Metin Hasırcı

Metin Hasırcı

Referandum sonrası baskın seçim mi?

Referandum sonrası baskın seçim mi?

Aşağıda Ajans5’den alıntıladığım bir haber başlığı takdim ediyor ve söz konusu Reuters Ajansın üç senaryosunu bir milli görüşçü zaviyesinden tahlile ve de hükme bağlamaya gayret edeceğim:
“Uluslararası Haber Ajansı Reuters dün Türkiye’de 12 Eylül tarihinde gerçekleşecek referandum için 3 senaryo yayınladı. Referendum sonucunun AKP’nin reformlardaki performansını ve popülerliğini göstermesi açısından kritik öneme sahip olduğunu belirten analizde askeri rejim tarafından hazırlanan anayasanın değiştirilmesi konusunda Türk toplumunda konsensus bulunduğu ve bunun da kararsızların evet oyuna yönelmesini sağlayabileceği belirtildi. Daren Butler imzasıyla yayınlanan analizdeki senaryolar şöyle” denmiş. Ben buraya onların ne dediğini değil, ne demek istediklerini yazacağım. Senaryolarını aktarma yoluna gitmeyip, metinden istinbat ettiğimi siz okurlarımla paylaşacağım.
Senaryo bir) Söz konusu analiz de, referandum çok açık ara evet ile neticelenirse, hükümetin 2011 milletvekili genel seçimlerini öne çekebileceğini öngörüyor. Eğer öne çekilecek seçim ara seçim veya mahalli idareler seçimi olsaydı, iktidar partisinin önünü; seçim kanunu genel seçime bir yıldan az kaldığında yapılamayacağına âmir olduğundan bu mümkün değildi. Fakat genel milletvekili seçimlerini aşağıki maddeler açıklamış:
“MADDE 8 - Seçim dönemi bitmeden önce, seçimin yenilenmesine Türkiye Büyük Millet Meclisi veya Cumhurbaşkanınca karar verilmesi halinde, durum Bakanlar Kurulu tarafından kırksekiz saat içinde ilân olunur. (Değişik 2. fıkra: 3403 - 10.9.1987) Yenileme kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından verilmişse, Meclis, seçimin yapılacağı tarihi de belirler. Yenileme kararının Cumhurbaşkanınca verilmesi halinde, bu kararın verildiği günden sonra gelen doksanıncı günü takip eden ilk Pazar günü oy verilir.” Bu maddelerin ışığında analiz sahibi; referandum oylamasının neticesi iktidarın arzu ettiği farkı gösterdiğinde seçimi öne çekebileceğine bir sebep göstermemiştir. 1987’de Turgut Özal’ın elleri bağlı siyasi kadroları referandumla çok az bir farkla ellerin çözülmesi yolunda netice verdiğinde (Ayran teorisi sahiplerinin iddiasına göre; güya evet-hayır arasındaki fark elleri çözülmesin mânasındaki ağırlığa akma eğilimi gösterdiğinden, merhum Özal, güya tamam bırakın sayımı neticeyi ilân edin demiş mügalataları yaydılardı. M.H) ANAP hükümeti derhal seçim kararı almıştı. Analiz sahibi geçmişin bu neticesine bakarak, AKP’nin sevineceği evet ile bu yolu tâkip ve tercih edecek olmasını ileri sürüyorsa ben bunu ‘bu netice sana bir seçim zaferi daha kazandırır’ tavsiyesinden başka bir şey değildir. Seçimi erkene alma kararı parti içinde liste mücadelesine bâdi olacağından bu iktidar yorgunluğu o karmaşaya girmeye pek cesaret bırakmaz. Analizin notunu beş üzerinden pek zayıf sayılan bir ile vasıflandırıyorum.
Senaryo iki)’ye gelince, Analiz sahibi AB reformlarını en öne koymak suretiyle, eğer kıl payı bir evet’le sonuçlanma gerçekleşirse AB’ne girme şansınızda güvensizlik dolayısıyla azalma olur demek istiyor. Analiz de Kürt sorunu ve darbe tehditleri konusunda hükümetin yeni adımlar atması gerektiğini haber vererek refarandum sonrasında yine böyle hususlarla boğuşacaksınız ve iş, aş, şahsiyetli dış politika, ağır sanayii hamlesi, istihdam gibi ülke insanının ihtiyaçlarına vakit ayrılmayacağını şimdiki gibi hay huy ile vaktin geçirileceğini saklamaya çalıştığını anlıyor ve yine beş üzerinden notladığımız da, analizin iki nomeroyla notlandıryorum.
Senaryo Üç)’e geldiğimiz de, Analiz burada refarandum hayırla sonuçlanırsaaa denilerek, AB’yi unutun, tek parti iktidarına veda edin yeniden koalisyon zamanlarına ve istikrarsızlığına hazır olun, elbette ki, enflasyonlu hayata koşun demek suretiyle tehditli bir yorum yapıyor. Ben de, diyorum ki; bunların hepsini defalarca yaşadık milletçe.. Tekrar tekrar yaşadığımız hususlar da oldu. Karşımızda çok büyük bir dış borca girilmiş hâl var. Bu kısır döngüden anayasa ile yap kanun yap kanun mantığıyla uğraşırken üretim, istihdam, dünya’nın üçüncü bloğu D-8’leri ve her yerde kan ve revan içinde yaşayan İslâmlarla toparlanıp Hakk’ı haykırmamız gerekir. Hiçbir şey varlığımızı Hakk’ı hâkim kılma yolunda azimkâr ve başarılı olmanın önünü kesmeğe daha doğrusu tıkamağa kalkmamalı hâtta yapacağımız çağrılar kapitalist dünya anlayışında bile bunlar doğru çözüm teklifleri bunlara kulak vermeliyiz dedirtme yolunu açmaya çalışacağımıza, SP genel idare kurulu, 13/Eylül’de Anayasa çalışmaları başlatacakmış. İşçi hakları, işveren hakları, ülkemizin çözüm bekleyen meselelere milli görüşün çözüm olduğu projeleri ahaliye anlatmakla meşgul olması gerekir amma evvelâ SP’nin genel kongresini yapsınlar. Ya AKP’nin yanlışlarını millete anlatsınlar yahut da Özal’ın ve AKP’nin realize ettikleri projelerin taaa 1976’lardaki beşinci beş yıllık plânlarda Devlet Planlama Teşkilatının da tasvibiyle gündeme girdiğini anlatmalılar. Çekinmeyin, bunlar Milli görüşün, Erbakan ve arkadaşlarının mührünü taşıyan projelerdir. Bunları anlatınız. Kıbrıs barış harekâtının son seksen yılın biricik zaferimiz olduğunu anlatınız. Benim referandumla ilgili rey’im hayır dediğim şeye hayır, evet dediğim şeye evet deme arasında olacağım.
SP’sinde vücut bulan ve genel merkezin tutum ve inadından dolayı geciktirilen kongre kararı; yaşanan İstanbul ve Bursa olayları hasebiyle daha müessif hadisata meydan vermemek, milli görüş düşmanlarını sevindirmemek, bu câmianın ihtilafından nesne istifadeye bakanlara şans vermemek, olaylardan keder duyanlara bir müjde olarak istenilen kongreyi icra edecek şekilde en yakın tarihi verme kararı ilân ve tebliğ edilmelidir.
Göz altına alınmış kardeşlerimizden dâvâcı olunmayacağı savcılıklara bildirilmelidir. Muvafık olsun, muhalif olsun hiç kimsenin burnunun kanaması arzu edilemez ve böyle davranışlar kabul edilemez. Öte yandan Milli görüş seçmeninin, genel başkanın ilân ettiği ve Muhterem liderin de, referanduma evet dediği için düşündüğü Evet mitinginlerinden sarf-ı nazar edilmeli, bir iftarın istenmez olaylarla yaşanması, miting alanında gayri milli ve gayri İslâmi provokatörlerin fink attığı bir alan olmasını önlemenin yolu referandum mitinglerinden tevakki etmek kararı ittihaz olunmalıdır. Fiemanillah.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Metin Hasırcı Arşivi