Komplo

Komplo

Şu iki tür insan herhalde bütün toplumlarda vardır: Komplo teorisyenleri ve komplonun varlığına bir türlü inanmayanlar…
Toplumsal alt üst oluşların yaşandığı, az gelişmiş ülkelerde komplo tartışmalarının önü ardı kesilmez hiçbir zaman.
Komplo teorisyenleri bir anlamda paranoyak yerine konulur. Hepten öyle olmadıkları söylenemez tabi. Hakikaten dengesiz insanlar çoktur bunların arasında. Ya da şöyle demeli; dengesiz ve densiz insanlar daha çok rağbet eder, komplo teorilerine.
Ne ki, bunlar paranoyaksa, komplo teorilerini reddeden ya da küçümseyenler de safdillerin ta kendileridir. Her şeyi komplo ile açıklamaya çalışmak mümkün değildir belki, fakat bu durum, komploların olmadığı anlamına da gelmez.
Söz meclisten dışarı iki inek otluyormuş hani…
Biri demiş ki, “Yahu şu insanlar ne iyi yaratıklar… Yemimizi veriyorlar, suyumuzu veriyorlar, bir güzel bakıyorlar.”…
Diğeri de katılmış buna; “Haklısın” demiş, “Haklısın. Yediğimiz önümüzde, yemediğimiz ardımızda. Fakat geçen gün kulağıma şöyle bir şey çalındı. Ya beslemesine besliyorlar ama, daha sonra kesip etimizi yiyeceklermiş…”
İlki, geviş getirmekle meşgul, “Aldırma, komplo bunlar, yemene bak sen!...”
Kimileri asla komploya prim vermiyor; doğrusu imrenmiyor değil insan; inekler kadar dertsiz ve mutlu… “Olmaz öyle şey!” diyorlar da başka bir şey demiyorlar. Bunu safdilliğinden söyleyenlere “uyanın” demekten başka bir şey gelmiyor elden. Fakat bazen de, asıl komplonun mimarları saf ayaklarına yatıyor; “Ne komplosu kardeşim!... Bırakın bu paranoyayı!”…
Bir şeye komplo etiketi yapıştırdın mı, velev ki, ineklerin kesilmek için beslenmesi gibi, yakın bir tehlikeyi ve aleni bir gerçeği ifade etmiş olsun; deli saçması şey anlaşılıyor.
Kimileri ise her şeyin ardında karanlık güç aramakta. Mütemadiyen… Karanlık güçlerin varlığından eminler, ilahi gücün varlığından emin olmadıkları kadar… Halbuki Allah tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçirmez mi?
Komplo, Fransızca kökenli bir kelime; tuzak kurmak demek… Bu anlamıyla, dünyamızı komplosuz düşünmek ne mümkün! Her Allah’ın günü, birbirlerine tuzak kuruyor insanlar. Günahlarına girmeyelim, tuzak kuran sadece insanlar mı, hayvanlar alemi de hiç masum değil.
Bu bağlamda, Baykal’a bir tuzak kurulduğu kesin. Ortada bir komplo yok diyemeyiz. Ne ki, bazen komplonun varlığı, yaşananların gerçek olmadığı anlamına gelmiyor. Tıpkı Baykal’ın, göğsünü gere gere komplo demesine rağmen, yine göğsünü gere gere, “Yok öyle bir şey kardeşim” diyememesi gibi. Komplo var demek, böyle bir şey yok demek değil.
Anladık komplo var da, “Sen yine söyle, böyle bir şey var mı, yok mu?”…
Komplo, gerçeklerin giz perdesi olamaz.
Komplonun ardına sığınmak, kahraman yapmayı bırakın bir kenara, masum dahi kılmaz.
Bu ayaklara Olcay Hanım bile inanmamıştır.
Nitekim CHP’li goygoycuların ‘bırakma bizi’ eylemleri, geyik olarak kalmamış mıdır? Baykal’ın sözde savunmasını, belli ki, CHP’li milletvekilleri ve il başkanları bile ciddiye almamıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi