Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Çekilme geri kaldı, payımıza DEAŞ ile mücadele düştü

Çekilme geri kaldı, payımıza DEAŞ ile mücadele düştü

Askerlerimizi sınıra sevke başlayınca Trump ABD askerlerini Suriye’den çekeceğini açıkladı. Bunun için de 60 gün gibi bir süre verilmişti. Ancak,  çok geçmeden bu sürenin uzayacağı haberleri medyaya yansıdı. Bu arada TSK da Suriye’ye yönelik harekat için hazırlıklarını sürdürdü. Suriye’ye yönelik harekatın açıklanan hedefi PKK/YPG terör örgütü idi. Çünkü Suriye’de DEAŞ kalmamıştı. Öyle deniyordu. Gelinen noktada birden bire DEAŞ ortaya çıktı ve bu teröristlerden Suriye’nin temizlenmesi TSK’ya ihale edildi. Süleyman Şah Türbesi’ni ziyaret eden Milli Savunma Bakanı Akar DEAŞ ile mücadelede TSK’nın sorumluluk aldığını belirtiyor, “Önümüzdeki günlerde bunu yerine getireceğiz” şeklinde konuyu kamuoyu ile paylaşmış oldu.

Doğrusu bu açıklama beni şaşırttı. Çünkü yakın zamana kadar Suriye’de DEAŞ’ın kalmadığını ileri süren Türkiye, buna karşılık ABD’de Irak ve Suriye’de askerlerini DEAŞ’ın varlığını bahane ederek bulunduruyordu. Şimdi anlaşılıyor ki, ABD’nin çekilmesi ile TSK’nın önümüzdeki günlerde DEAŞ’a yönelik başlatacağı harekat arasında bir paralellik var. Sanki  ilan edilmeyen bir pazarlık sonucu Türkiye, PKK/YPG’ye yönelik harekatı ileri bir tarihe ertelemiş, onun yerine DEAŞ’a öncelik vermiş bulunuyor.

Trump’ın Suriye’den çekilme kararını 4 ay geriye çekmesi ile Türkiye’nin DEAŞ ile mücadele edeceğinin açıklanmasının aynı günlere gelmesi sanıyorum tesadüf değildir. Türkiye bu arada DEAŞ ile mücadele sürdürürken ABD de Kürt müttefiklerini (!) tehlikesiz bölgelere çekecek ya da çekilmelerini sağlayacak. Sanki Türkiye’ye , “Siz DEAŞ ile uğraşırken biz de müttefikimiz teröristleri (!) farklı kimliklerle başka alanlara çekelim, böylece Türkiye’nin başlatacağı harekattan zarar görmesinler” deniliyor. Elbette, karşı karşıya gelindiğinde böyle denilmiyordur ama ortaya çıkan manzara aynen bunu gösteriyor.

Bu noktada akla bir başka soru daha geliyor. Acaba, Türkye’nin PKK/YPG’ye yönelik harekatı engellenmiş mi olacak? Eğer böyle olacak ise bunca zamandır Türkiye niçin güçlerini Türkiye’nin dört bir köşesinden Suriye sınırına yığdı? Milli Savunma Bakanı Akar’ın DEAŞ’a yönelik harekat başlatacağımız haberi medyada genellikle, “DEAŞ ile mücadele vazifesi TSK’ya verildi” başlığı altında yer aldı. Bu haberlerin hemen yanında aynı gün, Trump’ın Suriye’deki birliklere çekilmeleri için 4 ay süre verdiği, yani ABD askerlerinin çekilmesinin bahara kaldığı haberleri yer alıyordu.

Görünen o ki, ABD hala ikiyüzlü bir tavır sergiliyor. Gerçek yüzü ile PKK/YPG terör örgütünü korumak için çeşitli yollara başvururken, Türkiye’yi de gücendirmemek için olsa gerek terör ile mücadelede Türkiye ile birlikte olduklarını söylemeyi ihmal etmiyorlar. Halk arasında bu tür durumlarda biraz kaba olsa da, “Yersen” diye bir kelime kullanılır.  Elbette,  böylesine açıktan sergilenen oyuna evet denilmesi mümkün değildir. Ancak, öyle anlaşılıyor ki, özellikle TSK’nin DEAŞ ile mücadelede sorumluluk üstlenmesi daha önce başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, “Eğer DEAŞ’ın temizlenmesini istiyorsanız, bu işi birlikte yapabiliriz” şeklindeki açıklamaların kendimizi bağladığımızı akla getiriyor… Çünkü ABD Başkanı Trump çekilme kararını açıklarken gerekçe olarak Suriye’de DEAŞ’ın kalmadığını belirtmişti. Ne oldu ise çok geçmeden TSK bu kalmayan terör örgütü ile mücadelede sorumluluk üstleniyor ve bu karar Milli Savunma Bakanı tarafından açıklanıyor. Hem de çeşitli kereler bu temizlik işini ABD ile birlikte yapabileceğimiz söylenmiş iken şimdi ABD askerlerinin çekilmeye başladığı bir noktada harekete geçiyoruz. Dileriz yeni bir oyuna sürüklenmiyoruzdur. Aksi halde, ABD Türkiye’ye hem kalan DEAŞ militanlarından Suriye’yi temizletecek hem de PKK/YPG’li teröristlerin TSK’nın harekatından etkilenmelerini önlemek için zaman kazandırmış olurlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi