Hasan Karakaya

Hasan Karakaya

Vakit’i susturma plânları ve “amacı belli” bir dâvâ!

Vakit’i susturma plânları ve “amacı belli” bir dâvâ!

Tarih 21 Mayıs 2004... O günkü Vakit'i eline alanlar, "siyah zemin" içerisinde "Fikre 900 milyarlık ceza" başlığını okudular... Evet, bir "eleştiri" yazısına, "312 general" tarafından açılan dâvâ söz konusuydu... Yazarımız Asım Yenihaber; o günlerde, "2 general" tarafından sarfedilen "Yemen vatan toprağı değil" ve "Kuzey Irak dağlarında Mussorgorsky'i dinlerdim" sözlerini eleştirmiş ve "Yemen'in vatan toprağı olduğunu onbaşılar bile bilir" demişti... İşte bu "iki general"e yönelik "eleştiri" yazısı dolayısıyla "312 general" birden "tazminat dâvâsı" açtılar!..
"Toplam 624 milyar lira"lık bu dâvâlar, yazının yayın tarihinden, dâvânın açıldığı zamana kadar "900 milyar lira"ya ulaşmıştı ki, biz o başlığı attık: "Fikre 900 milyarlık ceza!"

GÜNLÜKLER VE CÇG’NİN PLÂNI!
Ne yalan söyleyelim;
Bu başlığı atarken bile, gayet "iyi niyetle" düşünüyor ve ortada bir "yanlış anlama" olduğunu zannediyorduk.
Ama, "itiraf" edelim ki;
Bu dâvâ, "gayet bilinçli" bir dâvâ imiş ve "bir plân dahilinde" açılmış!..
Ne zaman öğrendik bunu?..
"Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Emekli Oramiral Özden Örnek'in günlükleri yayınlandığı zaman!.."
Gördük ki; "Vakit'e dâvâ açma" konusunda komutanlar arasında yoğun tartışmalar yaşanmış ve hatta dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, dâvâ açmaya yanaşmadığı için "ağır saldırı"lara maruz kalmış!..
"900 milyar liralık dâvânın perde gerisi"ni bu şekilde öğrendikten sonra, gördük ki; o günlerde "işi sulandırma" kampanyaları başlatıldı!..
Özellikle "kartel gazeteleri"nin yürüttüğü "sulandırma kampanyaları"nın temeli, bir tek cümleye oturtuluyordu:
"Oramiral Özden Örnek'in böyle bir günlüğü yok!.. Dolayısıyla günlüğe dayandırılan iddialar da saçma!"
Günler, günlük "vardı-yoktu" tartışmaları ile geçerken, geçtiğimiz Ağustos ayı içinde elimize geçen bir belge, "Vakit üzerindeki hesaplar"ın hangi boyutlarda olduğunu gözler önüne seriyordu.
18 Ağustos 2008 tarihli Vakit'in 1. sayfasında, "İşte Vakit'i susturma plânı" başlığı ile verdiğimiz haberde ve gördüğünüz gibi; birileri, "amaçlarına ulaşabilmek" için Vakit'i engel olarak görüyor ve ancak "Vakit'in susturulması"yla plânlarını gerçekleştirebileceklerini düşünüyorlardı!..
Hazırladıkları plân öylesine "ürkütücü"ydü ki; "legal ve illegal" her türlü eylem düşünülmüştü.

İLLEGAL ÇETENİN LEGAL PLÂNLARI
Bu plân, "TSK içindeki cuntacılar" tarafından oluşturulan "Cumhuriyet Çalışma Grubu" adlı "illegal çete"nin işiydi...
"Vakit'i susturmayı" hedefleyen "şeytanca plân"ın maddeleri şöyleydi:
¥ Gazete yönetiminin ve yazarlarının özel yaşamları ve aile ilişkilerinin teknik takibe alınması,
¥ Her gün Adli Müşavirlikçe gazete taranarak suç unsuru tespit edilen haber ve yorumların İstihbarat Yönetim Şube Müdürlüğü'ne bildirilmesi,
¥ Tespit edilen suç unsurları doğrultusunda ilgili kişi, kurum ve STK'ların, duruma göre açık veya kapalı olarak uyarılması ve dava açmalarına öncülük edilmesi,
¥ Bu şekilde organize edilen yoğun davalarla gazetenin çalışamaz hale getirilmesi,
¥ Vakit gazetesinin kullandığı temalar takibe alınmış olup, bu temalar ve savundukları tezlerin çürütülmesi için cevabî mahiyette çalışmalar yapılması,
¥ Gazetenin, Remix projesi de dahil olmak üzere Mali ve Teknik D. Bşk.'lığının imkân ve kabiliyetleri kullanılarak çok yönlü takibe alınması,
¥ Vergi, mali durum, ahlâkî durum ve diğer ticari faaliyet ve ilişkileri takibe alınarak, işlem yapılması ve elde edilen bilgilerin kamuoyuna sızdırılması,
¥ Gazetenin ilgi ve iltisaklarına ilişkin elde edilecek bilgiler bir gazetede yayınlanarak, iki gazete arasında yaratılacak polemikten istifade edilmesi,
¥ www.vatansever.com sitesi hizmete açıldıktan sonra bu siteden gazetenin deşifre edilmesi, uygun değerlendirilmektedir.

SABOTAJ, ADAM KAÇIRMA VE DARP!
Bu maddeler, "legal"(!) görünümlü "linç girişimleri"ydi...
Ki, bunlara "kartel gazeteleri" de, haber ve köşe yazılarıyla "yardım ve yataklık" etmişlerdi!..
Bir de "illegal yöntemler" var ki; bunlar "insanın kanını donduracak" cinsten!..
Buyurun, maddeleri okuyalım:
¥ Gazete dağıtım sistemi ve dağıtım şirketi takibe alınarak, dağıtım araçlarına yönelik eylem yapılması,
¥ Gazetenin baskıya girdiği akşam saatlerinde, gazete binasının elektrik, gaz, yangın güvenliği gibi alanlarına yönelik saldırı ve sabotajlarda bulunulması,
¥ Adam kaçırma, tehdit, darp gibi yollara başvurulması, uygulanabilir ve etkin hareket tarzları olarak değerlendirilmektedir.
Hemen söyleyelim; "CÇG'nin plânı"nda öngörülen bu "saldırı"ları da yaşadık biz!..
Gazetemizin önüne "el bombası" bırakılması ve merkez binamızın "Kaleşnikoflu saldırı"ya uğraması, sadece iki örnek!..
"İllegal çete"lerin itirafları sonucu Genel Yayın Koordinatörümüz Mustafa Karahasanoğlu'nun, Yayın Kurulu Üyemiz Hasan Hüseyin Maden'in ve ben Hasan Karakaya'nın yaşadığı "gözaltı"lar da, büyük bir ihtimalle "şeytanca plânın gereği" idi!..

“PLAN”DAN SONRA “UYGULAMA” AŞAMASI
Ancak, cümle âlem biliyor ki;
"Legal ve illegal saldırılar"a rağmen, bugüne kadar susmadık, inşallah bundan sonra da susmayacak ve "gerçekleri haykırmaya" devam edeceğiz!..
Diyorduk ki!!!..
"Vakit üzerindeki hesaplar"ın, kod adları "Sarıkız" ve "Ayışığı" olan "darbe girişimleri"nin deşifre edildiği "Günlük"lerin ötesine geçip, bir "CÇG Plânı"na dönüştüğünü, bir süre sonra da, bu "plân"ların "uygulama" safhasına geçirildiğine şahit olduk.
Nasıl mı?.. Bakın, şöyle:
Ne diyordu "CÇG Plânı"nda;
“Her gün Adli Müşavirlikçe gazete taranarak suç unsuru tespit edilen haber ve yorumların İstihbarat Yönetim Şube Müdürlüğü'ne bildirilmesi... Tespit edilen suç unsurları doğrultusunda ilgili kişi, kurum ve STK'ların, duruma göre açık veya kapalı olarak uyarılması ve dava açmalarına öncülük edilmesi... Bu şekilde organize edilen yoğun davalarla gazetenin çalışamaz hale getirilmesi.”
Evet, evet;
"Kişi ve kurumların dâvâ açmalarına öncülük edecekler!"
Peki, siz olsanız bu "plân"ın ardından Aydın Doğan tarafından açılan "1 trilyon 355 milyar liralık tazminat dâvâsı"nı, "plândan uygulamaya geçiş" olarak yorumlamaz mısınız?..
Biz, ister istemez şöyle düşündük;
"Legal" ve "illegal" birçok yöntem kullanarak "Vakit'i susturmayı" başaramayanlar, acaba Aydın Doğan'ı mı soktular devreye?..
"Saldırı"lardan ve "sabotaj girişimleri"nden sonra, şimdi, yeniden "ekonomik linç" yöntemini mi deneyecekler?..
Çünkü, Aydın Doğan'ın, Vakit aleyhine açtığı "1 trilyon 355 milyar liralık tazminat dâvâsı"nın akılla, mantıkla ve basın özgürlüğü ile izah edilebilecek bir tarafı yok!..

BU DAVA, T.C. TARİHİNDE BİR İLK
Aydın Doğan, dâvâ açmak yerine "açıklama" gönderseydi, seve seve yayınlardık!..
Ama, öyle anlaşılıyor ki;
"Vakit'in haberleri"ne Aydın Doğan ve kalemşörlerinin "verebilecekleri bir cevapları" yok!..
O halde, geriye bir tek yol kalıyor:
"Dâvâ aç, sustur!"
Aydın Doğan'ın şu an yaptığı budur...
Şu hâle bakın;
12 köşe yazısına: 580 bin YTL
13 habere: 525 bin YTL
4 alıntıya: 160 bin YTL
2 anonsa: 40 bin YTL
1 okur mektubuna: 50 bin YTL
Toplam "1 trilyon 355 milyar liralık tazminat dâvâsı" açıyor ki; bu miktarda bir dâvâ "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk"tir!..
Böylesine bir dâvâ, daha önce hiçbir gazeteye açılmamıştır!..
Görünen odur ki;
Aydın Doğan; hem de "yasalara aykırı" olarak Vakit'ten "servet" kazanmak istemektedir!.. Hem "servet" kazanmak, hem de "Vakit'i susturmak!"
"Vakit susturulmalı" ki; bazı kişi ve kurumlar "amaç"larına ulaşabilsinler!.. Kimi "ihale"lerin üzerine konabilsin, kimi "borç"larını öteletebilsin, kimi "arazisine imar izni" alabilsin, kimi "darbe"sini rahatlıkla gerçekleştirebilsin, kimi "bir Ergenekon çetecisinin önünde esas duruşa geçebilsin", kimi "askerler PKK ile çarpışırken" düğüne gidip "halay" çekebilsin, kimi "ailesi ve akrabalarını alıp, askerî helikopterle pikniğe gidebilsin"!.. Sorulduğunda da "amacı belli gazete" deyip, "kendi amaçlarını" örtbas edebilsin!..
"Vakit'in amacı belli"dir:
Aralarında "öksüz ve yetim"lerin de bulunduğu "70 milyon insan"ın haklarını aramak, özgürlüklerine sahip çıkmak!..
Peki, "Vakit'i yok saymak" ve "trilyonluk dâvâ"lar açarak "Vakit'i susturmak" isteyenlerin amacı nedir?..
Evet, evet;
Bizim amacımız belli!..
Ya sizin amaçlarınız?!?..
Selam, saygı ve gönül dolusu muhabbetlerimizle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Karakaya Arşivi