Faruk Çakır

Faruk Çakır

Yasağı kaldırmak kime nasip olacak?

Yasağı kaldırmak kime nasip olacak?

Millî Eğitim Bakanlığı şimdiye kadar çoktan atılması gereken bir adımı nihayet attı ve ilkokul, ortaokul ve liselerin kılık-kıyafetlerini düzenleyen yönetmeliği değiştir. Bundan sonra okullarda kılık kıyafet (bazı kısıtlamalar devam etmek üzere) serbest bırakıldı. Ayrıca imam hatip liselerinde bütün derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur’ân-ı Kerîm dersinde kız öğrenciler başlarını örtebilecek.
Yıllardan beri “Kıyafet mecburiyeti sona ersin, forma mecburiyeti olmasın. Arzu eden normal-günlük giydiği elbiseleriyle (pek çok başka ülkede olduğu gibi) okula gidebilsin” diyenler olarak bu değişiklik ve serbestlikten elbette memnun olduk. Bu yönde adım atanları tebrik ediyoruz. Ancak atılan bu güzel adımın yeterli olmadığını da hemen ifade etmeliyiz.
Bakınız, yıllardan beri ‘tek tip kıyafet’te ısrar edildi ve yanlış oldu. Şimdi ise bu yanlıştan vazgeçildi. Ayrıca imam hatip liselerinde okuyan kız öğrencilerin her derste başlarını örtebilmeleri kararı da çok isabetli. Peki, imam hatip lisesinde okuyan bir kız öğrenci başını örtebiliyorsa, başka lisede okuyan öğrenci niçin örtemesin? Bu okulların tamamı aynı Millî Eğitim Bakanlığına bağlı değil mi? Dünün ki imam hatip lisesinde okuyan Hatice başını örtüyor, onun ablası Emine Anadolu Lisesinde okuduğu için başını örtemiyor. Böyle bir uygulama olur mu? Olursa bununla hak, hukuk, adalet, eğitim eşitliği sağlanır mı? İmam Hatipte okuyan ve başını örten öğrenci “laikliğe” aykırı hareket etmiyor da, fen lisesinde okuyan öğrencinin başını örtmesi mi laikliğe ya da ilke ve inkılâplara aykırı hareket etmiş oluyor?
Nasıl ki kılık kıyafet yönetmeliğinin müsbet yönde değişmesi Türkiye’yi batırmayacaksa, başörtüsü yasağının her kademede kaldırılması, sona ermesi de Türkiye’ye bir zarar vermez. Her zaman ifade ediyoruz, yine tekrarlayalım: Hür dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de başörtüsü yasağı kesinlikle olmamalı. Sadece okullarda değil, ‘kamusal alan’ ya da benzer şekilde ifade edilen her yerde yasak sona ermeli. Bugün itiraz edenler, başörtüsü yasağının sona erdiği günleri de görecekler inşallah ve kıyametin kopmadığını, Türkiye’nin geriye gitmediğini ve kargaşa çıkmadığını da görecekler.
Bu yasak inşallah sona erecek, ama bunu sona erdirmek acaba kime nasip olacak? Sona erecek, çünkü sular tersine akmaz ve milletin rağmına iş görmenin ömrü de uzun olmaz. Millet bu ve benzeri yasakların sona ermesini istiyor. O halde bu yasaklar inşallah sona erecek. Türkiye’yi idare edenler hadisenin bu yönünü düşünsün. Üç beş kişi, hadi bir milyon kişi olsun itiraz edecek diye 70 milyonun talepleri ertelenip ötelenebilir mi? Almanya’da okuyan bir gurbetçi kız öğrenci başörtüsüyle ilkokula, orta okula ve liseye gidebilecek; ama öz yurdunda okuyan bir orta okul öğrencisi başörtüsüyle okuyamayacak. Bunu ne bu ülkede yaşayanlara ne de dünyanın başka yerlerinde yaşayanlara izah edemezsiniz...
Kılık kıyafet serbestisine itiraz edenler de var. Onların bir gerekçesi de ‘fakir’liği ortaya çıkmasın... Neymiş, önlük ve formayı herkes temin edebiliyormuş; ama kıyafet serbest olunca bazıları ‘marka’ giyecek, bazıları da pazardan alınmış, eski-püskü giysiler giymek mecburiyetinde kalacakmış. Bu da ‘fakir’leri mağdur etmekmiş.
Mümkündür ki böyle hadiseler de olsun. Ancak bunun çaresi, ‘fakirliği’ formanın ve önlüğün altına süpürmek midir? Eğer böyle fakirlik varsa ve gizleniyorsa ortaya çıksın ki hepimiz elimizi başımızın arasına alıp düşünelim ve toplum olarak onlara da el uzatalım, onlar da eski püskü elbise giymek durumunda kalmasın... Elbette bazı problemler olabilir, ama bunlar zamanla telâfi edilebilecek problemlerdir. Olmaz, ama çok ciddî mahzurlar ortaya çıkarsa yeni düzenlemeler de yapılabilir. Eğitimin muhtevasının hemen her yıl değiştiği Türkiye’de kılık kıyafetle ilgili bazı problemlerin çıkması ve düzeltilmesi yoluna gidilmesi hiç de şok olmaz.
Başörtüsü yasağı sona erince ‘talep’ler bitecek mi? Hayır, çünkü daha sırada ‘her okula iki mescit’ talebi var... Daha iyiye, daha güzele ulaşmak için talepler dile getirilmeye devam edecek ve etmeli...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Faruk Çakır Arşivi