Metin Hasırcı

Metin Hasırcı

1430. Ramazan Bayramı

1430. Ramazan Bayramı

Muhterem Vakit okurları, gazetemizin değerli mensupları; yarın Ramazan Bayramımızın 1430.’sunu idrâk edeceğiz inşaallah. Dünyanın ciddi bir sulha kavuşmasının, aklı selim olan herkesin arzusu olması söz konusuyken, dün akşam sinirimden hangi kanal olduğunu hatırımda tutamadığım ekranların birinde 2023’de, yâni Cumhuriyet’in 100. yıldönümünde ülkemiz hakkında sözde stratejik ortak ABD ve AB’ye girmeye can atanların acaba benim hafızamı dahi küşayiş edecek hâle getiren ülkemiz haritası üzerinde yukarıda adı geçen iki grubun hakkımızdaki vizyonları ekrana gelmişti.
Ülkemin haritasının Doğu ucuna baktığımda, saymaya tahammülüm olmayan traşlamalar, İstanbul’u özerk gösteren, ülke çimentosu Trabzon’u Pontus gösteren harita denen varakpare, Irak’ın da büyük bir kısmını Büyük İsrail olarak gösteren çizim, 1975’lerdeki Hürriyet gazetesinin yan ürünlerinden olan Yıllarboyu Târih mecmuasında gördüğüm Siyonist/Yahudi Prof. Bernar Lewis’in gelecek yıllarda Türkiye’nin doğu ve güneydoğusundaki hudutlarda, devletler, dinler ve mezhepler haritasında hudutların değiştiği görülecektir şeklinde beyanatı yayımlanmıştı. Merhum Ergun Göze büyüğüme kupürü götürdüğümde, nûr içinde yatsın, işin mühim olduğunu beyan eden ardı ardına o zamanki Tercüman gazetesinde iki makale yazmış ve de işin pek mühim olduğunu ileri sürmüştü.
Geçen 35 yıl zarfında Pazartesi akşamı ekranda gördüğüm traşlanmış Türkiye manzarası, işin şaka tarafı kalmadığını gözümüze soka soka gösteren ekran yerine, başka bir yere baktığını sandığım, Milli Görüş gazetesi olarak bilinen ve 1972’den beri para verip aldığım Milli Gazete’ye paraşütle gelmiş iki kişiden biri olan zât, Pazartesi günkü yazısında Milli Görüş düşüncesini hiç kaale almayan şekilde “Referandum hayır çıkarsa AB hedefinden uzaklaşılır” diyor... Yapmayınız beyefendi lütfen, hangi Milli Görüşçü AB’ye girmek ister.
Milli Görüş’ün Numan Bey tarafından bile açıklanmış böyle bir beyanı yok, zatıâliniz AKP adına sanki Milli Görüşçüleri tehdit eder tarzda kaleminizi sallamışsınız. Bu yaklaşım, asla o gazetenin bugüne kadar hiç yapmadığı cesamette yanlıştır diyemiyor, yaklaşım suçudur demekten kendimi alamıyorum...
O gazeteden, o yönetimin yolladığı iki büyük yazarı savunamayan genel yönetmen, bu yazıyı nasıl oldu da görmezden geldi?.. “Siz ne yapmak istiyorsunuz?” sorusunu soramıyorum. “Sizi kendinizi bilmez hâle getirdiler” endişesi taşıyorum. Bu endişem sizi çok beğendiğimden değil, değiştirilemez oluşunuzdan geliyor. Erbakan Hocamın bile sizleri değiştirmeye gücü yetmez gibi geliyor bana. Sayın eski Milletvekili Nezir Beyefendi, biliyorum Afet Abla’yı millici bir milli görüşçü olan ablayı gönderirken gösterdiğiniz nezakete muttaliyim, şikâyet ettiğim yazı gibi bir yazı neşretme arzusuydu yazılarını kesmesini istemeniz.. Eğer öyleyse çok yazık.
Saadet Partisi genel idare kurulu olarak referandumu “evet” ile oylayacağını bildirmiştir. Sayın yazar pek diyalog sahibi ve becerikli olduğunu okuduğumuz yazılarından öğrendiğimizden, genel başkanın “12 Eylül’de evet, 13 Eylül’de hayır” diyen beyanını anlayamadım diye meydanlardan cevaplayan hükümetin başının bu sualini Saadet Partisi adına bu yazısı ile cevap vermek lüzumunu mu hissetti? Yoksa “Biz bu AB için varız” mı diye düşündü..
Öte yandan; SP’ye miting yapacağını beyan eden genel merkez gördüğünüz gibi yaptığı Arnavutköy mitinginde meydana 200 civarında katılım toplayabilmiş. Bunun mânâsı SP’liler evet vermeyecek değil, kendi içişleri sıkıntısından bu genel merkezle uyum içinde olmadığından katılım böyle olmuş bulunuyor. Bu hususun izalesinin gereği, bir gün evvel kongre kararı alıp, emaneti sahibine teslim etmektir.
Saadet Partisi’nde esas mücadele ne yaşlılar, ne gençlerdir. Mücadelenin esas sebebi, AKP’ye muhalefet etmeyelim diyenler ile muhalefet edelim diyenler arasındadır. Etmeyelim diyenlerin esbabı mûcibeleri, ülkede 27/Mart/1994’de halkın teveccühü ile alınmış olan mahalli idareler iktidarında Milli Görüş belediyeleri döneminde işe girmiş yakınları olanlar, zamanla AKP anlayışına dönüşen belediyelerin, Milli Görüş anlayışıyla birliktelikleri azaldıkça eş-dost hatırına elli yaşlarına gelmiş kişileri re’sen emekli edip, o hatır sahiplerinin yakınlarını makam ve mevkilere yerleştirme dönemi görülmüştür. Birçok bit genel müdürü 2007 ve geçtiğimiz 2009 mahalli seçimleri peşinden SP’ye yardımcı olan kişileri işten çıkarmaya başlamış, Sayın Erol Erdoğan Bey, bir kükremiş; fakat başka yapabilecek bir şey olmadığından susmak mecburiyetinde kalmıştır. Çünkü kendisine birçok yerden gelen ricalar, “Aman başkan ses etme, bunlar daha da kızarlarsa daha çok kıyım yapar” şeklinde olmuştur. Erol Bey’in ekmekle oynamaya vicdanı el vermemiş olmalı ki, birçok kardeşimiz ekmeğinden olmasın şeklinde düşünmüştür.
O halde ne olmuştur? Bence; hak savunulamamış, kuvvete boyun eğilmiştir. Erol Bey’in kükremesinden sonra HAK-İŞ o kükremeye avazı bülend ile iştirak etmeliydi amma nerede öyle tercih!..
Çok acı bir bayram yazısı oldu amma lütfen hoşgörün. Bu arada internet ortamında şu vardı, alıntıladım:
“BUGÜN SEÇİM OLSA: Ankete katılanlara, ‘Bugün bir seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?’ sorusu da soruldu. AK Parti yüzde 39.3, CHP yüzde 23.3, MHP ise 10.2 oy aldı. Geçerli oyların dağılımından sonra şu sonuç çıktı: AK Parti yüzde 45.5, CHP yüzde 27, MHP yüzde 11.8. (Sabah)”
SP’yi mi soruyorsunuz; aynı ankette kararsızların dağıtımı evvelinde % 1.5, onlarınki eklenince % 2’dir, bilgilerinize... Bu netice, Milli Görüş’e değil, istifası gereken genel idare kurulunun siyasetinin getirdiği sonuç. Hayırlı ‘evet’ler. Bayramınız mübarek olsun. Fiemanillah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Metin Hasırcı Arşivi