Mehtap Yılmaz

Mehtap Yılmaz

Türkçe Olimpiyatları ram oldukça...

Türkçe Olimpiyatları ram oldukça...

Bugün TV’nin Pazar sabah haberlerinde yaptığı Ali Ağaoğlu reklâmından sonra kimse inandıramaz beni “Paranın ne önemi var/mühim olan insanlık” mavallarına! Paran varsa hem ağasın hem de paşa bu diyarda!

İnanın bana acayip tuhaf geldi. Ne yalan söyleyeyim doğal karşılayamadım bu dönüşmeyi! Yahu tepem atıyor, memleketin çivisi mi çıktı nedir? Milli değerlerimiz bu kadar mı maddeye ram edilir? Bu kadar mı minimalize edilir bir mücadele böyle para karşısında? Günahı bırakın ayıp değil midir?

Yok, demek ki artık böyle! Değişmiş her şey, değerler, insanlar, devir... Onlar bir yerde, biz başka yerde...

İnsanda içerik olup olmadığı yalnız bu memleketin fukarası için söz konusudur artık demek ki, yazık! Bundan böyle zenginin ne liyakatinden, ne de şahsiyetinden sual olunur. Yeter ki azıcık aralasın işadamları keselerinin ağzını! Boş koymasın kendilerine açılan minnettar avuçları! Bakın, işte böyle şarkısıyla türküsüyle tâ masasına kadar gelir adamların Türkçe Olimpiyatları!

Kim, ne veya neci olursan ol fark etmiyor artık yani! Yeter ki paran olsun! O yüzden diyorum ki Ali Ağaoğlu’na ferah tut içini, sözüm, sitemim sana değil! Bir mücadeleyi, değerleriyle sana ram edenlere! Paran karşısında eğilip bükülenlere!

Bu yüzden rahat ol hatta yaslan arkana... Paranın sana sağladığı itibarın tadını çıkar! “Âlem buysa, sensin kral!” Evet... Hata bizde... Biz yanlış yetiştirilmişiz! Ne bu dünyaya, ne de şimdiki zamana ait değilmişiz! Bu devirde para, hiçbir şey değil, insanı bir anda her şey yapan yegâne şeymiş ve bunun farkında olmayan bizler anormalmişiz!

Ne diyelim... Alan razı veren razı... Adamın ayaklarına serildi işte Türkçe Olimpiyatları! Buyursunlar, boşaltsınlar gittikçe değerlerin altını! Öyle ya? “Paranın ne önemi var?” Mühim olan miktarı!


Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’den götürdüğü gazetecilerle Twitter binasından bir fotoğraf paylaştı! Aşağı yukarı yine aynı, bildik gazeteciler! Eh biz de kızdık, sitem ettik tabii...

Acaba neden hep aynı yüzler? Niye Cumhurbaşkanı hep aynı gazeteci çeperi içinde seyahat etmekteler? Hani ABD’yi de baymıştır artık diye söylüyorum! Niye hep torpilli olan bu ayrıcalıklı grup? Kanki olduğunuz yetmez mi artık? Basın konusunda eşit ağırlıklı bir yaklaşım beklemek fazla mı olur sn. Gül’den?

Sürekli olarak devlet kesesinden en ayrıcalıklı koşullarda gidip gelen bu torpilliler takımı için ABD suyolu olmadı mı artık? Sitem etmekte haksız mıyım şimdi? Bu ununu elemiş eleğini asmış, basının en iyi koşullarında çalışan kaymak tabakasına mı olacak daima ekstralarınız? Araya biraz da “öteki”lerden serpiştirseniz taş mı düşer Çankaya Köşkü’nüzden?

“Tarlada izi olanın harmanda sözü olur”du hani? Hani biz hanımlar sadece oy deposu değildik? Başbakan bunu daha dün söyledi. Hem aynı gazeteciler çeperi içerisinde olmak bakış açınızı daraltır bilesiniz! Sonra söylemedi demeyin! Günah benden gitti! Boğar fikrinizi gittikçe bu sürekli olarak içinde bulunduğunuz kutsanmış gazeteci grubu!

Sayın Gül! Protokolün azizlerinin düşünen tesettürlü hanım yazarları derinler diye fişlediğine sakın kanma! O çeperden çık da gör bak ne oluyor senin etrafına ördükleri etten duvarın arkasında!

Ricam şu ki, ne o “Vezir-i Azam”ların gözüyle gör, ne de onlardan onay bekle varlığımızı kabul etmek için!

“Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul/ Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa” Protokolde kök salan bu beyler de bilsin, hiçbir eşitsizliğin gözümüzden kaçtığını sanmayın, sakın ha!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehtap Yılmaz Arşivi