Faruk Çakır

Faruk Çakır

Tatil biter, eğitimin derdi bitmez

Tatil biter, eğitimin derdi bitmez

Nasip oldu, bu yılki iznimizi de Karadeniz’in şirin ilçesi Çayeli’ndeki köyümüzde geçirdik. Memleketimizde bulunduğumuz esnada imkân buldukça sizlerle yine bu sütunlarda buluşmaya gayret ettik.

Her yerin olduğu gibi Karedeniz’in de kendisine has sıkıntıları, dertleri ve problemleri var. Geçimini çay üretimiyle sürdüren üreticilerin çözüm bekleyen dertleri var. Fırsat buldukça o konulara da işaret etmeye çalışırız, ama Türkiye’nin çare bulununcaya kadar değişmemesi gereken temel bir meselesi var: Eğitim.
Eğitim meselesi yaz tatili boyunca da gündemi meşgul etti. Önümüzdeki günlerde nasip olursa milyonlarca öğrenci sınıfları dolduracak ve eğitim yine gündemi meşgul edecek. Eğitim konusunun tartışılmasının, çare bulunmasına vesile olmasını en başta temenni edelim.
Her darbe döneminde olduğu gibi ‘post-modern darbe’ 28 Şubat 1997 sürecinde de eğitim konusunda çok ciddî hatalar yapıldı. “Kesintisiz eğitim” denilerek çocuklarımızın tercihleri engellendi. 5+3 yıl şeklinde olan ilköğretim uygulaması toplamda kesintisiz olarak 8 yıl oldu. Bu uygulama en başta din eğitimini engelledi. İlköğretim 5. sınıftan sonra imam hatip liselerine gidiş, planlı olarak engellendi ve yine çocuklarımızın küçük yaşta Kur’ân öğrenmesine mani olundu. Her ne kadar Türkiye’yi idare edenler “Hiç kimsenin Kur’ân öğrenmesine engel olmadık” demiş olsa da, uygulama farklı oldu. Yaz aylarında Kur’ân okumayı öğrenmek için camilere giden çocuklarımız “Yaşın küçük, büyüyünce gel” denilmek suretiyle evlere, sokaklara geri gönderildi.
Tabiî ki bütün bu uygulamalar yanlıştı ve millet nezdinde itibar görmedi, reddedildi. 28 Şubat sürecinin üzerinden yıllar geçtikçe, Türkiye’yi idare edenlerin de o günlerde yapılan yanlışlardan geri adım attığını görüyoruz. Yanlışlardan biri de, meslek liselerinin istedikleri üniversiteye girmelerine engel olan ‘katsayı uygulaması’ idi. Bu uygulama, imam hatip lisesi mezunlarının önünü kesmek için uygulamaya konulmuştu, ama bu yolda diğer meslek lisesi mezunları da mağdur oldu. Geçen yıl kısmî bir düzenleme yapılmıştı, şimdi ise bu uygulamanın tamamen kaldırılacağı ifade ediliyor. Geç kalmış bir adım olmakla birlikte, bu doğru adımı atanları tebrik etmek lâzım. Çünkü hatadan dönmek bir fazilettir, velev ki geç kalınmış olsun...
On yılı aşkın bir süredir uygulanan “farklı katsayı” kuralı, binlerce kişiyi mağdur etti. O günlerde de bu uygulamaya itiraz edilmişti, bugün de ediliyor. Ne var ki, itirazlar bu güne kadar dinlenmedi. Şimdi bu yanlışın sona ereceği ifade ediliyor. Peki, kesin yanlış olan bu uygulama sebebiyle mağdur olan binlerce kişinin hakkını kim ödeyecek? Üniversite imtihanlarında soruların tamamını yaptığı halde ‘farklı katsayı’ uygulaması ile keyfî bir surette önü kesilen ve istediği üniversiteye giremeyen ‘meslek lisesi mezunları’na bu durumu kim, nasıl anlatacak?
Gerek başörtüsü yasağı ve gerekse meslek lisesi mezunlarına farklı katsayı uygulaması çok sayıda öğrenci ve veliyi mağdur etmiştir. Aynı şekilde ‘kesintisiz 8 yıl eğitim’ uygulaması da çeşitli mağduriyetlere sebep olmuştur. Katsayı yanlışından geri adım atıldığına göre, “kesintisiz 8 yıl eğitim” yanlışından da geri adım atılmalıdır. Kesintisiz 8 yıl uygulaması da bilhassa din eğitimini olumsuz şekilde etkilemiş, veli ve öğrencileri mağdur etmiştir.
Yarın bir gün bu yanlıştan da mutlaka ya vazgeçilecek ya da ıslâh edilecek, ama inşâallah geç kalınmış olmaz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi