Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Çağ­daş Türk Leh­çe­le­ri ve Ede­bi­yat­la­rı Bö­lü­mü Me­zun­la­rı

Çağ­daş Türk Leh­çe­le­ri ve Ede­bi­yat­la­rı Bö­lü­mü Me­zun­la­rı

Tür­ki­ye­’de 1992’den be­ri yan­lış gi­den bir şey var. SSCB yı­kı­lın­ca ba­ğım­sız­lık­la­rı­na ka­vu­şan Türk cum­hu­ri­yet­le­ri ko­nu­sun­da ma­ale­sef dev­let ola­rak yay kal­dık. Vak­tiy­le atı­lan ha­ma­sî Tu­ran­cı­lık nu­tuk­la­rı­nın da bir işe ya­ra­ma­dı­ğı­nı gör­dük ve hat­ta hak­ke­’l-ya­kin ya­şa­dık. 

Türk cum­hu­ri­yet­le­ri iş­le ne doğ­ru dü­rüst bir eko­no­mik iliş­ki ağı ve zin­ci­ri ku­ra­bil­dik, ne de sos­yo-kül­tü­rel. Özel­lik­le üni­ver­si­te öğ­re­ti­mi ko­nu­sun­da bi­raz me­sa­fe al­dık; o ka­dar. Ora­da üni­ver­si­te­ler açıl­dı; ora­lar­dan Tür­ki­ye­’ye öğ­ren­ci­ler gel­di. Kar­şı­lık­lı et­ki­leş­me­nin bo­yu­tu ko­nu­sun­da hâ­lâ bir so­nuç alın­mış de­ğil. 

Be­nim ko­num bu cum­hu­ri­yet­ler­le alış-ve­riş ko­nu­su da de­ğil. 1992’ler­den iti­ba­ren Tür­ki­ye­’de pat­la­yan “Çağ­daş Türk Leh­çe­le­ri ve Ede­bi­yat­la­rı Bö­lü­mü­” fur­ya­sı­na par­mak bas­mak şart ol­du.

Şu an­da 30-40 ka­dar var ga­li­ba bu bö­lüm­den. 

İlk ba­kış­ta, Tür­ki­ye­’nin Türk dün­ya­sı ko­nu­su­na yak­la­şı­mı­nı be­lirt­me­si açı­sın­dan son de­re­ce isa­bet­li bir şey­miş gi­bi gö­rü­nü­yor ve bu­ “isa­be­t” ko­nu­sun­da da keş­ke ol­ma­sı ge­re­ken ol­say­dı. Ama ol­ma­dı.

Bu­gün bu bö­lüm­ler, sa­de­ce li­se­le­re ede­bi­yat öğ­ret­me­ni ye­tiş­ti­ren bi­rer bö­lüm hâ­li­ne gel­di. Ya­ni, bu bö­lüm­ler Türk Di­li ve Ede­bi­ya­tı Bö­lüm­le­ri­ne or­tak ola­rak gel­di. Gel­sin­ler. Ba­şı­mı­zın üze­rin­de yer­le­ri var bu kar­deş bö­lüm­de oku­yan­la­rın ama on­la­rın açı­lış ama­cı, li­se­le­re öğ­ret­men ye­tiş­tir­mek de­ğil­di ki. O işi Türk Di­li ve Ede­bi­ya­tı bö­lüm­le­ri za­ten ya­pı­yor­du. İş­siz­li­ğin kol gez­di­ği or­tam­da, Türk Di­li ve Ede­bi­ya­tı me­zun­la­rı­nın sa­yı­sı­na bir de Çağ­daş Türk Leh­çe­le­ri ve Ede­bi­yat­la­rı bö­lüm­le­rin­den me­zun olan­lar ka­tı­lın­ca, öğ­ret­men­lik pas­ta­sın­da­ki pay da­ha da kü­çül­dü ve bu pay ne ede­bi­yat­çı­la­rın işi­ne ya­rı­yor şim­di ne de leh­çe me­zun­la­rı­nın.

İde­al bir müf­re­dat prog­ra­mıy­la ku­rul­muş bu­lu­nan leh­çe­ler me­zun­la­rı, teo­rik ede­bi­yat bil­gi­le­ri ile aka­de­mik dü­zey­de do­nan­ma­dan me­zun olu­yor­lar. Ay­rı­ca ken­di için­de, pek çok leh­çe­nin dil özel­lik­le­ri ve ede­bi­yat­la­rı ara­sın­da sav­ru­lup gi­di­yor­lar. Ya­ni bir genç, hiç­bir leh­çe­yi hak­kıy­la öğ­re­ne­mi­yor. “Öğ­re­ni­yo­ruz.” di­yen­le­rin alın­la­rı­nı ka­rış­la­rım. Kır­gız­ca, Ka­zak­ça, Ta­tar­ca, Aze­rî Türk­çe­si, Türk­men­ce gi­bi leh­çe­le­rin bi­rin­de uz­man­la­şa­ma­yan öğ­ren­ci­ler, her dal­dan bir mey­ve ko­pa­ra­rak me­zun ol­duk­la­rın­da, ola ola sa­de­ce ede­bi­yat öğ­ret­me­ni ola­bi­li­yor­lar. O alan­da da teo­rik bil­gi ye­ter­siz­li­ğin­den do­la­yı bo­ca­la­yan az öğ­ren­ci gör­me­dim.

Çağ­daş Türk Leh­çe­le­ri ve Ede­bi­yat­la­rı bö­lüm­le­rin­den me­zun olan­la­rın göz­le­ri­ni Türk dün­ya­sı­na çe­vir­me­le­ri sağ­lan­ma­lı ve Türk dün­ya­sı ile iş çe­vi­re­cek şir­ket­ler ve ku­rum­lar­da is­tih­dam edil­me­le­ri, ya­say­la zo­run­lu hâ­le ge­ti­ril­me­li­dir. 

Eği­tim-Öğ­re­tim dı­şı alan için ha­zır­la­nan Türk leh­çe­le­ri me­zun­la­rı­nın öğ­ret­men­lik­te is­tih­dam edil­me­le­ri, amaç dı­şı alan­da is­tih­dam edil­me­le­ri de­mek­tir. Amaç bu genç­le­rin Tür­ki­ye Türk­çe­si ile ya­ra­tı­lan ede­bi­yat ala­nın­da öğ­ret­men­lik yap­ma­la­rı de­ğil­dir. Biz yıl­lar­dan be­ri bu genç­le­ri esas yön­len­dir­me­miz ge­re­ken alan­la­ra yön­len­dir­mi­yo­ruz ve ede­bi­yat öğ­ret­me­ni ya­pa­rak ka­pa­si­te­le­ri dı­şın­da bir alan­da ve­rim el­de et­me­ye ça­lı­şı­yo­ruz. Öbür ta­raf­tan da ede­bi­yat öğ­ret­me­ni ol­mak için 4 se­ne dir­sek çü­rü­ten Türk Di­li ve Ede­bi­ya­tı me­zun­la­rı­nı, ata­ma lis­te­le­rin­de he­ba edi­yo­ruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi