Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

ABD, PKK’yı kolluyor, Türkiye’yi oyalıyor

ABD, PKK’yı kolluyor, Türkiye’yi oyalıyor

Son günlerde, ABD’nin PKK’yı kolladığı, bu arada Türkiye’yi oyaladığı haber ve yorumları medyada hemen her gün yer almaya başladı. Bize göre de bu değerlendirmeler gerçeğin ifadesi. Ancak, ABD’nin PKK’yı kollaması ve Türkiye’yi oyalaması son birkaç gündür ortaya çıkmış bir durum değil. Hatta diyebiliriz ki, PKK’nın ardında kuruluşundan bu yana ABD var. Bunun da ötesinde ABD tarafından Irak’ın işgalinin ardından Kandil’de PKK terör örgütüne bir üs (karargâh) oluşturuldu. Yani, PKK’nın varlık sebebi ABD ve ABD’nin ileriye dönük planlarının bir parçası olduğuna göre yıllardan beri her fırsatta tekrarlamaya ve vurgulamaya çalıştığımız bölgemizin huzura kavuşturulması için ilk şart olarak ABD’nin bölgemizdeki elinin kırılması gerektiği değerlendirmemiz son gelişmelerle bir kez daha netleşmiş bulunuyor. Bir diğer ifadeyle ABD’nin PKK’yı koruması yeni ortaya çıkmış, şimdiye kadar bilinmeyen bir husus değildi. Biliniyor olmasına rağmen Suriye’de iç çatışmaların ucu ülkemizde zarar verme noktasına gelince bu gerçek dillendirilmeye başlandı.

Başlıkta ifadeye çalıştığım ABD’nin Türkiye’yi oyalaması da aslında sadece son günlere has bir durum değil. Yani, Türkiye’nin oyalanması gerçeği Trump’ın Suriye’den çekileceklerini açıklamasının ardından ABD’den gelen çelişkili açıklamalar ile anlaşılmaya başlanmış değildir. ABD çeşitli vaatlerle Türkiye’yi yıllarda beri oyalıyor. Denebilir ki, işin boyutu oyalamanın da ötesine geçerek aldatma boyutuna ulaşmıştır. Çünkü Suriye’de ilk çatışmalar başladığında konu Esad’ın birkaç ayda işbaşından uzaklaştırılması olarak takdim edildi. Ama aradan 8 yıl geçmesine karşılık Esad yerinde duruyor ve bunu sağlayanda sadece Rusya değil, bu konuda ABD’de üzerine düşeni gönüllü olarak yapıyor. Çünkü ABD ve Rusya’yı ilgilendiren bölgeye dönük çıkarlarını koruyan planın uygulanmasını sürdürmektir. Bölge ülkelerinin kimler tarafından yönetildiği ABD ve İsrail için önemli değildir.

Lafa gelince öncelikli olarak ABD’den yapılan açıklamalarda demokrasi ve insan hakları vurgusunun ön plana çıkmasının fazla bir anlamı yoktur. Onlar için çıkarları önemlidir. Böyle olmasaydı, Mısır’da seçimle işbaşına gelmiş Mursi’nin darbe ile iş başından uzaklaştırılmasına destek verilir miydi? Bununda ötesinde İsrail her fırsatta çevresindeki ülkelere saldırı gerçekleştiriyor ve bu saldırılar da yetkilileri tarafından açıklanıyor olabilir miydi? Bu tavır aslında dünyaya meydan okumaktır. Bu meydan okumada cesaret bulmalarının ardında da ABD ve müttefikleri bulunmaktadır. Elbette bir de tüm bu saldırılara karşı İslam dünyasının sessizliği, vurdumduymazlığı cesaret vermektedir. İslam ülkelerinin bu kayıtsızlığı ister ABD tarafından kandırılmak ve oyalanmaktan olsun netice itibariyle Haçlı-Siyonist ittifakının işini kolaylaştırmaktadır.

Bu arada oyunun perde arkasına İslam ülkelerinde dikkat çekenlerin bulunması, sayılarının giderek artması da bir işe yaramıyor. Sanki ABD’nin PKK’ya yıllardan beri destek veriyor olması gerçeği kanıksanmış durumda. Bu arada son günlerde ABD Suriye’den çekilecek, çekilmeye başlandı açıklamaları yapılırken yine bazı ABD’li yetkililerin yaptıkları, “Suriye’de ABD’den boşalan yeri Şam almalı” açıklamaları bile oynanan oyunun gizli bir tarafının olmadığını göstermeye yetiyor. Yetmesine yetiyor ama nedense böyle bir ikiyüzlülük ve oyun sergileniyor oluşundan da fazla rahatsızlık duyulmadığı görülüyor. Bir takım gerçeklerin arada bir medyada yer alması sanki toplumun öfkesini dindirmeye yönelik bir tavır gibi görülüyor.

Sonuç olarak, gerçeğin bilinmesi, bu gerçeğin zaman zaman dile getirilmesi oynanan oyunu geçersiz kılmaya yetmiyorsa, yeni bir stratejinin hayata geçirilmesi gerekmez mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi