Üç kitap(Hatıralarım, Hak Dostları, Sohbetler)

Üç kitap(Hatıralarım, Hak Dostları, Sohbetler)

Bu köşede zaman zaman Ahmet ER den hatıralar naklettim.

Bugün Ahmet ER’in kaleme aldığı 3 kitabın tanıtımını yapıyorum.

Ceddi Hayran-ı Mahmut Dede ile soy kütüğünün İmam-ı Rızaya uzandığı rivayet edilen Ahmet Er, 1927 yılın da Manisa’nın Akhisar ilçesine bağlı Sünnetçiler köyünde doğdu. 1950 yılında Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. TSK’nin çeşitli kademelerinde devletine ve milletine hizmet etti.
1951 yılında Bulgaristan’dan Türkiye’ye zorunlu iltica eden 300 bin Türk’ün ıstırabını GÖÇMEN isimli bir piyesle dile getirdi. (Bu piyes Türkiye’de 100 milli piyes içerisinde yer almıştır.)
1957 yılında Milli Savunma Bakanlığı’nca açılan Radyofonik temsil yarışmasında Kosova Meydan Muharebesi’ni konu alan Meçhul Süvari isimli eseri ile ödüle layık görüldü. Bu temsil Ankara Radyosunda 1957 ve 1960’ta 2 defa, İstanbul Radyosunda 1960 yılında 1 defa temsil edildi.

27 Mayıs 1960 darbesinin içinde Kaderin bir cilvesi olarak MBK üyesi olarak yer aldı. İhtilal üyelerinin arasındaki ihtilaflar sonrası Madanoğlu ve arkadaşlarınca tasfiye edilerek Libya ya Müşavir kadrosuyla Zorunlu Sürgüne gönderildi
CKMP, MHP, BBP de siyasetle iştigal eden Ahmet Er, 12 Eylül 1980 darbesinin akabinde tutuklandı. Uzun süre tutuklu kaldı ve yaptığı savunmada darbeleri kınadı, takbih etti. Darbecilere meydan okudu. Şimdilerde Sünnetçiler Köyünde dostları, arkadaşları ve genç yiğitlerle memleket meselelerini teati ederek günlerini değerlendirmekte, her anını dem bu demdir şuuru ile milletine, insanlığa vakfederek Allah’ın rızasını kazanmak cehdi ve çabası içerisindedir.

‘Hatıralarım’ isimli kitabında 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 öncesi ve sonrası olaylar, darbeler ve Türkiye’nin manevi dinamikleri üzerine yaptığı tesbitler, bu zaman dilimindeki olaylar, bir yandan yazarın hassasiyetlerini ortaya koyarken diğer yandan da Türkiye’nin son 45-50 yılda nasıl bir süreçten geçtiği noktasında çok önemli işaret ve ipuçlarını veriyor.

Ahmet Er, asker ve siyaset adamlığının yanı sıra yazar ve şairdir. Ama O tam bir maneviyat adamıdır. Siyasetten ne beklediği ve siyaseti niçin yaptığını CKMP’nin 8. Büyük Kurultayın da Merhum Türkeş’in yaptığı konuşmada saklıdır. Ahmet ER’in kaleme aldığı Büyük Hedef başlıklı konuşmadan bir paragraf naklediyorum.

“Ben Türk Milletini, sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye, rüşvetle, hileyle çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenlerine, ahlaktan mahrum bir hürriyete, tefeciliğe, karaborsaya yer veren bir ekonomiye çağırmıyorum. Türklük şuur ve gururuna, İslam ahlak ve faziletine, yoksullukla savaşa, adaletle yarışa, kardeşliğe kısacası Hak yolu, Hakikat yolu ve dahası ALLAH yoluna çağırıyorum. Çağlar üzerinden sıçramaya çağırıyorum. Hareketin adını isteyenlere, açıkça ilan ediyorum; ‘Yeniden MANEVİYATA dönüş.’ Hedefimiz Türkiye’yi aç hürler tok esirler ülkesi yapmamaktır. Geleceğin Büyük Türkiye si selam sana…”

Hak DOSTLARI adlı kitabında ise (bu kitabın yazılması ve yayımlanmasında çok ciddi katkılarım vardır) Türkiye’nin yakından tanıdığı yakın tarihimize yön veren pek çok önemli sima ve şahsiyetin, Hak Dostları ile olan münasebetleri ve bu münasebetlerin ibretamiz sonuçlarını okuyacaksınız. Zaman zaman Türkiye’nin yakın tarihinde Zaman zamanda tasavvufun ferahfeza atmosferinde doyumsuz bir manevi yolculuğa çıkacaksınız.

HAK DOSTLARI kitabının okunması, okutulması “Kuran-ı asrın idrakine söyletecek” bir gençliğin şuur ve idrak ziyadeliğine önemli katkılar yapacaktır.
Kimler yok ki bu kitapta; Gelibolulu Abdal Emin Dede, Ama Dede, Diyarbakırlı Ama Dede, Nurullah Kılıç Efendi, Hasan Lütfü Şusud Efendi, İbrahim Dede, Bursalı İdris Baba, Ahmet Kayhan Baba, Konyalı Nuri İplikçi Efendi, Konya Lâdikli Ahmet Ağa, Yozgatlı Ahmet Efendi, Muşta Akbaş Baba, Manisa da Şekerci Hüseyin Dede, Bergamalı Hasan Baba, Hamal İsmail Efendi, Menzil Şeyhi Adı ile Maruf Muhammed Raşit Efendi Hazretleri, Mehmet Zahit Koktu Hazretleri, Çarşambalı Mahmut Efendi, Gaziantepli Hacı Mustafa Güneş Efendi, Molla Ahmet Dede, Sadi Baba, Albay Hulusi Efendi, Hasan Burkay Hazretleri, Beyşehirli İsmail baba, veeeee evet tanıştığı, tanıdığı, güzel, nurlu, mübarek ve de doğru dosdoğru insanlar.

Sohbetlerimde ise adından da anlaşılacağı üzere insanımızla hasbıhal. Ve özü “İslam hayatımızın bütünü, Dünya ve Ahiret hayatımızın ise mutluluk kaynağıdır” Ahmet ER için alevi- Sünni yoktur. İSLAM var, Müslümanlık vardır.

Ahmet Er için Peygambere(AS) bende olmak, Sahabelerin, Tabiinin, Tebe-i Tabiinin, Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan’ın, 12 İmamların velhasıl tüm ehlisünnet evliyanın yolundan izinden giderek Allah rızasını kazanmak vardır.

Epilog-son söz-Ahmet Er in, NE Sünni’dir, Ne Alevidir Halim, Dinim İslam, Kuran ve Sünnettir yolum…

Evet, aziz karii, bu kitaplar insanımızın istifadesine sunulmak üzere Selçuklu Sosyal Güvenlik Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Turan Güven tarafından yayıma hazırlanıyor. Bizde sabırla, heyecanla, dört gözle bekliyoruz.
Ahmet Er’e ve de ALLAH’a, Resulüne, Kur’an’a bende olanlara selam olsun. Ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılabatı içerisinde en gür seda İSLAM’ın sadası olacaktır.(Said-i Nursi)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi