Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Koç mu?

Koç mu?

1 numara kim?
Herkes bunu soruyor..
Kimine göre artık 1 numara bir tane değil. Yani yapı parçalandı..
Ama yine de 1 numara diye öne çıkan en çarpıcı isim Koç gibi..
Bu iddia doğru ise DM’nin (Doyçe Mark değil) bu işin neresinde olduğu anlaşılıyor..
Ajan gazetecilerin kim olduğu da bu durumda sır değil.. Onlar açıklanmasa da belli..
Öyle üç beş kişi değil bunlar.. Sadece MİT’i suçlamak da doğru değil..
Bazı gazetelerde bazı yazarlar, bazı muhabirler “eklemlenmiş gazetecilik” yapsa da, bazı gazeteler zaten bu işin merkezinde değil mi?
Simaviler, Karacan bu işin merkezindeydi. Sonra yeni atamalar yapıldı.. Yoksa öyle bir gecede gazeteci olunmaz..
Emekli paşaların danışman oldukları şirketlere bakın, onlar da bu yapı içindeki örtülü KİT’ler değil miydi? Yani siz gerçekten bu paşaların o şirketlerde maaş karşılığı çalışan sıradan danışmanlar olduklarını mı düşünüyorsunuz yoksa?. Malum medianın en mahrem toplantılar hakkında, toplantı öncesi alınacak kararları açıklamaları bir kehanet değildi!
Boşuna iktidar kurup, iktidar devirmiyorlardı! Media tetikçileri hedef göstermiyorlar mıydı? Toplumun farklı kesimlerini birbirine karşı kışkırtan provokasyonlar yapmıyorlar mıydı? “Media terörü” diye bir şey olmadı mı?
Herkese meydan okumaları boşuna değil..
Yeri geldiğinde en mahrem bilgilere ulaşanlar, yeri gelince en açık sıradan olaylar karşısında bile bir anda kör oluyorlardı..
MİT’in, Ergenekon davasına muvazzafların isimlerinin de yer aldığı bir listeyi gönderdiği açıklandı..
Bakalım bu konuda nasıl bir gelişme olacak?.
Bu iş muvazzaflara doğru genişleyecekse, media, sermaye, siyaset ve bürokrasi çevresindeki isimlere doğru da genişleyebilir. Tabii STK ve mediadaki uzantılar da gündeme gelebilir..
Hani bunu bizimkiler açıklamamakta direnirse, ya internette ya da basın yoluyla bu bilgiler de deşifre edilir..
“33 erin ölüme gönderildiği 1993 Bingöl katliamı dosyası” nasıl medianın gündemine geldiyse, başka dosyalar da gündeme gelebilir..
Piyasaya çıkacak yeni gazetelerden söz ediliyor.. Ciner’in gazetesi de bunlardan biri. Kimine göre bunlar operasyonel amaçlı yayın organları..
Ufukta seçim var ya, bu süreçte birilerine büyük işler düşüyor.
İlk etap bayram sonrası.. Önümüzdeki hafta AK Parti büyükşehir başkan adaylarını açıklayacak.. Tartışma başlayacak.. Kurban Bayramı sonrası tartışmalar tırmanacak.. Daha şimdiden Adana Büyükşehir Belediye Başkanı isyan bayrağını açtı. Şehri Atatürk portreleri ile donatarak nasıl bir siyasi tavır içinde olacağının ilk işaretlerini verdi.. Durak’ın CHP’nin kapısını çalacağı söyleniyor.. Tabii eğer CHP Durak’ın talebini kabul ederse, diğer illerde yolsuzlukla mücadele konusunda kime ne söyleyeceği merak konusu!
Her bayram öncesi ve sonrası olduğu gibi yine laiklik, irtica konusu gündeme gelecek.
Askeri Şûra kararları ile aslında konu yeniden gündeme geldi. Hindistan’daki terör olayı da bu işin tuzu biberi oldu. Somali açıklarındaki korsanlık da zaten bir süredir gündemde.
CHP’nin çarşaf, başörtüsü, kurban derisi açılımı ile başlayan tartışma sürüyor..
Ocak ortalarında Obama’nın görevi devralmasından sonra içinde yaşadığımız bölge ile ilgili nasıl bir politika izleyeceğini hep birlikte göreceğiz.. Zaten o zamana kadar il belediye başkan adayları da açıklanmış olacak.
Bana kalırsa bu süreçte her zaman Ergenekon konusu gündemde olmaya devam edecek.. Yeni sürpriz açıklamalarla gündem bloke olacak..
Yeni bir ekonomik kriz ya da terör dalgası, iktidarın işini zorlaştırabilir. Özellikle de başkan adayları açıklandıktan sonra gayri memnunlar iktidar partisine karşı kışkırtılabilir..
AK Parti’nin Güneydoğu’ya yönelik planları çerçevesinde AK Parti hem Ergenekon ve hem de PKK’nın hedefi haline gelebilir..
Bana göre İstanbul il örgütüne yönelik bombalı saldırı bir meydan okuma ve bu işin ilk adımıdır. Hatta bu bir işaret fişeğidir..
Bütün bunlar olurken ben özellikle bir numara ve onun mediadaki uzantısı üzerine ileri sürülen iddialar konusunda zan altındaki çevrelerin sessizliğine doğrusu pek de bir anlam veremiyorum..
Bu iddiaların bu şekilde ortaya atılması ile, aslında bu kişilerin bu işle ilgisi yoksa birilerinin bir şeyler söylemesi, bir şeyler yapması gerek sanki.. Hani eğer birden fazla güç merkezi varsa, birilerinin ötekilere karşı ileri doğru bir adım atarak öne çıkması gerek. Çünkü bu yapıda binlerce insan var ve oryantasyon bozulduğu için sistem içinde bilgi akışı tam olarak sağlanamıyor.
PKK ile Ergenekon arasında bir ilişkiden söz ediliyor.. Başka ilişkiler de sözkonusu.. Mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı bu işin neresinde?.. Üniversiteler bu işin neresinde?. Gerçekten birtakım adamlara haketmedikleri halde lisans diplomaları, akademik ünvanlar verildi mi?
Yani sadece gazeteci / istihbaratçılar yok; iddiaya göre hakimi, savcısı, müftüsü, parti genel başkanı, tarikat şeyhi, herkes var! Sanatçısı da, manken kız da. Olmayan yok ki! “Ne ararsan bulunur derde devadan gayrı”. Hani bu derin gerçek tam olarak ortaya çıktığında hiç beklenmedik bir sürü sürpriz ismin kayıt dışı ilişkileri de ortaya çıkacak..
Tuncay gibileri de var!
Ne zaman ortaya çıkar bilmem ama, bu saatten sonra bu iş er-geç mutlaka bir gün çözülecek.. Bu işin geri dönüşü yok.. İşin içindekilerin de, hükümetin de şimdi oturup bu işi nasıl tasfiye edeceklerinin hesabını yapmaları gerek.. Bunu toplum da istiyor, AB de, ABD de.. En azından kontrol dışı unsurların tasfiye edilmesini ve sistemin yeniden yapılandırılmasını isteyen bir kanat da var.. Kimileri de tasfiye aşamasında kendi ekibi ile tasfiye dışı kalanların liderliğini ele geçirmeye çalışıyor..
Eğer gerçekten Koç bu işin içinde varsa, Koç Holding ve AD Media’nın işi gerçekten çok zor demektir.. Tabii Koç’un görünen ve görünmeyen ilişkileri, uluslararası bağlantıları da işin cabası.. Herkesin homurdanarak söylediğini ben açıkça yazdım.. Hayır! Türkiye, örtülü bir savaşın arenası olmamalı.. Gerçek ne ise ortaya çıksın ve herkes ne biliyorsa söylesin.. Gerçek, acı da olsa sonuçta herkes için en iyi olanıdır.. Ben o homurdanarak konuşanlara soruyorum: Söylemek istediğiniz isim Koç mu?
Keşke Koç, artık internet mediasında açık bir şekilde, yazılı basında ve TV’lerde ima yoluyla ve tarif yapılarak hedef gösterildiği bu konuda bir açıklama yapsa.. Çünkü bazı şeylerin şuyuu vukuundan beterdir.. Gelen günler, geçen günleri aratabilir..
Selam ve dua ile..CHP, yolsuzluktan yargılanan Sirmen’i aday gösterdi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi