Size kısaca “Lo...” diyebilir miyim?!
Bir adamın kaç adı olur?
Eskiden insanların, adı, sanı, şöhreti, lakabı, sülale adı filan olurdu. Şimdi kökü belli olmayan yolunası yabancı bir ot gibi..
Ben baba tarafından “Seyyidhanoğulları”nın “Hatıblar”, anne tarafından “Fettahoğulları”nın “Müftüler” kolundan geliyorum..
Benim çocukkenki lakabım “Neşeli” idi.. Öksüz ve yetim büyüdüm, ama bana 7 yaşımda iken “Neşeli” derlerdi. Dahası da var; “Neşeli Demokrat”.. “Neşeli” derlerdi, çünkü kendime göre, halay, zeybek arası bir oyun oynardım.. “Demokrat” derlerdi, çünkü o zaman dayımlar Demokrat gazetesi okurlar ve bizim evde sürekli “havadis” dinlenirdi. Löklanşe pilli, lambalı Grundig radyosunun kavaklar arasına antenini germek ve cızırtı ve cazırtılarla “Amerika’nın Sesi, BBC, Tiran ya da Moskova Radyosu”nu bulmak bana düşerdi.. Portakal bahçesinde lüküs lambasının ışığı altında “havadis” dinlerdik, sonra da yorumlar yapılırdı.
Zaten bir dayım DP’nin büyük kongre delegesi idi, bölgede parti içinde tanınan bir isimdi.. Kasabalılar da havadisi benden sorarlardı. Onun için de adım “Neşeli Demokrat” kaldı..
Yazı hayatına başladığımda mahlasım “Tarık Behlül Akalın”dı. Bir dönem sadece “Tarık Behlül” diye yazdım. “Ahmet Taha” mahlasını kullandığım da oldu. “Ömer Düziçi” adını kullandığım da. 80 sonrası kendi adımla yazdım..
“Çocuktum ufacıktım”. Top oynayıp acıkmıyorduk, çünkü top yoktu. Platikle daha böyle haşır neşir olmamıştık.. Sığır tüylerini sabunlayıp keçeden top yapardık. Bir de torba gibi olanı vardı ki, o işe yaramazdı zaten. Öyle maç filan bilmezdik. Çelik çomak oynardık. Herkesin bir lakabı vardı. Nüfus cüzdanlarındaki soyadlarından çok, insanlar “lakabı ve şöhreti” ile tanınırdı..
Obama’nın “kod adı” ile ilgili bir haber okudum da, birden eskilere gittim..
Şimdi Şanar bana “Yeşilim” diyor. Ben de ona “Kızıl” diyorum.. Kemalistlerin gözünde kod adım: Mürteci! Yobaz.. Alınmıyorum artık. Kötü söz sahibine aittir sonunda..
Bir de bizde bazan “Adanalı”, “Laz”, “Kürt” “Fellah”, “sağcı”, “solcu”, “Alevi” filan gibi isimler verilir.. Bunlar bir kod adı değil, ama sık kullanılır..
Politikacılara çok isim takılır. Ecevit “Karaoğlan”dı mesela, Erbakan “Hoca”dır.. Türkeş “Başbuğ”. En çok lakabı olan Demirel olsa gerek. Çoban Sülü, Morison Süleyman, İslamköylü Süleyman..
Erdoğan’ın lakabı “Kasımpaşalı”ya çıktı..
Bizde böyle bir gelenek filan değil. Basın, muhalefet, halk, birileri bir şey diyor, o öyle kalıyor.
Her meşhurun bir kısa adı var Amerika’da. Hoş bir adı, bir de kısa adı. Bitmedi, bir de komik adı var, kız ya da erkek arkadaşının kullandığı bir adı var. Bir de aile adı var. Artık msn’de ya da youtube gibi sitelerde kullandığı nickname adları oluyor insanların.. Bir de onun çete, ya da mahalle arkadaşları ile daha çok kötü adam/gangster adı var..
Obama bir Luo. Yani Luo kabilesinden.. Luo kabilesi, Luolar, Kenya'nın en büyük etnik grubu Kikuyular ile sürekli çatışıyorlarmış. Son çatışmalar da yine bu iki kabile arasında yaşanmıştı.. Luolar, Kikuyular'a düşmandılar ama nedense Somali'deki siyah renkli Yahudi kabilesi Yabirsler ile çok sıcak ilişkiler içindeydiler. Her iki grup içinde de Müslümanlar vardı aslında.. Luolar ile Yabirsler dinsel farklılık olmasına rağmen kız alıp veriyorlardı! İddiaya göre Luo kabilesiyle Yabirsler'in ilişkisi çok eskilere dayanıyordu. Yabirsler Hz. Davud döneminde Somali'ye gelip Luolar ile ilişkiye geçmişlerdi.
Şu bilgi de ilginç: Luolar Afrikalıları Yahudi Yabirsler aracılığıyla köle olarak Amerikalılara satarak beraber köle ticareti yapmışlar. Bunun sonucu Luo kabilesi, beyazlarla oldukça iyi ilişkiler kurmuşlar.
Bu yüzden de Afrika kabileleri Luoları pek sevmezmiş.
1 Numara LO! “Luoların Obaması” yani.. Biraz Yahudi, biraz Müslüman, biraz Hıristiyan, ama o her halükârda bir Amerikalı!
Sonunda bizim bir iki adımız var, o da öylesine işte. Bir kısmı 12 Eylül öncesinde kazadan beladan korunmak içindi..
Obama’nın bir sürü adı varmış. Güzel adı, kısa adı, komik adı, eşi onu bir isimle çağırıyormuş, babası bir başka şekilde. Ailelerinin bir kod adı varmış. Mesai arkadaşları onu farklı bir isimle çağıracaklarmış.. Bir de gangster adı.. Mesela “belalı ayı” filan gibi bir şey herhalde..
İstihbarat örgütleri bütün aile için ayrı kod adları belirlemiş..
CIA, güvenlik için ABD’nin 44. Başkanı Barack Obama'dan kendisine bir kod isim seçmesini istemiş. Obama, kendisinin 'Dönek (Renegade)' olarak isimlendirilmesini istemiş! Renegade'in bir diğer anlamı da "dininden dönen kişi" yani “Dönme” demek. Hatta Renegade, İspanyolca ‘renegado’ yani ‘Hıristiyanlıktan Müslümanlığa geçen kişi’ anlamına geliyor. Yoksa travesti anlamına gelmiyor..
Biliyorsunuz, bizde dönme deyince Sabetaylar anlaşılıyor. Aslında bizdeki dönmelik, dininden dönen değil, dönmediği halde döner gibi yapan kişiler için kullanılıyor. Yoksa Müslüman olan gayrimüslime bizde “mühtedi” yani “hidayete eren kişi” denir..
Obama’nın eşi Michelle ise kendi için Rönesans “Renaissance” kod ismini seçmiş.. Renaissance'ın diğer bir anlamı ise "yeniden doğuş" . Yani “vel ba’sü badel mevt!”. Tenasüh (reenkarnasyon) anlamına da gelir mi bilmiyorum! Ya da Hasan Celal Güzel’in partisinden olmak gibi bir anlamı var. Sembolünün de o zaman uğur böceği olması gerek..
Diğer isimlerin kodları ise şöyle: Kızları Sasha ve Malia: Gülgoncası ve Parlaklık..
George W. Bush ve eşi Laura: Öncü (Doğa sporlarından esinlenerek bu ismi istedi) ve Tempo. Bush’un kızları Barbara ve Jenna: Pırıltı ve Turkuaz
John McCain: Anka Kuşu
Sarah Palin: Denali (Alaska Valisi olan Palin, kentindeki bir milli parkın adını aldı). Palin’in eşi Todd: Sondajcı (Todd, Alaska’nın North Slope bölgesinde petrol işçiliği yapıyor)
Joe Biden: Celtic (İrlanda asıllı olan Biden, İskoçların önemli futbol takımının adını istemiş.)
Ronald Reagan: Deri Kamçı, Jimmy Carter: Papaz Yardımcısı, Dick Cheney: Balıkçı
Bakalım “Amerikalı dönme” şimdi ne yapacak!
Yeni dönemde ABD için “yeni olan ne” olacak?. Yoksa eski tas eski hamam, yola devam mı?
Size kısaca “LO” diyebilir miyim bay başkan?
Selam ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.