir anlayışı belirlemenin ve kabullenmenin sadece ABD çıkarlarına hizmet edeceğini görmeleri ve buna göre tavır belirlemeleri gerekiyor. Eğer bu tavır önceden görülebilseydi, Suriye karıştığı ilk günlerde bu ülkeyi yönetenler ABD’lilerin kendilerine söylediklerini doğru kabul ederek, bir-iki ay içinde Esad’ın iş başından uzaklaştırılacağı, Suriye’nin özgürlüğe kavuşacağı söylemini tekrarlamazlardı. Aradan geçen bunca yıla rağmen Esad’ın görevi başında kalışı, bu kalışta sadece Rusya’nın değil ABD’nin de desteği olduğu kesin olarak ortaya çıktığına göre daha fazla oyalanmadan ABD’nin müttefikliğinin terk edilmesi gerekiyor. Bu yapılmadığı sürece hiç sıkılmadan Türkiye’nin ne yapıp yapmayacağını belirleme hakkını kendilerinde görmeye devam edecekler. Bununla da kalmayıp bin bir türlü yalan açıklamalarla Türkiye oyalanacak ve ABD Irak’tan sonra Suriye’de de belirlediği hedefe ulaşacaktır. Bu hedef ise Türkiye’ye yönelik yeni bir tehdidin sınırımızın hemen ötesinde oluşturulmasıdır.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, ABD’nin dün olmadığı gibi ne bugün ne de yarın Türkiye ile bölgemizdeki ortak çıkarları söz konusu olmayacaktır. Bu konuda karar verildikten sonra ona göre strateji belirlemek mümkün olacaktır. Belki de zorunlu olarak yapılacak bir harekatta “ABD askeri kesinlikle hedefimiz olmayacaktır” şeklinde açıklama yapmaya gerek kalmayacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi