Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Deep Learning

Deep Learning

Yapay zekâdaki bir sonraki merhale Deep Learning. “Artırılmış gerçeklik”ten de öte bir durum söz konusu. Siz bilgisayarın o büyük kapasitesini kullanırken, aslında o büyük kapasite de sizin beyninizi kullanıyor. Yorulmuyor, acıkmıyor ve hasta olmuyor. Üstelik yaşlanmıyor ama hiçbir eğitim almadan her saniye inanılmaz bir hızla daha fazla bilgiye erişebiliyor.

Düşünsenize her dili konuşan, her yüzü tanıyan, her sesi farkeden biri var karşınızda. 

Bu bütün eğitim sistemini altedecek. Karar verme süreçlerini ve meslek adamlarının mesleklerini elinden alacak bir tehdide dönüşebilir. Dışında kalamazsınız, çünkü saldırıya uğrayabilirsiniz. İçine girerseniz nasıl rekabet edeceksiniz. Bu sorunun basit, kolay, hemen anlaşılabilir cevabı yok.

Bakın artık fişleme yapmanıza gerek yok. Bunu derin öğrenme yetisine sahip bir robot size anında oluşturup sunabilir ve daha sonra bu bilgiler kaynağına geri gönderilebilir.

Eğer teknoloji olarak dışa bağımlı olursanız, “Bilgi teknolojileri feodalitesi”nin “Baronları”nın ucuz köleleri oluruz. Dışarıda kalırsanız saldırıya uğrar ya da dünyaya kapanı overfitting gibi bütün derin öğrenme kavramlarını öğreneceksiniz.

“Makine öğrenimi” ya da “Derin öğrenme” nedir, diye soracak olursanız, birçok kişi için teknik tanımlar anlaşılır değil. Derin Öğrenme eğitimi veren kuruluşlar Tensorflow ile yapay sinir ağları, konvolüsyonel sinir ağları (CNN), Yinelenen, yenilenen sinir ağları (RNN), Tensorflow ile Model Geliştirmeyi Kolaylaştırma, bu alanda çalışacaklar için Python yazılımına giriş ve Numpy eğitimi. Bu yolla nesnelerin tanımı ve takibi, doğal dil işleme ve simultane sinir ağları, yapay veri üretebilme kapasitesinin artırılması, yapay zekânın kendi kendine öğrenebilme kapasitesinin artırılması için çalışmalar yapılıyor. Bakın, bu yolla adeta beynimize protez takılıyor. Gelecekte beyninizin back-up’ını alabileceğiniz gibi, beyninize data da yükleyebileceksiniz. Bu datalar başka insanlara da aktarılabilecek. Bir adım sonrasında beyninize komut vererek mesela çekilen dişinizin yerine yenisini çıkarabileceksiniz. Vücutta başka organların yedeklerini de ürettirebilirsiniz. Yani klonlanan koyun Dolly’den bugüne çok şey değişti. Hayvanlarla konuşmak artık hayal değil.

Bugün “yazılım dili” bilmek, herhangi bir dili öğrenmekten çok daha önemli hale geldi. Sanal artistler, sanal sanatçılar ve sanal yöneticiler bir tık ötede! İnsansız bir dünya söz konusu. Ruhsuz insanlardan söz ediyoruz artık. Canlı, sınırlı bir düşünme yetisine sahip, chip’lerle uzaktan kontrol edilebilen, sınırlı bir ömre ve sınırlı hareket kabiliyetine sahip canlılar gündemde.

Birilerinin gözünde “gereksiz kalabalıklar” çöp! Onların bir şekilde itlaf edilmesi gerekiyor.

Beynimizle entegre olduğumuz ya da beyne entegre olan nöronik yapılardan söz ediyoruz. Eğer beyne benzer bir ağ oluşturuyorsanız, nasıl siz onu kontrol etme iradesi taşıyorsanız, o da sizi kontrol etmek isteyecektir. Şimdiden arama motorlarında tercüme ve asistanlık hizmeti veren programlar sunulmaya başladı bile. Siri ya da Ceyd-A uzun zamandır hizmet veriyor. Yakında onlar yeni avatarlar olarak görünür hale gelecek. Yazılım yapan yazılımlar geliyor.

Avatar, Hint mitolojisine göre tanrıların yeryüzüne indiklerinde büründükleri şekillerdir. “Balarama, Sri”, “Varaha” gibi isimler alan avatarlar, “sanal kimlik pazarından her oyuncunun kendini temsil etmesi için seçtiği grafik bir görüntü”yü ifade eder. Sanal dünyada sizin profilinizi temsil eden ve sizi diğer kişiliklerden ayırır. Mesela Teslis inancında Hz. İsa, bu anlamda bir Avatar’dır. Tanrı krallar da aslında bir Avatar’dır.  Bir de Titanlar var. Titanlar, Mitolojiye göre dünyayı yönetmiş güçlü “tanrı ırkı”dır. 

Kimyada Titan’ın simgesi “Ti”, atom sayısı 22, atom ağırlığı 47,90, yoğunluğu 4,5 olan, özellik olarak kalayla silisyuma yaklaşan, tabiatta oksitli bileşikler şeklinde bulunan, çok sert, parlak beyaz renkli, bir kimyasal elementin adıdır..

