BÜKREŞ

Belgrad ve Zagreb’den sonra bölgenin üçüncü büyük, ülkenin ise tek uluslararası havalimanı olan, Limak’ın 140 milyon Euro’luk yatırımı ile yapılan, 5 milyon yolcu kapasiteli Kosova Uluslararası Adem Yeşari Havalimanı bile tek başına Türkiye’nin ve havalimanı açılışını Nisan 2013’te bizzat yapan Başbakan Erdoğan’ın Kosovalılar için kıymetini anlatmaya yetiyor.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin desteğiyle yürüyen ve hayati önemi hâiz bir çalışma olan Balkanlar’la İşbirliği Projesi’nin (balkanisbirligi.org) Yürütme Kurulu’nu Priştina’da karşılayan heyette bulunan Kosova Gençlik Konseyi Başkanı Mensur Morina’dan Kosova’daki son durumları, siyasi çalkantıları, Sırbistan’la ilişkilerin seyrini, ekonomiyi, sivil toplum faaliyetlerini sıcağı sıcağına dinledim. Ben ısrarla Kosova’yı sormama rağmen o ısrarla sözü Türkiye’ye ve Başbakan Erdoğan’a getirerek, “Başbakan’ın seçimleri kazanması sizin için çok önemli olabilir, bizim için çok daha önemli. Erdoğan’ın kaybetmesi Kosova için felaket olur” dedi. 

KONYA-SANCAK İRTİBATI VE MEHİR VAKFI

   Priştina’dan Mehmed Âkif Ersoy’un memleketi İpek yoluyla Sancak’ın kalbi Rojaye’ye doğru yola çıkarken Boşnak Kültür Derneği’nin gayretli isimlerinden Enes Falya“Rojayeliler size güzel sürprizler hazırladı” müjdesini verirken son zamanlarda Türkiye’yi kaos ve keşmekeşe sürüklemek için akıl almaz tertipler peşinde koşan yapıların Balkanlar’da çevirdikleri dümenleri de bir bir sıralıyordu. Şimdilerde Karadağ sınırları içinde kalan ve nüfusunun yüzde doksandan fazlasının Müslüman olduğu güzel Rojaye’ye karlı tepeleri aşıp ulaştığımızda Konya’dan Sancak’a kurulan muhabbet köprüsünün ne kadar kıymetli olduğunu da çok iyi anlamıştık. 

Bugüne kadar on bin çifti evlendiren Konya merkezli Mehir Vakfı, Balkan İşbirliği Projesi ile oluşturulan stratejik planlama çerçevesinde, altı ay önce Rojaye’de maddî durumu müsait olmayan yirmi çifti evlendirmeye karar vermişti. Güzel insan Mustafa Özdemir başkanlığındaki Mehir Vakfı ve Cengiz Çivi başkanlığındaki Genç Mehir’in samimi çabaları ve Kızılay’ın desteğiyle 20 çiftin düğün malzemelerinden oluşan iki TIR, bizden çok önce Rojaye’ye ulaşmış ve eşyalar evlere yerleştirilmişti bile. Mehir Vakfı’nın cesur ve hamiyetperver mensupları bu hayırlı işleriyle bölgede de güzel bir ittifakın, kardeşlik havasının oluşmasına katkıda bulundular. Konyalı dostlarla karşılaştığımızda yüzlerinde laf değil iş üretmenin haklı gururu ve sevinci vardı.  

Bizim için küçük ama bölge için büyük bu projenin oluşturduğu güzel havayı, Başbakan Erdoğan’ın sesinden Mülk Sûresi’nin dinlenmesiyle başlayan ve dualarla sona eren düğünde yapılan konuşmalardan ve Rojayelilerin gözlerindeki heyecandan okumak mümkündü.     

Bir halkın iradesinin elinden alınmasının ne demek olduğunu en iyi biz biliriz” diyen bölge müftüsünün şu sözleri Rojayelilerin hissiyatına tercüman oluyordu: “Bugünlerde Erdoğan aleyhine oynanan oyunları gayet açık görüyoruz ve ona ve Türkiye’ye dua ediyoruz. Erdoğan sadece Türkiye’nin değil, İslam Dünyası’nın lideridir.” 

VİYANA-BÜKREŞ HATTINDA USTA SEVGİSİ

Balkan İşbirliği Projesi heyeti ile sabahın 2’sinde Rojaye’den ayrılırken hayırlı ve somut adımların bedelleri olmakla birlikte nasıl kıymetli olduklarını da bir kez daha görmüş olmanın huzuru vardı hepimizde. 

Heyet, Balkanlar’ın doğru ve en net fotoğrafını çekmek, proje havuzu oluşturmak, kalıcı ve sürdürülebilir işbirliği zeminleri tesis etmek, stratejik planlama yapmak için yollardaydı ama Balkanların çilekeş ve temiz insanlarının gözü de kulağı da aklı da Türkiye’nin vereceği fotoğraftaydı. 

Birçok yeni proje müzakeresi ve planlaması yaparak ayrıldığımız Sancak ve Priştina’dan sonra yarım günlüğüne Viyana’ya, oradan da Bükreş ve Köstence’ye hareket ettik. Sancak ve Kosova’dan edindiğimiz taze intibalar ve Viyana-Bükreş hattındaki Erdoğan sevgisi ve tesiri, bugün niçin hedefte olduğunu, Balkanlar’ın gözünden gayet iyi açıklıyordu.

“Türkiye’de yer yerinden oynarken siz Balkanlar’da ne arıyorsunuz?” diyen safdil dostuma “Sen cephenin sınır kapılarında başladığını mı sanıyorsun yoksa?!” cevabını verdiğimde şaşırmıştı. 

Bugün Türkiye aleyhine kurulan tertipleri boşa çıkartmanın yolu yeniden içimize kapanarak sorumluluklarımızı unutmaktan geçmiyor. Aksine, yürüyüşümüze devam etmek için inadına kardeşlerimizle daha sıkı kenetlenme vakti şimdi. 

Balkanlar’dan Türkiye’yi okumak hem heyecan ve ümit verici hem de çok düşündürücü…