Metin Hasırcı

Metin Hasırcı

Bu tespitler hepimize

Bu tespitler hepimize

Bütün camiamızdaki her bir mensubumuz biz neyiz? Kimiz? Ne yapıyoruz? Niçin yapıyoruz? Nasıl yapmalıyız?
Bu 5 sualin cevabını verebilmelidir.
Çelikleşme: Bütün görevlere sorumlu tayin edeceğiz. Programa uygun çalışacağız, çalışmaları takip edeceğiz, hedeflerimizi gerçekleştireceğiz, bütün teşkilatımızın hepsini eğiteceğiz. Bunlar yapıldığı takdirde çelikleşeceğiz.
Hedeflerimizi gerçekleştireceğiz. Cihada maddi mânâda destekler sağlayacağız. Cihada katkı sağlamak amacıyla yayın organlarımızı geliştireceğiz. Üretim hamlemizi başaracağız.
MİLKO’larla aziz milletimizi 40 kolla kucaklayacağız. 40 kuruluşla milletimizi uyandıracağız.
3. şahlanış hamlesini tamamlayacağız. Allah’ın izniyle İMAN VAR, HER ŞEY VAR...
Yukarıya aldığımız bu tespitler; Muhterem Erbakan Hoca’nın şuurlu Milli Görüşçülere geçtiğimiz Pazar günü Ankara yakınlarında “Büyük Anadolu Oteli” konferans salonunda toplaşan 3 bine yakın Milli Görüş anlayışının yegâne karargâhı olan, Saadet Partisi’nin sâdıklarının kulaklarını dört açarak dinledikleri tahkim beyanlarıydı.
Her bir husus, uyulması gereken hakikatlere ışık tutuyordu. Ancak Necmeddin Hoca bu tespitleri ortaya koymadan evvel, hazirûna aşağıya aldığım ifadelerini tebliğ ettiler ki; bu ifadelere “Hayır! Ne lüzum var?” diye kimse bir mütalâa ileri süremez. Çünkü bu ifadeler dünyanın muhtaç olduğu insanca ve Yaradan’ın emirlerine uygun çözüm taşıyan yolun anhası min hasıdır.
Şu halde bir misalle önemini açıklamaya gayret edelim: Mimar Sinan dünya mimarisinin en mükemmelidir. Bunda, Akademi Fransez dahi müttefikin en mükemmelliği defaatle kabul ettiğini, çeşitli vesilelerle kabul etmiş olduğunu beyan etmiştir.
Akustik kelimesini daha duymadan evvel, Mimar Sinan merhumun bunu tatbik ettiğini Akademi Fransez’in bizzat bundan yetmiş sene evvel, akustik bulma iddiasındaki genç bir mimarın izahatını dinlemelerinden sonra, “Fevkalâde bir buluş! Pek güzel bir izah! Ancak dört asırdan ziyade bir geç kalışınız var. Osmanlı ülkesinde bir Mimar Sinan çıktı ve ifadatınızda yer alan hususları yaptığı bütün câmilerde uyguladı” dedi.
Buna mümasil olarak Erbakan Hoca’nın aşağıdaki ifadesinde verdiğimiz Mimar Sinan misalini önümüze koyuverdi:
Haziran’da yapılacak seçimler öncesi bu kongre büyük bir öneme haizdir. Milli Görüş, hükümetleri döneminde çıraklık hizmetlerini yaptı, Refah iktidarında kalfalık, şimdi ise ustalık eserini yapmaya geliyor. Yeni bir dünyayı kurarak 6 milyar insana saadet getireceğiz. Bu hizmetleri yapabilmek için bizim Milli Görüş camiamızın içerisinde çürükleri ayıklamak zorundayız.
Çelikleşmek zorundayız.
Burada çürük kelimesinden nem kaparak muteriz olacaklara hatırlatmak isterim ki; 41. yılına girdiğimiz şu günlerde Milli Görüş’ün medeniyet deyiminin moda deyimine kapılmış olarak gidenler, elbette ki inançlarımız olan Müslümanlıktan yana değil çürüklükleri, ya nedendir? Çürüklükleri taklit hastalığına müptela olmalarından ileri gelmektedir. Her birisi birer değer olan nice inançlı kardeşlerimiz, envai ancak enti/püften sebeplere istinaden bu saadet kervanından ayrıldığında liberal caddesinde çıkmaz sokağa girmiş eski Milli Görüşçülerin vardığı maddi zenginliğin arzulusu olunca, mânileri yenip aşamaz olduğundan şanlarına ve namlarına hâlel isabet etti.
Evet Erbakan Hoca’nın beyanına devam edelim:
Çünkü önümüzdeki seçim bir hayat memat meselesidir bütün insanlık için. İnsanlık ya ırkçı emperyalizmin kölesi olacak, ya da ecdadımızın kurduğu saadet dünyası yeniden kurulacak. Bu bizim Milli Görüş’ün yani Saadet Partisi’nin yapabileceği bir iştir. Çünkü ırkçı emperyalizm diğer partileri kendi çocuğu sanır. Onları önemsemez, ağızlarına bir simit verir, onları susturur. Ama Milli Görüş için bu geçerli değildir.
O yüzden Haziran 2011’de yapılacak seçim için bize karşı hazırlık yapmaktadırlar. Ne hazırlığı yapıyorlar? Bütün medya kuruluşlarını etkileri altına almışlardır.
Bir diğer hamleleri de okşayarak yutma metodudur. Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne almıyor, Avrupa parlamentosuna alıyor (hem de başkan yapıyor. M.H).
G-7’leri G-20’lere çıkarıyor, Türkiye’yi içine alıyor.
Sen aslansın! Sen kaplansın diyor!
Sırtını okşuyor ama yutmak istiyor.
Onların bu oyunlarına karşı bizim de ataklarımız vardır. Bunlardan biri şuurlanmadır. Her olayda bir hayır vadır. Camiamız daha iyi olayları anlıyor artık.
17/Ekim/2010 SP’nin kongre günü olarak ilân edilmiştir. Erbakan Hoca’nın ayrılan ve ayrılmayı düşünen arkadaşlara son çağrısı şu oldu: “Milli Görüş partisi, Saadet Partisi’dir. Yanlıştan dönünüz. Harakiri yapmayınız.”
Cânı gönülden bu ikazı destekliyorum.
Ekim’in 11’inde Milli Selamet Partisi’nin kuruluşunun 38. yıldönümü idrak edilecektir.
Milli Selamet’in hizmetleri hiçbir partiye nasip olmamıştır. Onun varlığı, gözbebeğimiz Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs meselesinde siyasi istinatgâhı olarak tarihe geçmiştir. 1878’den, 20/Temmuz/1974 sabahına kadar Kıbrıs’ın vatancüdalığı 96 sene sürmüştür.
MSP bu aferin TBMM’de bir numaralı amilidir ve muhterem Erbakan da Kıbrıs’ın hâlaskârı ordumuzun harekâtını destekleyen liderdir.
Fiemanillah...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Metin Hasırcı Arşivi