Muhsin Meriç

Muhsin Meriç

Suriye’nin geleceği elimizde mi?

Suriye’nin geleceği elimizde mi?

Küresel medya öyle çeşitli ve cazip sakızlar verdi ki bize, onları çiğnemekten sağlıklı düşünemez hâle geldik. Yahut öyle tehlikeli virüslere maruz kalıyoruz ki her gün, kanımızdaki mikroplar, hadiseleri sağlıklı analiz etmemizi engelliyor. 

Dört yıla yakındır devam eden Suriye’deki kriz mesela… Neredeyse yazılıp çizilmeyen kalmadı bu konuda. Yazılı ve görsel medya Suriye ile ilgili geniş dosyalar hazırladı, siyasiler birçok konuşmalar yaptı. İnsani yardım kuruluşları kampanyalar düzenledi. 

Tüm bunlara rağmen hâlâ Suriye meselesini anlamamak, yanlış anlamak, ters algıla(t)mak, kafaları karıştırmak için gayret eden, çalışan, çarpışan odaklar var. Hâlâ özellikle sınır bölgelerinde Suriyelilere gayrı insani muamelelerde bulunan resmi görevliler var. Hâlâ şehirlerdeki Suriyelilerin kötü şartlarda yaşamalarını engellemek için hiçbir çaba sarf etmeyen belediyeler var. Hâlâ Suriyelileri ülkeye almanın ihanet olduğunu iddia eden bedbaht siyasiler var. Hâlâ kafasındaki putları kıramayan, sınırları kaldıramayan ve bunun için olan bitenin komplolar zinciri olduğunu düşünen ahmaklar var. Hâlâ sabah-akşam Kobani (Ayn el-Arab) üzerinden yapılan manipülasyonun kullanışlı aptallığını bile isteye kabul edenler var. 

Türkiye’nin onca fedakârlığı, cömertliği, cumhurbaşkanından sivil toplum kuruluşlarına, resmi-sivil kurumlarından vatandaşlarına kadar Suriyelilere bakış açısındaki ulviyet ve âlicenaplığı göremeyen, göstermeyen, bunu olumsuz örneklerle örtmek isteyen kötü niyetli bir güruh da var maalesef. 

Türkiye’nin Esed rejimine bakışı ortadayken ve Esed rejimi her gün yeni katliamlara barbarca devam ederken Esed’in ekmeğine yağ süren çeteler de hâlâ aktifler ve Suriye devrimini yaralamakla meşguller… 

Bütün bu haşretat-ı muzırra taifesine rağmen cansiperane ensar olmanın gereğini yerine getiren kurumlarımızın varlığı ve gayreti her türlü takdire şayan. Ancak bu çalışmaların stratejik bir plana dönüştüğünü söylemek çok zor. Medyadan eğitime, sağlıktan insani yardıma, istihdamdan iskâna Suriyelilerle ilgili geniş kapsamlı bir plan-programımız maalesef yok. 

Oysa bize sığınan Suriyelilerin bize ensar olma şerefini bahşettikleri gibi biz de onlara geleceklerini birlikte inşâ edebileceğimiz bir çalışma planını sunabiliriz. 

Bu çalışma planı sadece insani yardımdan ibaret değil ve olmamalı. Bir milletin geleceğini inşâ etmek istiyorsanız bunun yolu çocuklarına, gençlerine sahip çıkmaktan geçer. Türkiye’de ilk ve ortaöğretimde okuyan Suriyeli öğrenciler diplomalarını Libya’dan alıyorlar sözgelimi. Bu konunun Türkiye’den çözülmesi için çalışma var ama henüz tamamlanmadı. Sadece İstanbul’da yetmiş bine yakın okul çağında Suriyeli çocuk var ama bunların sadece yirmi bini okula gidebiliyor, yaklaşık elli bini okuldan mahrum.  Bina eksikliği, ailelerin maddi durumları (bir öğrencinin okul masrafı en az 200 tl) gibi sebeplerden dolayı okuldan mahrum kalıyor bu çocuklar. Bazı okullarda sıra bile olmadığından yerde ders işleniyor. Maalesef, bu konulara odaklanmış projeler yok denecek kadar az. 

“Suriyelilere yardım” denilince evdeki kullanılmayan eşyaları toplamaktan daha ileriye giden, daha stratejik düşünen ortak bir akla ihtiyacımız var. 

Bölgedeki kaderimizin müşterek olduğu bu mazlum, mağdur ve muhacerete mecbur edilmiş insanlara hakkıyla sahip çıkarsak geleceği birlikte inşa edebiliriz. 

Bunun da yolu Suriye’ye her türlü yardımı yapmakla birlikte evimizdeki Suriyelilerin istikbali olan çocuklarına sahip çıkmaktan geçiyor. 

Suriyeli çocuklara eğitim yardımı yapmak ve bu konuda proje geliştirmek isteyenler Suriye Eğitim Derneği’ne başvurabilirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Muhsin Meriç Arşivi