Kaf Dağı efsanesi, Babil ve Mısır Mitolojisi, mitolojilerinin omurgasını oluşturur.. Mitolojiye göre, evreni oluşturan ilk varlıklar Titanların atalarıdır. Titanların evreni yönettiği çağ ise “altın çağ” olarak adlandırılır. Mitolojiye göre ilk başta Khaos vardı. Khaos’tan Gaia (toprak) çıktı, topraktan da gökyüzü, yani Uranus doğdu. Dolayısıyla Gaia toprağı, Uranus ise gökyüzünü temsil etmektedir. Daha sonra Gaia ile Uranus evlenmiş, evliliklerinden ise 12 Titan doğmuştur. Bunların 6’sı dişi, 6’sı erkektir. Titanların en küçüğünün adı Kronos’tur. 12 Titan vardır:Kronos Zamanı kontrol eden Titan. Cronos: Titanların başıdır. Babası Uranus ve annesi Gaia’dır. Annesi Gaia’nın yardımıyla, babasını alt ederek Tartarus’un derinliklerine hapsetmiş ve kendisi babasının yerine geçmiştir. Kronus’un başta olduğu bu çağa Altın Çağ denir. Kronus, babasını alt ettiği için korkusundan ve doğar doğmaz çocuklarını yutar. Eşi Rheia, çocukları Zeus’u korumak için Kronus’a Zeus yerine bir taş yedirir. Zeus gençken İda Dağı’nda saklanır. Büyüdüğünde babasını yener ve evreni yönetmeye başlar.

Okeanos: Okyanusu ve Tüm tuzlu suları temsil eder. Tethys: Yeraltı sularını temsil eden deniz tanrıçasının adıdır. Tethys, Uranus ile Gaia’nın kızıdır. Okeanos’dan birçok çocuğu olmuştur. Antik çağda onun dünyadaki büyük nehirlerin, Nil’in annesi olduğuna inanılırdı. Hyperion: Güneş, ışıktan sorumlu titan. Theia: Değerli taşlar ve madenlerden, mücevherlerden sorumludur.Koios: Zekâ tanrısı. Kuzey kutbundan sorumludur. Phoebe: Ay’dan sorumlu, karanlık ve gizem tanrıçası. Rhea: Bereket ve yaylalar, dağlar tanrıçası. 3. kuşak Olimpos tanrıları Rhea’nın çocuklarıdır. Mnemosyne: Hafızadan ve ilhamdan sorumlu tanrıça. Aynı zamanda tanrıçaların annesi. Themis, yağmur tanrıçası. Adalet ve düzenden sorumludur. Adaletsiz olursa onun yerine Nemesis suçluyu cezalandırır. Kriyus: Görevi sır olan Titan! Lapetos: Dikkatli olmayı, ihtiyadı temsil eder. Gaia: Yeryüzü tanrıçasıdır. Tabiatı temsil eder. Lakabı “toprak ana”dır. Bunları yazıyorum. Göreceksiniz yenidünya düzeninde Europe, Paris gibi bu mitoloji kahramanlarının da adı kullanılacak.

Kendi teknolojinizi ve siber savunma sisteminizi kurmak zorundasınız. Bu anlamda Samsung ve Huawei’in başına gelenler bizim için ders olmalı. Bakın Blockhain teknolojisi kötülerin elinde nükleer silah kadar tehlikeli olabilir. Blackweb ya da Deepweb’i niye konuşmuyoruz? ByLock yüklenmiş de, oraya takılıp kaldık. Raspbery Pi ya Banana Pi hakkında konuşan var mı? Ne vadediyor bu teknolojiler ya da hangi tehditleri ihtiva ediyor. Sundukları imkânlardan nasıl yararlanabiliriz ya da tehditlerinden nasıl emin olabiliriz. Bu konularda dönüp dolaşıp geleceğimiz yer aynı. Milli Bilgi Merkezi, süper bilgisayar, milli işletim sistemi, security, arama motoru, HW ve SW, sosyal medya, intranet ve mirorler. Yedekleme üniteleri, dünyanın popüler yazılım ve kartları. Dünyadaki trendleri izleyen bir ajans. Hiçbir şey yapılmıyor değil, ama asıl yapılması gereken iş öteleniyor. Yapılıyormuş gibi yapılan işler var. Ülkemiz maalesef HW, SW ve bilgi çöplüğü ve bu konuda bir türlü radikal bir çözüm üretemiyoruz. Bu alanda yapılanlar pamuk şeker gibi. Kâğıtta, söze gelince var gibi ama tutmak isterseniz yok. Bu konu hayati öneme sahip. Bunlar olmadan bu yarışa giremeyiz ve hem bağımlılığımız artar hem de güvenliğimizdeki zaaf derinleşir. İçinde bilişim olmayan hiçbir sektör yok. Dahası artık bu konu doğrudan insanın beynine dokunuyor, onun kanına, midesine dokunuyor. 

Bu günlükte bu kadar. Biraz teknoloji, biraz siyaset ve biraz mitoloji. Selam ve dua ile.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi