Faruk Çakır

Faruk Çakır

Zam mevsimi

Zam mevsimi

Her halde sonbahar ‘yağmur’ mevsimi olduğu için, ‘zam yağmurları’ da bu aylarda başlıyor. Özel Tüketim Vergisi’nde yapılan bir ‘ayarlama’ neticesinde; motorlu taşıtlar, cep telefonları, sigara ve içkideki ‘vergi’ler arttırıldı. Petrol ürünlerine zaten düzenli şekilde zam geliyor. Yakın zaman önce de elektriğe ve ‘Rahmanî gaz’a da zam yapılmıştı. Bütün bu zamlar, önümüzdeki kış mevsiminin kolay geçmeyeceğini, fakir ve fukaranın daha fazla sıkıntı çekeceğini hatırlatıyor.

Üretmeden tüketen ya da ürettiğinden daha fazla tüketen bir toplumda ve sistemde ‘zam’ olmaması mümkün değil. Geçmiş yıllarda da itiraz edilen nisbetlerde zamlar yapılmıştı, bugün de yapılıyor. Sistem düzelmediği müddetçe önümüzdeki yıllarda da yapılacak. Hükümet, yaptığı zamlarla ne kadar ‘para toplayacağını’ hesaplıyor ve bunu ‘kâr’ hanesine yazıyor. Vatandaş da, bütçesinde açılan yeni ‘yara’ları nasıl savuşturacağını düşünüyor. Haliyle işçi ve memur, “Tükettiğimiz mal ve hizmetlere zam geldi, peki aldığımız maaşlara zam gelecek mi?” diye de sorup beklentiye giriyor.
Zam kararı alanlar da biliyor ki, mal ve hizmetlere zam yapmak kalıcı çare değildir. Kimileri, “Benim arabam yok, araba kullananlar daha fazla vergi versin!” diye düşünebilir. Ya da, “Cep telefonu ‘lüks’tür, kullanan vergisini ödesin” diyebilir. Bu da ekonominin içinde bulunduğu sıkıntıları aşmaya yetmez. Çünkü dünya ortalamasının üzerinde alınan vergiler bir bakıma da ‘kaçakçılığı’ teşvik eder. Nitekim, geçen aylarda sigaraya zam yapıldı. Hemen ardından sokaklarda ‘kaçak sigara’ satılmaya başlandı. Vatandaşın gördüğü ‘kaçak sigara’ları, Türkiye’yi idare edenler görmüyor mu? Gümrüklerde bunca tedbir alınıp ileri teknolojiler kullanıldığı halde, nasıl olup da bu kaçakçılık önlenemiyor?
Türkiye’yi idare edenler, yapılan bu vergi artışlarına “carî açığın yüksek oluşunu” gerekçe olarak gösteriyorlar. Yeni ÖTV oranlarından sonra her halde 100 TL’nin altında yeni cep telefonu satılma imkânı kalmayacak. Çünkü şimdiye kadar cep telefonlarından alınan adet başına “en az 40 TL vergi” yeni kararla “en az 100 TL vergi”ye yükseltilmiş bulunuyor. Bakalım bu uygulama, ‘pahalı cep telefonlarına fren’ vazifesi görecek mi?
Kararları, ‘kararlılıkla’ ve ‘zamanında’ almakta fayda var. Bir yandan “Her şey gül gülistan” denilip, yüksek miktarda vergi artışına gitmek büyük çoğunluğu mağdur ediyor. Eğer temelde var olan sıkıntılar görülmeyip; ötelenir ve ertelenirse, ya da ‘halının altına süpürülürse’, önümüzdeki yıllarda—Allah muhafaza etsin—daha ağır ekonomik faturalar ödeyebiliriz.
Unutmayalım ki bir zamanlar “her şeyi yolunda” olan komşumuz Yunanistan, bugün ciddî bir fatura ödüyor ve iflâs etmemek için direniyor. Aynı şekilde başka Avrupa ülkeleri de sıkıntı içinde. Bugünden tedbir alma cihetine gitmek yerine “Bize bir şey olmaz!” demeye devam edersek hepimiz kaybederiz.
Tabiî ki ‘tedbir’ denildiğinde ilk ve son iş olarak zam ve vergi artışlarının akla gelmesi doğru değil. “Hiç” değilse bile, “vermesi gerektiğinden çok az vergi veren” büyük bir kitle var. Önceliği, bu konulara verebilsek, belki de daha adaletli hareket etmiş oluruz.
Önümüz hem kış, hem de ‘zam mevsimi’. Aman, ayağımızı yorganımıza göre uzatalım!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi